Mars’ta hayat var mıydı? Kızıl gezegendeki bulgu umut yarattı
NASA’da zaten aracın inceleme yaptığı Mars’taki Jezero Krateri’nde bir zamanlar su olduğu bilgisi vardı. Aracın yeni tespit ettiği çökeltiler bunu doğruladı.GÜRÜL GÜRÜL AKIYORDUPerseverance, Jezero Krateri’nde suyun biriktirdiği çökeltileri tespit ederek, bölgede üç milyar yıl önce su aktığı verisini doğruladı. Aracın yolladığı çökelti görüntülerini inceleyen uzmanlar, erozyon tespitinde bulundu. İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRİnsana çip taktı kontrolü ele aldı! ‘Süper insana doğru ilk adım’Haberi GörüntüleKrater tabanının eşit şekilde düz olmadığını fark eden uzmanlar, “Bu durum, göl çökeltilerinden önce su kaynaklı erozyon olduğunu gösteriyor” dedi. Bilim şimdi şu sorunun cevabını arıyor: Mars’ta su varsa hayat da var mıydı?ABD’Lİ PİLOTTAN ‘UZAYLILARLA TEMASA GEÇTİM’ SÖZLERİABD’li pilot, katıldığı bir konferansta kendisinin galaksiler arası yolculuk yaptığını iddia etti ve UFO’lara dair adeta bir itirafta bulundu. İLGİNİZİ ÇEKEBİLİRBakan Kacır Türkiye’nin uzaydaki hedeflerini CNN Türk’te tek tek açıkladıHaberi Görüntüle1980’li yıllarda ABD ordusunda bir helikopter pilotu olan Alex Collier o yıllarda hükümeti yürüttüğü bir uzay programı kapsamında dünya dışı akıllı varlıklarla temasa geçtiğini öne sürdü. Uzaylıların gemisine bindiğini ve 3 ay boyunca bu gemide seyahat ettiğini iddia eden Collier, bu sürenin dünyada 18 dakikaya eşit olduğunu bildirdi.Uzaylıların Andromeda Galaksisi üzerinden geldiğini aktaran Collier, canlıların kendilerine Vissaeus ve Moroanay dediğini hatırlattı. Japonya’da yaptığı açıklamanın devamında Collier şunları söyledi:“Bu üç ayda onların toplumlarını tanıma ve gözlemleme fırsatım oldu. Kendi çocuklarına Dünya’da yaşananlarla ilgili bilgiler veriyorlardı”Yolculuğu hakkında daha detaylı bilgiler de veren Collier akıllı varlıkların renginin mavi olduğunu öne sürerek sözlerine şöyle devam etti:“Bana atomlarımı, moleküllerimi ve hücrelerimi bir arada tutan takmam gereken bir kemer verdiler; bu tam anlamıyla etrafımda bir koza oluşturuyordu ama ben onlara dokunabiliyordum ve onlar da bana dokunabiliyordu”