Lagarde, Financial Times’a verdiği mülakatta, ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin ve diğer ülkelerden gelen ürünlere yönelik gümrük vergisi uygulama planına dair görüşlerini paylaştı.Trump’ın uygulamayı düşündüğü tarifelerin kapsamı ve hangi kriterlere dayanarak belirleneceği konusunda netlik olmadığını belirten Lagarde, “Bu, netleştirilmesi gereken bir konu. Eğer tarifeler çok geniş kapsamlı ve ayrım gözetmeyen bir şekilde uygulanırsa, farklı etkiler doğurur. Ancak daha seçici ve hedeflenmiş tarifeler, farklı sonuçlar yaratacaktır” dedi.Lagarde, AB’ye yönelik olası gümrük tarifeleri arasında yüzde 10 ile 20 arasında büyük bir fark olduğunu vurgulayarak, Trump’ın bu yaklaşımının müzakerelere dayalı bir strateji olduğunu belirtti. “Bir aralık belirlemeniz, karşı tarafla istişare etmeye açık olduğunuz anlamına gelir” dedi.Avrupa Komisyonu’nun bu gelişmelere karşı hazırlıklar yaptığına değinen Lagarde, ABD’ye belirli ürünler almayı teklif edebileceklerini ve bu konuda nasıl işbirliği yapılabileceği üzerinde konuşmaya açık olduklarını belirtti. Lagarde, “Bu, her iki tarafın da kaybetmediği bir senaryo oluşturur. Misilleme süreçleri genellikle kimseye kazanç sağlamaz” şeklinde konuştu.Olası bir ticaret savaşının yalnızca ABD ve AB ekonomilerini değil, küresel ekonomi üzerinde büyük etkiler yaratacağına dikkat çeken Lagarde, Avrupa’nın ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğal gaz almayı teklif edebileceğini, ayrıca savunma ürünleri konusunda da ortaklık sağlanabileceğini söyledi.ABD’nin Çin’e yönelik gümrük tarifeleriyle ilgili olarak küresel ekonomide ayrışma ve belirsizlik riskine de işaret eden Lagarde, “ABD hükümetinin hedeflediği ayrışma süreci, dünyayı zor bir duruma sokabilir. Sorun şu ki, bu ayrışma düzenli mi yoksa düzensiz mi gerçekleşecek?” dedi.Lagarde, geçmişte Trump için yaptığı “Avrupa için bir tehdit” açıklamasının, “öngörülebilir bir yorum” olduğunu belirtti.Son 30 yılda ABD ile Avrupa arasındaki ekonomik farkın giderek arttığını belirten Lagarde, “Evet, fark son yıllarda genişledi. Ancak 30 yıl boyunca krizde olduğumuzu söylemek yanıltıcı olabilir. Çünkü, ilk bilişim devrimini kaçırdık. ABD, bu devrime ayak uydururken, biz bazı alanlarda rekabet gücümüzü kaybettik” şeklinde konuştu.
