‘Kemalizmin Altın Çağı!’ – Yeni Akit
İşte Ömer Faruk Uysal’ın kaleme aldığı o yazı; Son zamanlarda Kemalizmin altın çağını yaşadığına dair iddialar çoğaldı! Tabiki bu iddialar, Kemalistlerce, CHP’lilerce değil, bazı dindarlar veya antikemalist bazı yazarlarca ileri sürülüyor. Kemalistler, Kemalizmin altın çağının yaşandığına dair bir kanaate sahipler olsalar, muhalefet edecek bir şey bulamazlardı! Kemalistler, “Akp Kemalizmi bitiriyor” derken; CHP iktidarı için çalışan bazı dindar gruplar, “Kemalizm altın çağını yaşıyor” diyorlar. Hemencecik söyleyebilirizki; Bu iddia biraz olsun haklılık payı taşısa bile, müthiş bir abartı, yanılgı, hatta kuyruklu yalan demektir! Abartanın ve yalancının hakikatle alakası olamaz. Manipülasyon peşindedir. Nasıl oluyor da, ebedi şefin, milli şefin, altı okun anayasal emir yapıldığı, Kemalizmin ihyası için yapılan darbe dönemleri, ilk defa Atatürk’ü Koruma Kanunu çıkarılan dönemler değilde, şu içinde bulunduğumuz dönem Kemalist altın çağ sayılabiliyor? 28 şubat darbesi Kemalist zulümlerini ne çabuk unuttu bazı dindarlar? Başörtülülere, dindarlara, yapılan ağır baskılar, başörtülü fotoğrafı yok diye tedavisi yapılmayan Medine Bircan nineler, eşi başörtülü diye TSK’dan atılan binlerce subay, Üniversiteye girişte katsayı adaletsizliği, yerlerde süründürülen başörtülü yavrucaklar, haksızlığa itiraz edemesin diye ağzı kapatılanlar, aşağılanan, hor görülen, hapse tıkılanlar, el konulan vakıf malları, başbakanlara pzvnk hakaretleri eden, MGK’da omuz atan, faşist generaller, başörtülüleri Arabistan’a kovan eski darbe mağduru, 28 Şubat yalayıcısı muhteris siyasiler, daha neler neler! Bugüne Kemalizmin altın çağı demek, bir damlasından bahsettiğimiz, tarihi Kemalist zulümler denizini meşrulaştırmak, aklayıp paklamak, Kemalizmin ekmeğine yağ sürmek demek. Andımız ırkçı yemininin kalktığı, Ayasofyanın açıldığı, rejimin kutsal haremi Taksime ve İstanbul’un en yüksek tepesi Çamlıcaya, muazzam camilerin yapıldığı, Risale-i Nur’un devlet tarafından basıldığı dönem, vs vs Kemalizmin altın çağı öyle mi? Camilerin kapandığı, ahır yapıldığı, ezanın yasaklandığı, şapkası yok diye adam hatta, kadın asıldığı, savaşta düşmana top atılmayan Hamidiye zırhlısıyla, Rizenin gazi halkının çoluk-çocuklarıyla bombandıkları, dinsizliğin dayatıldığı dönemler ise Kemalizmin bakır çağı mı? Bir de, mevcut hükümetten istediği makam ve imkanları alamamış nadanlar; ” Özgürlük ve demokrasi, 28 Şubattan da kötü” iftirası atan müfteriler! Bunun doğru olabilmesi için: Başını örtmeyen hanımların, üniversitelere, okul bahçelerine, tedavi için hastanelere alınmıyor olması gerek! Var mı böyle bir durum? Halen Kemalistler site havuzlarına, halka ait deniz kıyılarına, bazı Avm’ler ve kafelere, bazı lüks sitelere tesettürlü hanımları almıyor, saldırdıkları dahi oluyor! Yani, sekülerlere dokunan yok, ama dindarlar hala aşağılanıyor! Diyelim ki, Kemalizm gerçekten altın çağını yaşıyor olsun. Kemalizmi bertaraf etmek, en azından zayıflatmak için, Kemalizmin