Marmara Beşik Gibi… Uzman İsimlerden İstanbul Yorumu: Tehlike Sürüyor!
‘BİRBİRLERİNİ TETİKLEMESİ MÜMKÜN DEĞİL’Prof. Dr. Şükrü Ersoy (Yıldız Teknik Üniversitesi): 4.1 büyüklüğündeki deprem, elbette büyüklüğü itibariyle tehlike yaratacak bir deprem değil ancak yeri itibariyle dikkat çekici. Biliyorsunuz 1999 Kocaeli depremi İzmit Körfezi boyunca devam edip Yalova açıklarında bitmişti. Dolayısıyla 4.1’lik depremin meydana geldiği o uç gerilim ucudur. Bu nedenle yeri itibariyle dikkat çekicidir, gözlemlenmelidir. Tabii ki beklenen büyük depremin öncüsü demek çok spekülatif olur. Sadece bölgenin canlı ve dinamik olduğunu göstermesi açısından önemli. Geçtiğimiz haftalarda meydana gelen Gemlik Körfezi merkezli 5.1’lik depremle de ilgisi yok, onu ayrı değerlendirmek gerekiyor. Güney Marmara’nın deprem potansiyeli kuzeyden farklı ve birbirini tetiklemesi mümkün değil.’OLASI MARMARA DEPREMİNİN AYAK İZİ DEĞİL’Prof. Dr. Haluk Özener (Boğaziçi Üniversitesi, Kandilli Rasathanesi): Bu depremin Marmara Denizi içinden geçen Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolu üzerinde tali bir fayda meydana geldiğini düşünüyoruz. En fazla 2.6 büyüklüğünde olmak üzere 9 artçı oldu. Beklenen Marmara depreminin ayak izi demek doğru değil. Marmara’da büyük deprem tehlikesi her zaman var. Yıllık istatistiklere göre Marmara Denizi içinde her yıl 4-5 tane 4 ve üzeri deprem oluyor, dolayısıyla bu depremi de Marmara’nın normal sismik aktivitesi içinde değerlendirmek mümkün. Ne olursa olsun, yer kabuğu her yıl 2-2.5 cm kayma yapıyor, bu bölgede enerji birikiyor. Olası Marmara depremi tehlikesi aynı şekilde devam ediyor. Bu depremler, beklenen büyük depremin stresini azaltacak boyutta değil. Bir 7’lik depremin enerjisini rahatlatmak için 1 milyon tane 3’lük deprem olması gerekir.