Milat gazetesi yazarı Ufuk Coşkun, maymun çiçeği salgını üzerinden yürütülen küresel oyunları ele aldı. Coşkun, bu salgınların arkasında büyük ilaç şirketleri ve küresel elitlerin olduğunu belirtti. Bill Gates’in Dünya Sağlık Örgütü ve medya organlarına yaptığı büyük yatırımlarla bu salgınları yönlendirdiğini iddia eden Coşkun, Afrika’nın zengin kaynaklarının sömürülmesine dikkat çekti. Coşkun, bu süreçte Afrika halklarının açlık ve yoksullukla boğuşurken küresel şirketlerin kârlarını artırdığını ifade etti. Ufuk Coşkun, şunları kaydetti: “Yaklaşık 24 trilyon dolarlık zengin yeraltı rezervine sahip bir ülke düşünün. Burada gümüş, bakır, kobalt, altın, koltan ve elmas gibi madenler çıkarılıyor. Ve bu ülke, 5G teknolojisinin yanı sıra pille çalışan elektronik gereçlerde ve elektrikli araçların pillerinde kullanılan madenlerin üretiminde ve rezervinde dünya lideri olarak biliniyor. Ülkenin çıkarılmayı bekleyen petrol rezervleri de cabası.
ÖNE ÇIKAN VİDEO Devam edelim, işlem gördükten sonra şarj cihazlarının vazgeçilmez parçalarından birini oluştur koltan üretiminin yaklaşık yüzde 80’ini tek başına bu ülke yapıyor. Ayrıca elektrikli araçlarda ve diğer elektronik aletlerdeki lityum-iyon bataryalarda kullanılan kobalt madeninin de yüzde 70’inden fazlası bu ülkede. Gelin görün ki bu ülke Küresel Açlık Endeksi’nde 121 ülke arasında 118. sırada yer alıyor. Ve iç savaşlardan başını alamıyor. 2023 yılının ilk yarısında yerinden edilen Kongolu sayısı 1 milyonu geçti. Sadece doğu kesiminde 120’den fazla isyancı grup bulunuyor. En son başkent Brazavil de dahil olmak üzere 5 bölgede maymun çiçeği (mpox) vakası tespit edilmesinin ardından ülkede salgın ilan edildi. Bir Orta Afrika ülkesi olan Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nden bahsediyorum. Salgını nerede çıkaracaklarını çok iyi biliyorlar değil mi? Diğer taraftan Bill Gates’in, Kovid’den sadece iki ay önce BioNTech’e 55 milyon dolar yatırım yaptığını hatırlatayım size. Aynı Gates’in ana akım medyaya 319 milyon dolardan fazla bağışta bulunduğunu da ilave edelim. Ve bu herif, DSÖ’nün de en büyük finansörlerinden biridir. Bir şirkete ya da kuruma ciddi oranda bağış yaptığınızı düşünün. Bunun karşılığında kendi menfaatinize yönelik politika üretmelerini beklemez misiniz? Bu diğer bağışçılar için de geçerli bir durumdur. İsveç, yeni virüsün Afrika dışındaki ilk vakasını bildirdiğinde ilaç şirketleri yeniden hareketlenmeye başlamıştı. Ardında DSÖ devreye girdi ve Avrupa’da daha fazla vakanın beklenebileceği konusunda uyarı yapmaya başladı. İlaç şirketlerin sözcüsü konumundaki Tedros da yeni bir maymun çiçeği türünün ortaya çıkması, bunun Doğu Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde hızla yayılması ve komşu ülkelerde vakaların raporlanması konusundaki endişelerini dile getirdi. Bu salgınları durdurmak ve hayat kurtarmak için koordineli bir uluslararası müdahaleye ihtiyaç olduğunu vurguladı. Bunu duyan ilaç şirketi Bavyera İskandinav 2025 yılı sonuna kadar 10 milyon doz Mpox aşısını teslim edebileceğini duyurdu. Hisse fiyatı da son 5 günde %26,43 arttı. Nasıl bir tezgâh kurulduğunu anlatmaya çalışıyorum. Birçok ülkede Gates’in finanse ettiği medya organlarında Tavistock Enstitüsü’ne bağlı uzmanlara da korku pompalamak vazifesi veriliyor. Ve toplumlar bir önceki salgında da olduğu gibi korkutulup aşı şirketlerinin zorunlu müşterisi haline getiriliyor. Gates’den para almayan bağımsız gazeteciler de “aşı karşıtları” olarak yaftalanarak sansüre maruz bırakılıyor. Anlayacağınız hepimizi salak yerine koyarak dünyanın servetine çöküyorlar. Muazzam servete sahip olan Afrika ülkeleri, iç savaşlarla ve salgınlarla boğuşurken beyaz adam onların yeraltı ve yerüstü madenlerini ellerinden alıyor ve onları dünyanın en aç ülkeleri haline getiriyor. DSÖ, Bill’in paralı uzmanları, ilaç, teknoloji ve silah şirketleri ve medya organizeli bir şekilde dünyayı soyuyor. O yüzden diyorum ki uyanık kalın ve bağımsız uzmanların sesine kulak verin.”
