Kız İsimleri 2023 – En Güzel, Popüler, Daha Önce Duyulmayan, Değişik, Kız Bebek İsim Önerileri
‘A’ İle Başlayan Kız Bebek İsimleri ve Anlamları Aba: Abla, ana.Abaç: Annesine benzeyen, annesinin yapısında olan.Abadan: şen, bayındır, mamur.Abak: Eski Türklerde ölmüş ataların tapınılan heykelleri.Abakay: Eski Türklerin büyük kadınlara verdiği ünvan.Abasıyanık: Gönlünü kaptırmış, vurulmuş, kendinden geçmiş, aşık olmuş.Abay: Ay’ın suya akseden yansıması.Abaza: 1. Kuzeybatı Kafkasya’da yaşayan bir halk. 2. Bu halka mensup olan kimsAbbase: Ahmed b. Hanbel’in hanımının ismi. Hz. Abbas’a mensup olan.Abdar: 1. Sulu, taze. 2. Parlak. 3. Sağlam vücutlu. 4. Nükteli. 5. Zarif, güzel, hoş. 6. Su veren hizmetçi.Abendam: Güzel vücutlu, güzellik.Abgül: Su gibi berrak ve duru olan gül.Abıru: Yüz suyu, namus.Abşar: ŞelaleAbucan: Çok güzel dost.Acar: 1. Becerikli. 2. Atılgan, ele avuca sığmaz. 3. Halk. 4. Yeni, tazeAcarbegüm: Güzel yüzlü, sevimli.Acarbike: Güzel ve alımlı kadınAcarhatun: Sevimli, güzel yüzlü kadınAcem: 1. Açık ve doğru Arapça konuşamayan kimse 2. İran haklarından birine mensup.Acer: Hz. İsmail (a.s.)´in annesiAcunbüke: Çok güzel ve cana yakınAcungüneş: Dünyayı aydınlatan güneşAcunışık: Dünyayı aydınlatan ışık.Aça: Ana, analıkAçalya: AçelyaAçanay: Ay gibi ışık saçanAçangül: Açılan gül çiçeğiAçe: Sumatra adasının en kuzey kısmı. Önceleri burada Açe İslam devleti hAçelya: Kokusuz çiçekler açan bitki.Açıl: Büyü, serpil, geliş” anlamında bir söz. Açılmak eyleminden emir;Açılay: Ayın şekilleri, yansımasıAçılel: Cömert, paylaşmasını bilenAçkıngül: Açılmış gül gibi güzel olan.Ada: Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezireAdacan: Sevimli, cana yakınAdagül: Adada yetişen gülAdalet: Hak ve hukuku uygunluk, hakkı gözetmekAdanır: Adı ünlenen kimseAdani: Doğurgan, üretken.Adel: soyluluk, asillik, aristokrasi; soylular, asilzadeler.Aden: Cennet BahçesiAdeviye: 1. İyilik, yardımseverlik. 2. Ünlü hanım mutasav-vıfe.İyilikseverlAdıcan: Adı ile sevilen, adı sevgili, dost olan.Adıgül: Adını gülden alanAdıgüzel: Adı beğenilen, hayranlık uyandıran, sevilen.Adın: ad sözcüğünün tekil ikinci kişi iyelik eki almış haliAdınur: Adını ışıktan alan, adı ışık saçan.Adışah: Adını şahtan alan.Adışık: Adı güzel olan, adı ışık saçan.Adile: Adaletli, hukuklu kişiAdin: Cennet.Adniye: Cennetlik.Adviye: İyilik yapmak, yardımseverlik.Afafet: 1. Afiflik, temizlik, temiz olan. 2. Fenalıktan, günah işlemekten kaçınma. 3. Namuslu olmak.Afat: Afet, tufan. 2. Çok güzel kadın.Afet: Çok güzel kadın manasındadır.Afif: 1. İffetli, namuslu, ırz ve namus sahibi kadın. 2. Doğru, haramdan sakınan, yolsuzluğa sapmaz kişi.Afife: Temiz, namuslu, iffetli.Afitab: l. Güneş, gün ışığı. 2. Çok güzel, dilber, parlak yüz.Afitap: Güneş / Çok güzel manalarını taşır.Afiye: Sağlık, sağlamlık.Afra: Ayın 13. gecesi, beyaz toprak.Afret: Kadın. hanım, bayan.Afşar: Atak, uyumluAfşin: Silah, zırh.Aftabe: 1. Su kabı. 2. Güneş biçiminde yapılan mücevherAguş: Kucak.Ağaça: Melike. 2. Kadın hükümdar.Ağahanım: Zengin hanım, malı mülkü bol olan hanım.Ağahatun: Zengin, hatun, varlıklı kadın.Ağan: Ka.