Kim yasakçı, kim zorba? Merheminiz varsa önce kendi kelinize sürün

Akşam gazetesi yazarı Yusuf Alabarda, Instagram’a Türkiye’de getirilen erişim yasağını köşesine taşıdı. Alabarda, yasaklama gerekçesi olarak Instagram’ın kumar, uyuşturucu ve çocuğa yönelik cinsel istismara kayıtsız kalmasını gösterdi. Alabarda, sosyal medya platformlarının Gazze’deki soykırım görüntülerini sansürlediğini ve İsrail’i masum gösterdiğini belirtti. Instagram’ın aslında kendisinin yasakçı olduğunu ifade eden Alabarda, şunları kaydetti: “Bazı yazılar var ki çerçeveyi oluşturmada son derece müşkülata düşersiniz ve bu yazı o türden bir yazı. Neden mi? Ömrü hayatım boyunca yasakları ve engellemeleri savunmadım ve savunmam ama ne yasak kim yasakçı hepsi birbirinin içerisine geçmiş durumda. Şimdi oturup da META platformlarından birine getirilen erişim yasağını mı savunacağım?
ÖNE ÇIKAN VİDEO Ama işte konu bunun tam da tersi, yasakçı olan Instagram platformunun tam da kendisi. Gelelim konumuza, malumunuz sosyal medya hesabı Instagram’a Türkiye’den erişim engeli geldi. Kendi içinde devasa bir platform olan Instagram, insanların sadece görsellerini paylaştığı bir alan değil aynı zamanda ticaret yaptıkları, dijital oluşumlar üzerinden örgütlendikleri hatta öğretici ders videoları dahil paylaşım yaptıkları devasa bir portal. Böylesine yoğun ve farklı maksatlar ile küresel düzeyde kullanılan bir platforma yasak getirilmesinin haklı bir gerekçesi olmalı çünkü günün sonunda yasakçı konumunu düşüyorsunuz. Neden erişim yasağı? Yapılan açıklamalar, Instagram platformunun Türkiye’deki kumara ve uyuşturucuya yönlendirme, çocuğa yönelik cinsel istismar gibi katalog suçların işlenmesine kayıtsız kaldığı gerekçesiyle erişime kapatıldığını gösteriyor. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu yaptığı açıklama ile ‘Hassasiyetlerimizi, kanunumuza uymayan tarafları yerine getirdikleri zaman biz de erişim engelini kaldıracağız’ açıklamasını yaptı. Kim yasakçı kim zorba? Peki, META platformunu oluşturan sosyal medya hesapları özgürlükçü ve fikir hürriyetini destekleyen kurumlar mı yoksa dijital zorbalıklarını küresel çapta dünyaya kabul ettirme gayreti içinde olan platformlar mı? Instagram ve Facebook platformları aylardır Gazze’de ortaya koyulan soykırım ve katledilen insanlara dair en ufak bir görüntünün paylaşılmasına müsaade etmedikleri gibi İsrail’i masum ve mazlum gösteren her paylaşımın önünü sonuna kadar açmakta. DEAŞ’tan PKK’ya tüm terör örgütlerinin cirit attığı Instagram ve Facebook platformları, HAMAS lideri İsmail Heniyye’nin şehit edilmesi sonrası yapılan hiçbir paylaşıma ve taziye mesajına müsaade etmedi. En son Facebook uygulaması Diyanet İşleri Başkanlığı’nın şehit İsmail Heniyye için Ayasofya-i Kebir Camisinde kılınan gıyabi cenaze namazına ait paylaşımı kaldırdı. O zaman nasıl oluyor da bu platformlar özgür düşüncenin her haliyle kendisine zemin bulabildiği platformlar olarak telakki ediliyor? Platforma erişim yasağına dair eleştiriler getirmekte gecikmeyen ve içerisi son derece rüküş bir şekilde donatılmış pahalı bir araç içinden alelacele yasaklar ve ifade özgürlüğüne dair içi boş beyanatlar veren Ekrem İmamoğlu, acaba Instagram üzerinden uygulanan ağır sansüre dair iki kelam edebilir mi? Mustafa Kemal Atatürk’ün Disney Platformu’ndan çıkarılmasına dair hangi eleştiriyi getirebilmiştir? İmamoğlu, mesajını İngilizce hesabından paylaştığına göre Batı’ya da duyun beni diye sesleniyor lakin bu Batı, çoğu Rusça tüm dijital haber kanallarını ve televizyon kanallarını yasaklamış, TikTok sosyal medya uygulamasına yasaklar getirmiş bir Batı. Yani, merhemleri varsa önce kendi kellerine sürsünler. O zaman soru şu ‘Neden onların doğruları bizim sorgusuz kabul etmemiz gereken doğrular olarak kabul edilmeli?’ ”      

Siteden backlink almak için : https://join.skype.com/invite/KPVoMIIOqxat
montenegro buy car montenegro sale car montenegro rent apartment montenegro sale apartment