ALİ KANTARCI İSTANBUL Kut’ül Amare Zaferinin 108’inci yılı kutlanıyor. Osmanlı Devleti’nin İngilizlere karşı en büyük ve önemli zaferlerinden Kut’ül Amare, zor şartlar ve imkansızlıklar içerisinde silahı inanç olan ordunun neler başarabileceğinin tarihteki önemli örnekleri arasında yer alıyor. Irak Cephesinde 29 Nisan 1916’da Türk ordusunun kesin zaferiyle sonuçlanan Kut’ül Amare Savaşı, Birinci Dünya Savaşı’nın temel muharebelerinden biri olarak kabul ediliyor. İngiliz tarihçi James Morris’in, “Britanya askerî tarihinin en aşağılık teslimi” diye tanımladığı Kut’ül Amare, Irak’ın doğu kesiminde Dicle Nehri kıyısındaki Kut şehri yakınlarında konuşlanmış İngiliz askerleri ile müttefiklerinin kuşatılmasıyla başladı ve kasabanın Osmanlı Ordusu tarafından ele geçirilip, İngiliz birliklerinin tamamının esir alınmasıyla tamamlandı. Zaferin askeri tarih açısından bir başka önemi de, bilinen ilk havadan ikmal denemesini İngiliz ordusunun Kut’taki birliklerini ikmal için 26 gün boyunca Dicle’deki Ora Üssü’nden 3 adet Short 184 tipi 225 beygirlik deniz uçakları ile bu kuşatma sırasında gerçekleştirmiş olmalarıdır. Ancak bu çaba sonucu değiştirmemiştir. 10 binden fazla şehidin verildiği Kut’ül Amare Zaferi, Çanakkale’nin ardından 1. Dünya Savaşı’nın “en büyük zaferi” olarak kayda geçti. Halil Paşa zaferine istinaden Kut soyadını almıştır. Bu zafer, Halil Paşa’nın talebiyle her yıl “Kut Bayramı” olarak kutlanıyor.