- Akanyıldız, ağmaAğanbegüm: Göğe doğru yükselen kadın.Ağbet: Akça yüzlü.Ağca: Beyaz tenli kadın.Ağça: Temiz, saf.Ağgelin: Akça, pakça gelin.Ağgül: Beyaz gül. 2. Gül gibi saflık taşıyan güzel.Ağgün: Aydınlık gün.Ağgünlü: günü aydınlık olan, ak günlüAğış: Göğe doğru yükselme, yükseliş.Ağıt: Ölen bir kimsenin ardından okunan ezgi, söylenen sözAhenk: Uyumlu, uyum içinde olanAhfa: Kalb, ruh, sır, hafi, ahfa şeklinde sıralanan “letafeti hamse” sonuncusuna verilen ad.Ahla: Çok tatı. Pek şirin.Ahmer: Kırmızı, kızıl.Ahra: Daha layık, münasip, uygun.Ahsa: Arabistan’ın KuveytKatar kısmına verilen isim Erkek ve kadın adı olarak kullanılırAhsen: En güzel, en iyiAhter: Yıldız.Ahu: Güzel kadınAhucan: Çok güzel dostAhueda: Nazlı güzelAhuela: Çok güzel gözlüAhufer: Göz kamaştıran güzellik.Ahugöz: Gözleriyle güzelliğini bütünleştiren.Ahugül: Çok güzelAhugüzar: Becerikli güzelAhunaz: Nazlı güzel, nazeninAhunigar: Resim gibi güzel.Ahunisa: Çok güzel kadınAhunur: Göz kamaştıran güzelliğe sahip olanAhuse: Coşkulu güzellikAhusel: Çoşkulu güzellikAhuser: Güzelliği gözler önünde olan, göz kamaştıran güzellik.Ahuses: Güzel sesliAhusoy: Çok güzel bir soydan gelen.Ahusu: Su kadar temiz ve güzel olan.Ahusun: Güzelliği gözler önünde olan.Ahuşan: Güzelliğiyle şan şöhret sahibi olmuş.Ahuşen: Güzel ve neşeli.Ahutan: Tan vaktinin güzelliğine sahip olan.Ahuten: Çok güzel bir tene sahip olan.Ahuyar: Güzel sevgili, yar.Aişe: Zenginlik ve bolluk gören.Ajda: Çentik, çentikli, filiz.Ajik: Badem, küçük dal, sürgün, filiz.Ajlan: Hızlı, çabuk, telaşlıAkaltan: Hem ak hemde al olan tanAkaltın: Ak renkte altın, beyaz altınAkaltun: Ak renkte altın, beyaz altınAkanay: Yıldız kümesi.Akanean: Sevgiliye akıp giden can.Akangün: Hızlıca giden gün.Akant: Iyi dilekli ant, ak ant, ak yeminAkanyıldız: geceleri gökte görülen, hızla akıp giden ışıklı gökcismiAkarsu: Belirli bir yatak üzerinde, yer üstünde ve yeraltında akan su. 2. Tek sıra inciden veya elmastan gerdanlık.Akartuna: Akıp gitmekte olan Tuna, akar durumdaki Türk; akıncı TürkAkartürk: su gibi akıp gider durumdaki Türk akıncı TürkAkasiye: Akasya ağacı ve çiçeği.Akasma: Beyaz, mavi, morumsu, pembe çiçek veren yabani, tırmanıcı bir bitki.Akasya: Güzel kokulu çiçekleri olan bir ağaçAkay: Ayın en parlak haliAkbacı: Temiz, dürüst, içten.Akbahar: Baharın güzelliğini temizliğiyle birleştiren.Akbaşak: ak renkli başakAkbilge: Alim, bilgili, dürüst kimse.Akcan: Temiz ve dürüst kişi, candan insanAkça: Temiz, saf, iyi niyetli kişi. 2. Beyaza yakın renkte olan.Akçagül: Beyazımsı gül gibi olan kadın.Akçakiraz: Bir kiraz çeşidi.Akçan: Temiz, dürüst kimseAkçasu: Berrak su gibi olan.Akçay: Berrak, temiz, duru akan çayAkçıl: Beyazımsı, solgun.Akçiçek: Ak renkli çiçek, beyaz renkli çiçek.Akda: Himaye altında olan cariye, kadın, köle.Akdes: Kutsallığa yakın olanAkdil: Saf dilli.Akdolun: Temizliği ve saflığı her zaman için kendinde bulunduran.Akeda: Nazlı temiz güzel.Akel: Eli uğurlu anlamındaAkela: Temizliği ve gözlerinin güzelliğiyle herkesi büyüleyen.Akfer: Beyaz ışık saçan.Akgül: Beyaz gülAkgülen: Temizliğiyle, saflığıyla tebessümü yüzünden hiç eksik etmeyen.Akgün: Işıklı günAkgüneş: ak aydınlık Güneş; akça pakça ve güneş gibi aydınlatıcıAkgüngör: aydınlık, gönençli, dirlik düzenlik içinde bir göresin anlamına bir dilekAkhanım: Temiz, dürüst, saygıdeğer.Akışık: Beyaz, parlak ışık.Akibe: Son bitim.Akide: Bir şeye inanarak bağlanış. 2. İnanç, din inancı.Akife: Bir şey üzerinde azimle duran, sabırlıAkik: Yüzük taşı. 2. Çok değerli olan.Akile: Akıllı, akıl sahibi, kavrayışlı.Akipek: İpek gibi yumuşak insan.Akis: 1. Yankı. 