‘Milli Görüşçü kardeşlere!’ – Yeni Akit

0

İşte Uysal’ın kaleme aldığı o yazı;              Milli görüş, milliyetçi, İslamcı, Kemalist, DP çizgisiyle birlikte dört ana akım siyasetten biridir! İslamcı veya siyasal İslamcı hareket, bazı açılardan eleştirilebilse de, hukuk ve meşruiyet sınırları dışına hiç çıkmamakla ve milli olmakla takdiri hak eder. Halbuki, İslama ve Müslüman kitlelere yapılan bunca zulüm üzerine, ciddi bir enerji birikmişti. Benzeri hareketler ise az çok silahlı mücadeleye meyletmişlerdir.             Milli görüş partilerinin mevcut hükümete ve Erdoğan’a muhalefetleri ve eleştirileri de elbette meşrudur. Çünkü bir şekilde ayrı partilerdir ve farklı siyasetlere sahip olmaları doğaldır.              Fakat hemen bu vadide, MHP, BBP, HÜDAPAR, hatta DSP de farklı görüşlerden, farklı partiler oldukları halde, Türkiye lehine olan siyasetlerde ve Cumhurbaşkanlığı seçiminde AKPARTİ yanında durabiliyorlar. YRP ve SP ise, Hükümet ağzıyla kuş tutsa da asla ufak bir söz desteği dahi vermiyorlar. Hiçbir şeyi ama hiçbir şeyi beğenmiyor, en milli meselelerde dahi, Türkiyenin yanında durmuyorlar. Azerbaycan, Libya ve Suriye zaferlerimize ve Ayasofyanın açılmasına dahi asla sevinmiyorlar.               Olsun, canları sağolsun. Fakat bizzat kendi politik tarih, birikim ve ideolojileriyle de ciddi bir çelişkiye düşüyorlar. Erdoğan Milli görüşün, İstanbul İl başkanlığını ve sonra da İstanbul şehrinin emanetini emanet ettikleri ve Erbakan hocanın rahle-i tedrisinden geçmiş bir kardeşleri ve dava arkadaşları. Erdoğan’a yönelttikleri nefret, reddiye ve tahkirler bizzat kendi partilerine de dönüyor ve kendi ayaklarına da sıkıyorlar! Zira İBB başkanlığı gibi makamlar için en uygun, hatta ideal adayları olarak milyonlardan destek istediler. Şimdilerde öne çıkardıkları tüm adayları da yarın bugün gömmek yoluna gidebilirler. Mesela Cihangir İslam, Mehmet Bekaroğlu, A. Şener vs. CHP mebusluğuyla onurlandırıldılar!                 Evet, eski partilerinden sadece Erdoğan değil, popüler bir çok eski mebus ve bakan dahi başka partilere geçtiler. Abdullah Gül daha partideyken, Merhum Erbakan’a karşı genel başkan adayı oldu. “İşte o zaman zaten bittiler” de diyemezsiniz. Çünkü AKPARTİ Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı yaptıktan sonra Gül’ü, “hocamızın karşısına dikilen ilk adam” demeden tekrar Cumhurbaşkanı adayı yapmak istediniz. Hem de CHP’nin adayı olarak. Gülü ve bir çoğunu affettiniz de kardeşiniz Erdoğan’a karşı nefretiniz hiç soğumadı nedense?                  O’da “Milli görüş gömleğini çıkardık” demeseydi öyleyse diyebilirsiniz. Belki çıkarmadı da öyle görünmek istedi. Veya Milli görüş gömleğini çıkarıp ta yırtmadı ya. Belki başka bir versiyonunun halkı daha iyi ikna edeceğini düşündü. (Nitekim öylede oldu)Dinden, imandan, yerli ve milli olmaktan da çıkmadı ya. CHP’ye de geçmedi, bıyığını bile kesmedi. Bildiğiniz, namazlı niyazlı, İmam-Hatipli Tayyip işte! 22 yıllık iktidarında yerli, milli ve İslami çizginin dışına mı çıktı?                  Hadi diyelim Erdoğan gömleği mazeretsiz olarak çıkarmış olsun. Milli görüş gömleğini CHP ve Kılıçdaroğlu’mu giydiki sonsuz bir kredi açtınız? Kemalizmi terk mi ettiler? “Türkiye laiktir laik kalacak” demiyorlar mı artık. Ya da. “Mustafa Kemalin askerleriyiz”den mi vazgeçtiler? Bu CHP aşkı nedendir?                  