Koltuk kavgası bitmiyor! Dünya yıkılsa CHP’nin gündemi değişmiyor
Buğra Kardan İstanbul Türkiye’nin derdiyle dertlenmeyen CHP, ülkeyi yasa bürüyen yangın faciasına da lakayt kaldı. Bolu Belediyesi’nin ihmalinden ileri gelen facia 81 ili üzedursun Genel Başkan Özgür Özel, Cumhurbaşkanı adayını aramaya koyuldu. Devrik Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu da Özel’e kaptırdığı koltuğu geri almaya odaklandı. İddiaya göre Kılıçdaroğlu, 80 vekille görüşüp Özel’e uyarı mektubu iletme planını devreye aldı. Türkiye’yi sarsan yangın faciasını unutan Özel’in ve Kılıçdaroğlu’nun siyasi manevraları “Koyun can derdinde, kasap et derdinde” atasözünü hatırlara getirdi. Toplumun kahir ekseriyetinden “Memleket yanıyor, CHP kariyer ve koltuk kavgalarıyla boğuşuyor” çıkışı geldi. Akit’e konuşan eski CHP’li Savcı Sayan, bakın neler söylüyor: “Bolu’dan gelen ölüm haberlerinin ardından CHP için kariyer ve koltuğun önemi bir defa daha anlaşıldı. Kartalkaya’da vefat edenlerin CHP’nin umurunda olmadığı bir defa daha görüldü. Yani bir yanda ölenler için ağlayan Erdoğan var, bir yanda da ölenlere ehemmiyet vermeyerek aday tartışmalarına ve iç kavgalara gömülen CHP var. Bunlar aynı kulvarda değildirler. Bir yanda ülkeye ve halka gönül veren Erdoğan var, bir yanda komplo siyaseti yapan CHP var. Bunlar aynı dalda değildirler. Parayla büyüyen rezil, yarayla büyüyen aslan olur. ÜLKE EMANET EDİLMEZ Özel’in de İmamoğlu’nun da Kılıçdaroğlu’nun da CHP’ye geliş ve ön planda yer alış şekli belli. Türkiye bu üçünü takip ediyor. Not da ediyor ve umut olarak görmüyor. Şu muhakkak ki Bolu’da yanan canlar bu üçünün umurunda değil. Burada dertlenen, ağlayan, fedakârlık yapan Erdoğan. Özel’i ayıplıyorum. Onun daha yangının şoku atlatılmadan aday aramasını yanlış buluyorum. Kılıçdaroğlu’nun koltuğu tekrar elde etmek için didinmesini de öyle. Bunların bu ortamda kendileriyle ilgili konuları öne almaları, birbirleriyle savaşmaları skandaldır. Duyarlı olmak gerek. Herkes Bolu’ya ağlıyor. Hâl böyle iken birinin makamını koruma gailesi gütmesi, birinin altından kayan koltuğa yeniden oturmanın peşinde olması rezalettir. Anlaşılıyor ki CHP yönetimi, bu ülkeye ait değildir. CHP’de gelen de giden de halkı değil, kendini eksene koymaktadır. Gelenin de giden için de önemli olan kariyer, menfaat, koltuktur. CHP, Türkiye için dertlenmemiştir. Geleneği ve göreneğiyle bu ülkeye ait olmadığını ortaya koymuştur. İyice zıvanadan çıktığını belli etmiştir. Baykal devrinde CHP’nin devletçi yönü vardı. Kılıçdaroğlu ve Özel döneminde o da kalmadı. Bu kafaya ülkenin emanet edilmeyeceği kati. Bu kafanın Erdoğan’la yarışamayacağı, iktidar olamayacağı da hakikat. Çünkü CHP’ye hükmeden yapının Erdoğan gibi bir hikâyesi yok. Ülkenin her yanında eseri yok. Bu yapının hikâyesi komplolar, para kuleleri. Bu yapıya ülke verilmez. CHP’nin kendine gelemeyeceği de açık. Daha da karışacağı ortada. İmamoğlu, Özel’i bypass etmek ve Genel Başkan olmak için hamleler yapacak. Yeni komplolara, kumpaslara tanık olunacak.”