2. Işığın veya bir şeklin bir satha çarpıp orada görünmAkkadın: Temiz, dürüst ve saygıdeğer kadın.Akkız: Beyaz kadın.Akkor: Beyazlaşmış ateşAkkutlu: Dürüstlüğüyle kutsanmış olan.Akmar: Aylar, yıldızlar.Akmer: Ay gibi beyaz (yüz)Akmeriç: ak, aydınlık meriçAkmut: ak dilek, ak gönenişAkmutlu: bütün istek ve özlemleri yerine gelmiş olan; ak gönençliAknaz: Nazlı kız.Aknigar: Beyaz resim.Aknur: Beyaz, temiz ışık.Akol: Dürüstlüğünle tanın.Akören: ak, aydınlık kent kalıntısıAkpak: Tertemiz, çok dürüst.Akpınar: Berrak ve temiz su.Akra: En güzel, en uygun olanAksel: Beyaz renkte taşkın su.Aksen: Sen aksın, kirlenmemişsin, temizsin.Akses: Sesi aydınlık saçan.Aksev: Aydınlığı sev, ışık saçAkseven: Ak rengi seven kimse.Aksevil: Ak tenli ol ve sevil; akça pakça sevilen kimse.Aksın: Temiz, doğru, dürüstsün., Akip GitmekAksu: Temiz su gibi.Aksuna: Güzelliğiyle ilgi çekenAksülün: Beyaz tenli.Akşan: Temizliğiyle bilinen.Akşen: şen şakrak,Akşın: Beyaz tenli kadınAkşin: Beyaz tenli kadın.Aktaç: Dürüstlüğü ve temizliği nedeniyle şereflendirilmesi gereken. 2. Gelin tacı.Aktan: Aydınlık, mehtaplı gece.Akten: Beyaz tenli olan.Aktolun: Beyaz dolunay. 2. Beyaz ay.Akülke: Aydınlık ülke, mutlu ülke.Aküs: Nazik, zarif, çekicilik, cazibe.Akyar: Beyaz tenli sevgiliAkyıl: Temiz, güzel sene.Akyıldız: Çoban yıldızı, uğurlu, kutlu yıldız.Ala: Çok renkli, rengârenkÂlâ Nur: Yüce yüksek ışıkAladal: Çok renkli genç.Alafer: Karışık renkli ışık.Alagöz: Açık kestane renginde gözü olan.Alagun: Yazın güneş buluta girdiği zamanki gölgeli hava.Alagül: Çok renkli gülAlagülen: Her şeye gülen.Alagün: Yazın, güneş bulut arkasında kaldığında oluşan gölgeli durum.Alagüz: Sonbaharın rengini taşıyan.Alakuş: Karışık renkleri olan kuşAlamet: 1. İşaret, iz, nişan. 2. Remiz, sembol. 3. Belirti, emare. 4. Çok iri, şaşılacak büyüklükte(meç.).Alanay: Ayın ışık saçtığı zaman.Alanaz: Her şeyde nazlanan.Alangoya: Altın geyik. Ünlü Moğol destanının kutsal sayılan kadın kahramanAlangu: Altın geyik. Ünlü Moğol destanının kutsal sayılan kadın kahramanAlanur: Yarı ışıklıAlapınar: Alaca pınar, ala pınar.Alara: Mitolojide bir yer adı. Prenses manasındadır.Alarcın: Güzelliğini ateşin kırmızılığından alanAlases: Çok renkli bir sese sahip olan.Alasoy: · Çok renkli bir soydan gelen.Alasu: İyi ve temiz su.Alaşan: İyi, kaliteli isim.Alaşen: Keyfi yerinde olan.Alaten: Teni karışık renkli olan.Alayar: Renkli sevgili.Alaz: AlevAlbeni: Çekicilik, güzellik.Alcan: Can alıcı güzel. Can alan, cesur, yürekli.Alcık: Yanaklarının pembeliğiyle sevimli olan.Alçiçek: Kırmızı çiçekAlçin: Bir küçük kuş.Aldaş: Her iki yanağıda kırmızı olan.Aldeniz: Kızıl renkli deniz.Aleda: Nazlı, kaprisliAlela: Yanakları kırmızı, gözleri ela olan.Alev: Ateşin çıkardığı yalımAleyna: Esenlik ve güzelliklere sahip, esenlik içinde olan.Algım: Sevdalı vurgun.Algın: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkunAlgun: 1. Aklı alınmış. 2. Al renginde, koyu ve parlak pembe. 3. Tümsek, teAlgune: 1. Serap. 2. Allık.Algül: Kırmızı gül.Algün: Kırmızı günAlgüzar: becerikli, allı kadın.Alım: Cazibe, gözü, gönlü çeken güzellik. 