Sosyal

Kübra Ünlü yazdı! İnci Tanelerinde Karakterler Geçidi!

02.02.2024 11:04Son Güncelleme: 02.02.2024 13:01 Pek tabii söylediklerim ortalama bir düzlemde düşünen, okuyan, izlenimleyen, gözlemlemeyi ve öngörü ve görgü sahipleri adına … Diğer taraftan ekranlar son iki haftadır sadece bir dans üzerinden sığ değerlendirmeler ile doldu taştı. Söz konusu sığ, eblehlik fütursuzluğa da ulaşınca bazen hakaretamiz, aşağılayan, hor gören lüzumsuz tartışma ve yazılar eşliğinde geldi geçtiYılmaz Erdoğan klasiği olan, güldürürken düşündüren, ağlatırken sorgulatan bugüne değin ele aldığı yazdığı, canlandırdığı her karakter gibi Azem’de bir tarafı hayat bilgesi ve sıradanı olmayı başarırken, diğer taraftan münevver kasaba beyefendisi olarak aynı karakterde birleşmesini heyecanla izliyorum.Yılmaz Erdoğan’ın “gerçek hayat” hikayelerinden (yalan hayat nasıl oluyor bilmiyorum ama bu gerçek hayat bana saçma geliyor, onun yerine hayattan demek daha doğru sanki) esinlenerek yazdığı bu hikâyenin içerisinde kendisinden izlerde bulmak mümkün olabiliyor.Sanırım bu dizide, bir yazarın, bir şairin, aktörlüğünü izlemek, ucu yanmış, yıpranmış, yırtılmış bir fotoğrafı yeniden birleştirerek, camekânlayarak davara asmak gibi geldiğinden Azem’i sevdim. Ama yıl 2024 …Ve o bitirim delikanlı beyefendiye bir turbo, efenim bir nitro , olmadı bir elektrikli aksama geçiş niteliğinde az biraz hız gerekiyor.Dilber ile o hız yakalanmaya çalışılsa da ve Dilber ile senaryo coşturulsa da ağır akan kan havasını kırmak gerekliliğini bir kez daha söylemek istedim. Yani bir Dan Brown aksiyonu hızı olmasa da ki bu hikâyeye acayip yakışır; Sabahattin Ali kasabası havasından ısrarla uzak tutmak gerektiğini, düşünüyorum. Zira, izleyici nankör, izleyici tahammülsüz, izleyici hız tutkunu, izleyici almayı sever, vermeyi değil ve hikâyemiz şimdiki zaman….Diğer taraftan ikinci bölümle bolca gördüğümüz dizinin diğer karakterleri her biri ayrı güzelliklerle karşımıza geldi. Tiyatro sahnesinden seyirci selamlar gibi oyuna giren çıkan karakterlerin her birinin öyküsü ise ayrı heyecanlar içeriyor.Söz konusu heyecanım, bir yazar olarak yazanın, dolaşıyor ‘olmamdan’ kaynaklı olabilir. Belki tüm bu satırlar birçoğu için anlamsız dahi gelebilir. Ancak siz bir de beni diziyi izlerken görseniz: ) Sahne giriş çıkışlarına iki cümlelik neler yazıyorum … Sevgili eşim, Ulaş’cığım pek gülüyor bu halime.Muhteşem dans performansı ile izlediğimiz Dilber ise bu bölümde oyunculuğu ile de karşımızdaydı. Danslarındaki profesyonel başarısının eğiticisi olan Elif Erol Erdoğan ile bir bölümde karşımıza çıksalar ve dahi ağabey ve Mustafa Erdoğan’da eşlik etse …Ama Erdoğan Limitet Şirket : ) öyle zannediyorum tüm bunları tek tek yerinde, zamanında, kararında bizlere aktaracaktır. Zira aile sanat üretim üssünü oluştursa yeridir.Geçen bölüm ne kadar Azem görüp tanıdıysak, ikinci bölümde de Dilberi’i yakından tanıdık ve Hazar’ı bir kez daha alkışladık. Zarif kadın Selma Ergeç, genç yakışıklı oyucu Kubilay Aka, Canım Yasemin Baştan, Muzip adam Güven Kıraç ve tabloları… Ve adını sayamadığım tüm birbirinden şahane oyuncu kadrosu… Harika bir geçit töreniydi.Ancak bölümün bir başka detayı komik kötü adamı olarak karşımıza çıkan Deniz Erdoğan… Pavyon yöneticisi Kamuran’ın, şekillenerek önümüzdeki günlerde karşımıza nasıl çıkacağını ise merakla beliyorum.Hasılı sayın okuyucu, her bölümüne içine şiir kaçmış bir dizi izliyorsunuz, daha ne istiyorsunuz: )İnci Taneleri Her Perşembe Kanal D’de Saat 20.00’de

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir