Milliyetçi olduğunu ileri süren ve MHP’de yıllarca siyaset yaptıktan sonra ayrılan, akabinde girip çıkmadığı parti nerede ise kalmayan İstanbul Bağımsız Milletvekili Cemal Enginyurt 2022 yılında canlı yayın sırasında koruması ile birlikte gazeteci Latif Şimşek’i darp etmesini parasal rahta devirdi.. Binlerce vatandaş canlı yayında yaşanan şiddet olayına tepki gösterirken, Cemal Enginyurt ise özür dilemek yerine kendisine tepki gösterenlere dava açarak haksız kazanç elde etme yoluna gitti. Mahkeme canlı yayında şiddet uygulayan Enginyurt yerine ona karşı çıkanlara ceza verince “Suça tepki göstermek suç oldu, şiddet meşrulaştı” algısı güçlendi. Enginyurt’un Şimşek’e uyguladığı şiddete tepki gösterdiği için ceza alan basın mensubu Erdoğan Gül şunları kaydetti: “Canlı yayında tüm Türkiye’nin gözü önünde darp ve şiddet uygulayan milletvekili haklı bulunması kabul edilir bir durum değildir. Ben de aynı zamanda bir basın mensubu olarak ve bir vatandaş olarak yaşanan vandallığa kayıtsız kalmayıp o saldırı her an bizlere karşı yapılabilir kaygısı ile hiçbir isim kullanmadan parti ismi belirtmeden çoğul bir cümle ile mecazi anlamda şiddete nefretimi ifade ettim. Ne yazık ki mahkeme sözümü sanki normal bir olaya karşı yapılmış gibi algılayıp şiddeti görmezden gelmiştir. Bu kişi hala bu ülkede siyaset yapmaya devam ediyor, şiddete tepki gösterenler suçlu bulunup ceza alıyor. Bu olay artık şiddete ve suça kayıtsız kalmayı normalleştirecek bir duruma sebebiyet verecektir. TCK 129/1 maddesi uyarınca hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlendiği göz önüne alınarak ceza verilmemesi gerekir. Cemal Enginyurt’un milletvekilliğinin düşürülmesi ve yargılanması gerekirken şiddete tepki göstermeyi suçlu bulmak vicdanları rahatsız etmiştir.” Enginyurt’un canlı yayın sırasında yaptığı hakaretler ve yanındaki adam ile birlikte bir gazetecinin üzerine yürümesi, yumruk atmaları ie ilgili hiçir delili toplamayan Ordu 6. Asliye Ceza Mahkemesi, kararının yargısal denetimini de kapatmak için, kesin olarak verdi.. Ancak hukukçular, bu tür skandal kararlara karşı, vatandaşların haklarını aramaları gerektiğini, Anayasa Mahkemesi’ne başvurabilecekleri gibi, İstinaf’a, Yargıtay’a gitmeden kesin olarak verilen kararlar için yazılı bozma talebinde de bulunabileceklerini belirttiler..