2. Kurum, çalım, gurur.Alime: Çok okumuş, bilgin, aydın kadın.Alin: Yükselen ışık, ışığın kaynağıdır.Alipek: Al renkli ipek.Alisa: Asil soydan olanAliya: Kızların güzeli, sultani, güçlüsü.Aliye: Yüce olanAlize: Tropik bölgelerde esen rüzgârAlkım: GökkuşağıAlkış: Birini ÖvmeAlkız: Kırmızı yanaklı, sağlıklı kızAlköz: Kırmızı ateş.Allı: Al renkli, al renge boyanmış.Allıbahar: Al rengine bürünmüş bahar çiçekleri.Allıcan: Al renkli yürekten dostAllıçiçek: Al renkli çiçek.Allıgül: Al renkli gül. 2. Kırmızı gül.Allıgülen: Gülüşünde sıcaklık hissedilenAllıgün: Al rengine bürünmüş gün.Allıgüz: Al rengine bürünmüş sonbahar.Allıı: Al renkli, al renge boyanmış.Allıkız: Sağlıklı, al yanaklı kız.Allınaz: Kırmızılara bürünmüş nazlı güzel.Allınur: Al renkli ışık saçan.Allısu: Al rengine bürünmüş su.Allışan: Kırmızılara bürünmesiyle tanınan.Allışen: Sıcak kanlı.Allıtan: şafak vaktinin kızıllığı gibi güzel olan.Allıten: Al renkli bir tene sahip olan.Almabanu: Hanımefendi, prenses.Almagül: Gül gibi güzel.Almıla: Almak.Almila: Al elma.Almina: Al elma.Almira: Ay tutulması esnasında ayın çevresinde görünen kızıllık.Alpike: Kahraman kraliçeAlpnur: Yiğit, cesur, yürekli, güzel kadın.Alsan: Ün al, adın duyulsun.Alseven: Mutluluk duyan.Alsevin: Mutluluk duy.Alsu: Al renkli su.Alsuda: Suya yansıyan ay ışığı.Alsun: Güzelliğini sunan.Alşan: şanlı şöhretli, namlı.Altaç: Al renkli taç.Alten: Al renkli tene sahip olan.Altın: Parlak, işlenebilen, değerli bir madenAltın (Altun): Değerli bir metal (Paslanmayan, en iyi iletken)Altınay: Üstün nitelikli, değerli kimse.Altınbaşak: Değerli kişi.Altınbike: Altın gibi değerli kadın.Altınçiçek: Üstün nitelikli, değerli kadın.Altındal: Gelecek vaat eden gençAltıngül: Üstün nitelikli, değerli kadın.Altınhanım: Üstün nitelikli, değerli kadın.Altınışık: Işığın en güçlü anı.Altınışın: Işığın en güçlü anı.Altınız: Işığın en güçlü anı.Altıniz: Değerli yol.Altınsaç: Sarı saçlı kadın.Altıntaç: Altından taç.Altun/ Altın: Değerli bir metal (Paslanmayan, en iyi iletken)Altuna: Kırmızı akan Tuna Irmağı.Aluçe: Alıç, yeşil erik.Alun: En yüksek melekler topluluğunun adıdır.Alüze: Gamlı, kederli.Alya: Yüksek yer, yükseklik, gökAmade: Hazır, hazır olmakAmber: 1. Güzel koku. 2. Güzellerin saçı.Amelya: Çalışkan, gayretli.Amile: Bir işi yapmakla yükümlü olan.Amine: Gönlü emin, kalbinde korku olmayan.Amira: Emir veren prenses, yönetici kadınAmiran: miranAmire: Buyuran, emreden. ·2. Bir işte emir verme yetkisinde olan.Amre: Yaşam süren, yaşayan.Anabacı: Anne ve kız kardeş.Anabörü: Dişi kurt.Anahanım: Anne olmuş kadın.Anakadın: Anne olmuş kadın.Anakız: Anne ve kız.Anar: Anımsar, hatırlar.Anargül: Anımsayan, hatırlayan güzel kadın.Anber: Güzel kokulu, kül rengi madde.Andaç: Anılar, hatıralarAndelip: Bülbül.Anı: Yaşanmış olaylardan belleğin sakladığı.Anıl: 1. Anılmak eylemi. 2. Meşhur, ünlü. 3. Hatırlanan.Anife: 1. Sert, şiddetli. 2. Haşin. 3. Geçmişte, pek yakında, burnun ucu denecek kadar yakından gecen. 4. Biraz önce, belirtilen, bahsedilen.Anisa: Cana yakın.Anka: Kaf Dağı’nda bulunduğu söylenen masal kuşuApak: Bembeyaz, çok ak, çok temiz.Aral: Birbirine yakın adalar topluluğu.Aram: Sakin, huzurlu.Aramcan: 1. Gönül rahatı. 