tek partisi, Atatürk’ün ölünceye kadar genel başkanı olduğu biricik partisi, CHP’ye mi yamanmak gerekir? SP, YRP, bazı tarikatlar, Süleymancılar, marjinal bir nurcu grup vs CHP’yi iktidar yaparak mı Kemalist altın çağı bitireceksiniz? Mücahidiniz artık Kılıçdaroğlu mu? Kemal bey CHP’den kovuldu, şimdi n’olcak? Siz gerçekten üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi istiyorsunuz? Bir dindar yazar da şöyle yazmıştı; ” Akpartili saf Müslümanlar; siz Akpartiye oy vererek, CHP’ye oy vermediğinizi mi sanıyorsunuz? Artık CHP Akpartidir ve ona oy verdiğinizde aslında CHP’ye oy vermiş oluyorsunuz!” Peki CHP’ye oy vermemek için ne yapalım? Tabiki Kılıçdaroğluna (CHP’ye) oy verin! Bu nasıl bir akıl tutulması, savrulma, acınası bir durum. CHP’ye oy vermemek için, bizzat CHP’ye oy verme saçmalığı! Kemalist altın çağ zırvasına sarılan her kişinin düştüğü ve düşmek zorunda olduğu kaçınılmaz paradoks, saçmalık! Her hükümete muhalefet elbette meşrudur. Ekonomi, hak ve özgürlükler, vs herşeyi eleştirebilir, oy vermez veya istediğinize oy verebilirsiniz. Fakat antikemalist dindarları Kemalist CHP’ye nasıl oy verdireceksiniz? Bilmez misiniz, Cumhuriyet dönemi tüm zulümleri, darbeleri ve yasakları, ya bizzat CHP veya CHP zihniyeti (Kemalizm) ürünüdür! İmam-Hatip mezunu dindar bir Kürt arkadaş, Akpartiyi bırakıp HDP’yi desteklemesini şöyle gerekçelendirdi. “Akparti Kemalizmin ömrünü uzatıyor!” Bu söylemi Kürd arkadaşlardan çok duydum. Türkçesi şudur; PKK (DEM), FETÖ, Türkiyeyi çok zayıflattı, 15 Temmuzda bizimkiler sınırdan girip, bağımsızlık ilan edecek ve tam büyük Kürdistan kuracaktık ki, hükümet (halk) bunu önledi ve Kemalist Türkiyenin ömrünü uzattı. Bütün bu harp sanayi, Libya, Suriye, Azerbaycan zaferleri ve PKK’yı bertaraf başarıları, Kemalizmin ömrünün uzatılması diye okunuyordu! Halbuki Erdoğan TC.’yi yıkma değil, güçlendirme ve büyütme vaadiyle seçilmişti? Fakat Akpartinin tüm böyle başarıları, devletin ve resmi ideolojisi Kemalizmin başarıları ve antidemokrasinin yerleşmesi diye çarpıtıldı. Irak, Suriye, Libya, Lübnan vs zayıf devletlerin halklarının başına ne tür özgürlükler ve demokrasi geliyor, ABD ve İsrail saldırılarından öğreniyoruz! Dindar veya değil, Kürt kardeşlerin Kemalizm muhalefeti pek tutarlı! Kaç seçimdir Kemalist İnce ve Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanlığı, İstanbul, Ankara ve tüm Batı’daki yerel seçimlerinde ise yine CHP’yi destekliyorlar. Böylelikle tam da Kemalizmin ömrünü kısaltıyorlar! Malumunuz, İnce, Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve özellikle Yavaş, Kürt sevdalısı ve acayip antikemalist politikacılar! CHP Kürt açılımı sürecine’de büyük destek vermişti! Celladına aşık olmak veya Stockholm sendromunun daha iyi bir örneği var mıdır? Kürtler, dindar Türkler, cemaat ve tarikatlar, sosyalistler, proleterler, liberaller, özgürlükçü ve demokratlar, Aleviler, Dersimliler, kurtuluşunuz Kemalist CHP iktidarında! TÜSİAD, ABD (J.Biden) ve AB’nin desteklediği Kemalist CHP’de! Düşünün