2. Sevgili, sevilen güzel.Arasti: Süslü, hazırlanmışArca: Temiz, namuslu.Arcan: Candan, namuslu dost.Ardal: Çevresine saygılı olan.Ardıç: Güzel kokusu ile bilinen bir ağaç türü.Arefe: Herhangi bir zamandan, bir önceki zaman, önceki gün.Aren: 1. Çölde bulunan en parlak ve gösterişli kum. 2. Çöl kumu. 3. Parlak kum tanesi.Argana: Akıllı, bilgili.Argül: Gençliğini ve güzelliğini koruyan.Argüzar: Becerikli ve güzel kadınArıçel: Barış elçisi.Arıel: Temiz, dürüst çalışan, hilesiz.Arın: Katışıksız, temiz, kirden uzakArife: Bilgi sahibi zarif kadınArjin: Yaşam ateşi.Arkay: 1. Yükselen.2. Çeşitli yönlere doğru çıkık bir durumda olan.Armağan: Hediye, ödülArman: 1. Özlem, hasret. 2. Pişmanlık, teessüf.Armanç: İdeal, ülkü.Armina: Cesur, yürekli.Armine: Emine. 2. Korkusuz, yürekli.Armoni: Ses uyumu.Arnisa: Namuslu kadınArrafe: 1 Falcı, kahin. Müneccim. 2. Hekim. 3. Göçebe Arap aşiretlerinin örfe vakıf umumi bilgileri.Arsal: Namusuyla övünen.Arsay: Çok saygın kadın.Arsel: Çok coşkulu kadın.Arsen: Kurtuluş, özgürlükArser: Gözler önünde olan.Arsima: Yüzü ay gibi parlak, nurlu, uğurlu olan.Arsoy: Çok namuslu bir soydan gelen.Arsu: Su kadar berrakArsun: Yüreğindeki temizliği yansıtan.Artaç: Arkadaş, meslektaş, dost.Artanç: İnce ruhlu, duyarlı, sanatkar.Artemis: Eski Yunan Tanrıçalarından biri, bereketin, ormanların ve dağların tanrıçası.Artukmaç: Güzide, benzersiz.Arukız: Sevimli kız, güzel kız.Arüsek: 1. Gelin, küçük gelin. 2. Bebek gibi güzel kız. 3. İşlemecilikte kullanılan yeşil parlak sedef. 4. Ateş böceği. 5. Küçük bir mancınık çeşidi.Arva: En güzel kadınArven: Akşam yıldızı, güzellik, tazelik.Arya: Operada sanatçının orkestra eşliğinde söylediği uzun şarkıArziye: Toprakla ilgili, topraktan yetişen.Arzu: İstekArzucan: Candan isteyenArzucuk: Candan sevilen.Arzuela: Güzel gözlü kız.Arzufer: Çevresine ışık saçan.Arzugül: İstenilen, beğenilen gül.Arzugülen: Sürekli tebessüm etmesi temenni edilen.Arzugüzar: Yetenekleriyle her işin üstesinden gelmeye çabalayan. .Arzuhan: İsteklerin efendisi.Arzula: İste, heves et.Arzum: İsteğim dileğim, hevesim.Arzuman: 1. İstek, bahşiş. 2. Emel, heves, meyi. 3. Özlemek, müştak olmak. “Arzum” olarak da kullanılır. Meşhur halk hikayelerinde Kamber’in sevgilisi.Arzunaz: Naz yapan, nazenin.Arzunur: Yüreğindeki güzelliği dışarı saçan.Arzusal: Kendini kanıtlamaya çabalayan, uğraşan.Arzusel: Coşkulu istek.Arzusoy: Meraklı bir soydan gelen.Arzusu: Özünü içtenlikle dışarı vuran.Arzuyar: İstekli sevgili.Asalbegüm: Gerçek hanımefendi.Asalbike: Gerçek hanım, gerçek güzel.Asalet: Soyluluk. 2. Bir görevi yüklenmiş olan, o görevin sahibi olan kimse.Asel: Cennetteki 4 ırmaktan biri, bal ırmağı.Asena: Dişi kurt, güzel kızAsfer: Yüzü soluk olan.Asgar: En küçük, daha küçük.Asıfe: Şiddetle esen rüzgar. Kur’an’da Yunus 22, İbrahim 18 ve En’am suresi 81. ayetlerde geçer.Asılsay: Çok saygın bir aileden gelen.Asılsu: Geçmişi su gibi berrak ve temiz olan.Asılsun: Geçmişini gözler önüne seren.Asılşah: Kudreti geçmişinden gelen.Asılşen: Durmaksızın tebessüm eden.Asıltan: Tan vakti kadar etkileyici ve romantik olan.Asılyar: Gerçek sevgili.Asılyel: Gönül dostu.Asıma: Temiz, namuslu, sağlam karakterliAsi: Başkaldırıcı, dikbaşlı.Asilay: Ay gibi asil olan.Asile: asi: leAsime: İffetli, günahtan, haramdan çekinen.Asime/Asıma: 1. Günahtan, haramdan çekinen. 2. Namuslu, iffetli.Asimegül: Günah ve haramdan sakınan gül yüzlü.Asiye: İsyankâr, üzüntülüAslı: Esası, özü olanAslıcan: Aslı ve can isimlerinin birleşimi ile oluşur. Esas can manasındadır.Aslıcık: Kendine benzeyen, sevimliAslıdaş: Birbirine benzeyen.Aslıgül: Kökü gül çiçeğinden gelen, özünde gül olan.Aslıgülen: Çok neşeli olan.Aslıgüz: Sonbaharın hüznünü yaşayan.Aslıgüzar: Yeteneği doğuştan olan.Aslıhan: Kökeni soylu han soyundanAslıkan: Geçmişini kendi iradesinde barındıran.Aslım: Soyum sopum, kökenim; benim olan Aslı anlamlarını taşır.Aslınaz: Nazlı olması geçmişinden gelenAslınur: Esası ışık olan.Aslısel: İçi içene sığmayan, coşkuluAslısın: Geçmişi gözler önüne serenAslısoy: Çok büyük bir geçmişi olan.Aslısu: Geçmişi su kadar temiz olanAslışan: şanı şöhreti geçmişinden gelen.Aslıtan: Tan vakti kadar etkileyici ve romantic olanAslıten: Ağır başlı olanAslıyar: Gerçek sevgiliAslıyel: GönüldostuAslin: Eski ermenilerdeki bir kraliçenin adıAsliye: Asılla, temelle ilgili olan.Asma: Dalları çardak üzerine yayılan bitkilere genel olarak verilen ad 2. Belirli bir tür üzüm veren bitki.Asmin: Yüksek dağlarda yetişen nadir bir çiçek adıdır.Asrin: Bu çağa ayak uyduran, çağdaş bir insan.Asu: Asi, isyankarAsucan: Yerinde duramayan, hınzır çocukAsudal: Genç, afacanAsudaş: Aynı düşüncede olan.Asude: Sessiz, sakin dinlendiriciAsuela: Ela gözlü, yaramazAsufer: Işık saçan afacan.Asugül: Hırçın gül.Asugün: Hırçın çocuk.Asugüz: Sert geçen sonbahar.Asugüzar: Karakteri hırçın olan.Asuhan: Gücünü hırçınlığıyla gösteren.Asuman: Gökyüzü.Asunaz: Nazlı yaramaz.Asunur: Hırçınlığını dışarı vuran.Asusoy: Hırçınlığı soyundan gelen.Asutan: şafak vaktinin romantik hırçınlığı.Asuten: Kızgınlığını belli eden.Asuyar: Hırçın sevgili.Asuyel: Sert rüzgar.Asya: Yeryüzünün anakaralarından (kıta) birinin adıAşına: Bildik, tanıdık.Aşikane: Belli etmeye çabalayan.Aşikar: Meydanda olan apaçık.Aşikare: Açıkça, belli ederek saklamadan.Aşina: Bildik, tanıdık.Aşk: Sevgi ve tutkuyla bağlılıkAşkım: Sevdiğim, sevgilimAşkın: Aşmış, ileri, üstünAşkınay: Dolunay.Atagül: Ataların anısı olan gül gibi güzel.Atasagun: Eski Türklerde hekimlere verilen isim.Atıfa: İlişkili bulma.Atıfe: iyimserlik. 2. Sevgi, acıma.Atıfet: iyimserlik. 2. Sevgi, acıma, içtenlik.Atican: Taçlar.Atike: Güzel kız.Atiye: Armağan, hediye.Atiyye: Bahşiş, hediye.Atlas: 1. Üstü ipekten, altı pamuktan kumaş. 2. Büyük harita. 3. Köse, tüysüz.Atsan: Susuz, susamış, teşne.Attab: Yumuşak huylu. Sertlik yanlısı olmayan. Uyumlu. Attab b. Esid. Sahabeden. Mekke valiliği yapmıştır. Rasulullah tarafından atanmıştır.Atufet: Şefkat, merhamet.Atüfet: şefkat, merhamet, lutuf.Atyeb: Çok güzel, pek güzel.Aura: Canlı varlıkların enerji bedenine verilen isimdir. Ruhsal olan gözle görülemeyen nurdur.Aurora: Kutup ışıması. Güneşten gelen yüklü parçacıkların dünyanın manyetik kutuplarında oluşturduğu ışımaya verilen isimdir.Avgan: Mavi, gök mavisi, deniz mavisi.Avi: Su rengi, sulak, suya ait.Aviye: Temiz, pak.Avniye: Yeniçeriler tarafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. Yardım etmiş. Yardımla ilgili anlamlarını taşır.Avsır: şelale.Avsün: Efsun, kutsama.Avşar: 1. Oğuz Türklerinin boylarından biri.Avunç: Teselli bulma, avunma.Avüba: İklim, mevsim.Avzer: Yaldız, parlak, süs,Awaz: Beste, bestekar, ses, nida.Ayaça: Sevgili hanım, sevgili kibar hanım.Ayal: .Eş, hanım, zevce.Ayaltın: Altın gibi parlak ay.Ayan: Sözü dinlenen saygın, otoriter kadın.Ayande: Çağdaş, 2. şimdiki, güncel.Ayanfer: Bir yerin çok gözde olan kişileri, ileri gelenleri.Ayas: 1. Dolunay. 2. Mehtap.Ayasun: Ay kadar güzel.Ayaz: 1. Duru ve sakin havada çıkan kuru soğuk. 