bir kere Kemalist CHP size ne güzel çözümler vadetti! Ekmeleddin, Muharrem, Kemal, Temel, Akparti’de kariyeri biten, Abdullah, Ahmet, Ali, Ümit (Özdağ). Bu arada Ümit ve Muharrem yeni demokrasi projeleri çalışıyorlar! Bu projelerden biri olsun tutsaydı, Kemalizmin K’sı kalmazdı! Öyle bir hürriyet, demokrasi ve kalkınma gelecekti! Sizlerle dalga geçiyorlar, farkında değil misiniz? İllede Kemalizmin altın çağından bahsedeceksek bir imkanı var bunun! 22+4=28 yıllık uzun antikemalist iktidar dönemi CHP’nin Kemalist seçmenini çok üzdü ve gerdi. Denebilir ki, CHP zaten 73 yıldır seçim kazanamıyor ve iktidar olamıyordu. 22 yılı mı dert edecek? Ancak DP, AP, ANAP iktidarları 10 yılı aşamaz ve CHP darbeler vs ara dönemlerde relaks olurdu. Fiili devlet iktidarı hep Kemalist resmi ideolojiye aitti. Şimdi ise 22+4=28 yıldır darbe ve muhtıraların sonuç vermemesi ve 2010 anayasa referandumu ile hükümetin yavaş yavaş muktedir olmaya başlaması, CHP’nin neredeyse bir asırdır yaşadığı seçim hezimetleri, Kemalistlerde büyük bıkkınlık ve ümitsizliğe yol açtı. Kemalist CHP’li, antikemalist halk kesimlerine ve temsilcisi hükümete karşı çok bilendi, iyice konsolide oldu. Bu Kemalist görünürlülüğü de artırdı. Bir nevi sivil Kemalist altın çağ da denebilir! Fakat altın çağ jargonunu asıl hakettirecek durum şudur; Kemalist CHP tarihinde ilk defa, esasında antikemalist olan, İslamcıların ve PKK yedeğindeki Kürt siyasetinin açık desteğini aldı. SP, YRP gibi siyasal İslamcılar, Süleymancılar ve marjinal bir nurcu grup, bazı tarikat ve cemaatler, Türk ırkçısı İP, Kürd ırkçısı DEM, şedid ırkçı Zafer, koyu İslamcılar ve koyu laisistler, 32 kısım tekmili birden! Kemalist CHP’nin Atatürkten mülhem son Kemalini seçtirmek için adeta yırtındılar! İslamcı milli görüş, mücahitliği merhum Erbakandan alıp, rakıcı, binamaz Kemalist Kemale tevdi etti. Irkçıların bozkurt işareti yapan başbuğu da Kılıçdaroğlu oldu! Bütün düğmelere birden basıp error verdiler. Fakat Kemalist CHP’ye sonradan yamanan bu parti ve cemaatlerin mensupları, bu sun’i, yapmacık, temelsiz ve hakikatsiz kayığa genelde binmediler! Eşyanın tabiatına aykırı durumu tabanları, doğal olarak yadırgadı. Ve bu çürük tezin Kemali partisinden kovuldu. Özgür Özel CHP’si, bu janjanlı seçim propagandasını (helalleşmeyi) ağzına bile almıyor ki, zaten Kemalden başka hiçbir siyasetçi de ağzına almamıştı. Siyasal İslamcılar, cemaatler, hatta Kürd siyaseti ortada kaldı! Kılıçdaroğlu ile birlikte Akşener, Karamollaoğlu, Davutoğlu, Babacan, tarihe gömüldü, siyaseten bittiler! Türkiye gariplikler ülkesi. Emperyalizme karşı çıkanlar, umudunu ABD ve AB’ ye bağlıyor. Proleterler (DİSK), komprador burjuvazi TÜSİAD ile aynı iktidarı istiyor. Kürd siyaseti, Kürt sorununun mucidi ve uygulayıcısı Kemalist CHP’yi destekliyor. Özgürlük ve demokrasi aşıkları, resmi ideolojinin, statükonun, partisine sarılıyor. Kemalizmin altın çağından müşteki olan İslamcılar, cemaatler, Kemalist CHP iktidarı için yırtınıyor. Bu işte bir terslik yok mu?