2. Açık, bulutsuz hava. 3. Aydınlık, ışık. 4. Mehtap.Aybahar: Ay kadar güzel, bahar kadar romantik.Aybanu: Ay gibi güzel ve parlak hanımefendi.Aybek: Put, sanem. İsim olarak kullanılmaz.Ayben: Ben Ay gibi güzelim anlamındaAybeniz: Ay gibi parlak tenli, ay benizliAyber: Ay meyvası.Aybige: Büyük ay, dolunay.Aybike: Ay gibi güzel ve el değmemiş kadın.Aybiken: Eski Türk hükümdarlarından birinin hanımının ismi.Aybirgen: Ay veren, ay sunan.Aybüke: Ay gibi güzel kız.Ayca: Ayın ilk dördünde aldığı yay biçimi, hilal.Aycadır: Ay gibidir.Aycagül: Ay gibi parlak olan güzel.Aycahan: Ay gibi parlak olan güzel.Aycan: İçi aydınlıkAycennet: Ey cennet!” anlamında kullanılan bir ad.Ayceren: Ay gibi güzel ve parlak ceylan.Aycihan: Cihanı aydınlatan ışık.Ayça: Aya benzeyen, ayın hilal hali.Ayçağ: Ay gibi parlak çağ.Ayçan: Ay gibi aydınlık kişi.Ayçıl: 1. Ay gibi sürekli ışık ve parıltı yayan.Ayçiçek: iri ve sarı renkli çiçekleri olan tohumlarından yağ çıkartılan bitki. 2. Ay gibi saf ve çiçek gibi masum.Ayçil: “Ayçıl” isminin bir başka söyleniş biçimi.Ayçin: Ayçın, ay gibi, aya benzerAyda: Bir bitki adıAydacan: Candan, sevecen güzel.Aydafer: Ay ışığını yansıtan.Aydagül: Ayda, her ay gül anlamına bir dilek.Aydagün: Geceyle gündüzü birleştiren.Aydagür: Coşkulu kişi.Aydan: Ay kadar güzel.Aydanay: Ay’dan daha beyaz, daha parlak, daha ışıldayan.Aydanaz: Nazlı güzel, nazenin.Aydanur: Ay ışığı gibi.Aydasoy: Ay kadar güzel bir soydan gelen.Aydasu: Güzelliği ve saflığı yüreğinde taşıyan.Aydasun: Güzelliğin ve saflığın örneği olan.Aydaşan: Güzelliğiyle ünlenmiş olan.Aydaşen: Güzel ve de şen şakrak olan.Aydeniz: Hem ay hem de denizAydenk: Ay kadar güzel.Aydın: 1. Aylı gece, mukmin. 2. Aydınlık, ışıklı, parlak, ruşen, ziyadar, münevv3. Açık, belli, ortada, vazıh, aşikar, bahir. 4. Kutlu, uğurlu, mübarek, mesut. 5. Okumuş, kültürlü ileri fikirli, münevvKılıçarslanın hanımının ismidir. Erkek ve kadıAydınay: 1. Aylı gece, mukmin. 2. Aydınlık, ışıklı, parlak, ruşen, ziyadar, münevv3. Açık, belli, ortada, vazıh, aşikar, bahir. 4. Kutlu, uğurlu, mübarek, mesut. 5. Okumuş, kültürlü ileri fikirli, münevvKılıçarslanın hanımının ismidir. Erkek ve kadıAydil: Ay gibi açık sözlü.Aydilek: Parlak, aydınlık dilek, iyi dilek güzel dilek.Aydinç: Ay gibi dinç olan.Aydoğdu: Doğmakta olan ay. Ay doğdu Bey. Ertuğrul Gazi’nin oğlu veya torunu (1302).Ayduru: Ay gibi duru, parlak ve lekesiz olan.Ayeda: Nazlı güzel.Ayela: Güzelliği gözlerinde yansıyan.Ayevi: Ay çevresinde oluşan ışık çemberiAyfer: Ay gibi ışık saçan.Aygen: Gönül arkadaşıAygönül: Güzel gönüllüAygücan: Güzel ve yürekten kişi.Aygül: Ay gibi güzel ve parlak renkli.Aygülen: Tebessümünü yüzünden hiç eksik etmeyen.Aygüler: Tebessümünü yüzünden hiç eksik etmeyen.Aygün: Hem ay, hem günAygünaz: Nazlı güzel.Aygüner: Ay gibi güzel ve korkusuz olan.Aygünur: Işık saçan güzel.Aygüsoy: Yürekli insanların soyundan gelen.Aygüsu: Güzelliği ve saflığı karakterinde olan.Aygüzar: Güzelliğini ve yeteneğini birleştirmiş olan.Aygüzel: Ay kadar güzel olan.Ayhanım: Ay kadar güzel ve saygıdeğer olan.Ayhatun: Ay kadar güzel ve saygıdeğer olan.Ayışığı: Ay ışığı.Ayilkin: İlk çocuklara takılan isim.Aykal: Ay gibi parlak ve ışıklı kalAykaş: Kaşları ay gibi hilal olan.Ayke: Sık koruluk.Aykız: Ay gibi güzel yüzlü kızAykut: Kut getiren Ay, uğur getiren Ay, kutlu Ay.Ayla: Ayın çevresindeki hare.Aylan: Ay gibi güzel değerlere sahip olanAylin: Ayın çevresinde görülen ışıklı daire.Aylis: Cennette bir bahçe, ay parçası.Ayliz: Ay parıltısı.Aymina: Cennette ki en güzel hurinin adı.Aymira: Ay tutulması sırasında ayın etrafında görülen kızıl renk.Aynamelek: Melek gibi, melek görünüşlü kadın.Aynaz: Nazlı güzel.Ayndilge: Pınar, su, kaynak. Antakya Halep arasında, Suriye sınırına çok yakın bir yerde bulunan kaynak su. Tarihte bu kaynak dolayısıyla önemli yerleşim bölgesi olmuştur.Aynıfer: Gözün ışığı.Aynıhayat: Hayatın gözü, hayat pınarı.Aynigar: Resmedilecek kadar güzel olan.Aynisa: Çok güzel kadın.Ayniye: 1. Yeniçeriler tarafından ve daha sonra Sultan Mecid ve Sultan Aziz zamanlarında giyilen bir çeşit yağmurluk. 2. Yardım etmiş. Yardımla ilgili.Ayniyet: Aslının aynısı olma, özdeşlik.Aynşems: 1. Güneş kaynağı. 2. Mısır’da bir kasaba. 3. Bir cins değerli taş.Aynur: Ay gibi ışıklı.Aypare: Ay parçasıAyper: Ay parçası, Tek ayAyperi: Peri kızı gibi.Aypınar: Hem ay, hem pınar.Ayral: Benzerlerinden farklı olan, kendine özgü, değişikAyris: Ay ışığının kumsaldaki parıltısı.Aysal: Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan.Aysan: Ay gibi, ay yüzlüAysar: Ayın evrelerine göre huyu değişen kimseAyse: Rahat yaşam süren, yaşayan.Aysel: Ay kadar parlak.Aysema: Ay gibi parıldayan yüzAysen: Ay gibi güzel.Ayser: Ay ışığı, Parlaklık, aydınlık.Ayseren: Güzelliğini gözler önüne serenAysev: Çok seven.Ayseven: Ay gibi güzel ve sevgi doluAysever: Ay gibi güzel ve aydınlık sever.Aysevil: Ay gibi güzel ve sevilen.Aysevim: Ay gibi güzel ve sevimli.Aysıl: Aya benzeyen.Aysın: Sen aysın, ay kadar güzelsinAysima: Yüzü ay gibi parlak, nurlu, ışıklıAysoy: Çok güzel bir soydan gelen.Aysu: Ay gibi parıltılı ve su gibi berrakAysuda: Güzelliği suya yansımış olan.Aysun: Ay gibi güzel ve parlaksın.Aysuna: Su gibi berrak ay.Aysunar: Güzellik timsali.Aysunay: Ay gibi ışık saçar,Ayşan: Güzelliğiyle ünlenmiş olan.Ayşe: Rahat ve huzur içinde yaşayanAyşecan: Neşe ile yaşayan.Ayşegül: Güler yüzlü, rahat ve huzurlu.Ayşehan: Egemen olarak yaşayan.Ayşem: Ay ışığı – Benim AyşemAyşen: Ay gibi neşeli, parlak ve aydınlık.Ayşenur: Işıklı hayatAyşıl: Ayın ışıltısı gibi ışıl ışıl.Ayşil: “Ayşıl” isminin bir başka söyleniş biçimi.Ayşim: “Ayşin” isminin bir başka söyleniş biçimi.Ayşin: Ay gibi, aya benzeyen.Ayşirin: Güzelliği ve sevimliliği benliğinde olan.Ayşule: 1. Ay kıvılcımı. 2. Ay ışığı.Aytan: Ayın battığı, günün açtığı an.Ayten: Parlak tenli.Aytu: Ay’a benzeyen tuğlu.Aytuna: 1. Çok bol. 2. Yavru. 3. Görkemli, gösterişli. 4. Karaor-manlardan doğan, Karadeniz’e dökülen, Avrupa’nın Volga’dan sonra en uzun ırmağı.Aytunca: Balkan Yanmadası’nda Meriç ırmağının kolu.Aytül: Narin güzel.Ayyüksel: Yükselen ay.Ayza: Ay gibi güzel yüzlü kız.Ayzer: 1. Altın renginde ay. 2. Ay’ın altın rengini aldığı an.Azade: Başı boş, serbest, özgürAzahi: Özgürlük, hürriyetAzel: Hür, SerbestAzime: Kesin kararlılık, sebat.Azimet: 1. Kuvveüi bir iradeye dayanan karar, yemin anlamına gelmektedir. 2. Herhangi bir kolaylığa başvurmaksızın bütün güçlüklerin irade gücüyle yenilerek yapılması gerekli olan dini vecibeler.Azize: Onur sahibi yüce, ermiş.Azmidil: Gönül yüceliği.Azmiye: Niyetli, kararlıAzra: Üstünde yürünmemiş kum.Azref: 1. Çok zarif, en zarif. 2. Çok zeki.Azze: 1. Dişi ceylan yavrusu 2. Ceylan kadar zarif. 3. Yüce, onurlu.