Haydi siyaset öyle böyle, sizi Erdoğan’a karşı, CHP’li Kemalist Kemali destekleme durumuna getirdi. Artık Erdoğan nefreti nerelere savuruyorsa? Peki “Mücahit Kılıçdaroğlu”da nereden çıktı? Rahmetli Erbakan hocadan sonra rakıcı, binamaz, kifayetsiz muhteristen başka birini bulamadınız mı? Niye Karamollaoğlundan esirgediğiniz bu ünvanı Kemal bey’e ihsan ettiniz? Hele parti merkezinize astığınız devasa Kılıçdaroğlu posterinden hiç mi hicap duymadınız? Bu ayıp sizin peşinizi bırakmaz, biliyorsunuz.                   Milli görüş, adı üzerinde, yerli ve milli olma ve Sünni bir itikad ile karakterize değil mi? Hangi İslamın İslamcısısınız? Artık Vehhabi veya Şii veya Nusayri mi oldunuz? Kemalizm ile flört ederken, Nusayri zalim diktatörüne niye üzülüyor, vahlanıyorsunuz? İran, Rusya ve Katil Esad halk tarafından bertaraf edilince, tasası size mi düşüyor? Niye İran ve Esad mücadelesinde hep Esadın, İran’ın, safında Türkiyeye  karşı yer alıyorsunuz? Kemalist CHP safına geçince, Şii veya Alevi olmanız mı gerekiyor? Hayır, Şii ve Alevi ile tabiki derdiniz olmasın. Cumhuriyet tarihinde tek Alevi açılımını da AKPARTİ’nin yaptığı malum ve de helal olsun! Esad ve Nusayrilik ise ne Sünni ne de Alevidir yahu! Hulul ve Aliilahi Nusayrilik anlayışı “Ali İlahtır” itikadına dayanır! İslamda bu şirk ve küfürdür. Küfürleri kendilerine de, masum Sünni halka zulmetmeseler! 61 yıldır, darbeyle ele geçirdikleri Suriye’de %85’i teşkil eden Sünnilere yapmadıkları katliam  soykırım ve işkence kalmadı. En son 1,5  milyon katl, 7 milyon sürgün, işkence ve tecavüzler gırla gitti. Sednaya zindanlarındanda mı rahatsız olmadınız? Bunların vebaline ortak olmak için ne mecburiyetiniz var? Esad, Nusayriler, Kemalist CHP ve Kılıçdaroğlu ile birlikte haşrolmak ister misiniz?                   Öyle anlaşılıyorki, Erdoğan muhalefeti değil de, husumet ve düşmanlığı, sizi böyle savuruyor. Erdoğan ve hükümetini şeytanlaştırırken, zorunlu olarak, karşısındaki herşeyi, ama herşeyi melekleştiriyor ve meşrulaştırıyorsunuz! Yoksa zalim, katil, kafir, bir 61 yıllık diktatörlüğü savunamazsınız! Sapma, savrulma, biraz olabilir de buralara mı varır? Siyaseten hatalar olabilir, insan ve toplulukları, beşer hali olarak yanılabilir. Fakat bu kindar, hasid, müfrit, savrulma aynı zamanda büyük bir vebal, günah ve insan hakları ihlalidir. Ne zaman tövbe edeceksiniz?  “Zulmedenlere en ufak meyletmeyin, yoksa ateş size de dokunur” (Hud 113) Siz meyletmiyor, açıkça ve ısrarla zalimlerin yanında saf tutuyorsunuz! Hangi mazeret ve mecburiyetle? İran ve Rusyanın,  kendi zalim ordusunun bile terkettiği, kanlı diktatör, 136 milyon dolarla kaçıp gitmiş, siz hala, “İran, Rusya ve Esad muhaliflerle görüşüp, yeni bir hükümet kursunlar” diyorsunuz! Yazık değil mi?                 “Katil İsrail, İşbirlikçi AKP” sloganınız çok güzel! Fakat bir bühtan ve iftiradan ibaret! Filistin mazlumiyetini ağır bir şekilde istismar demek. HAMAS’ı defalarca terör örgütü ilan eden abiniz CHP’ye niye çıt çıkarmıyorsunuz? Erdoğan defalarca, HAMAS mücahitlerini Kuva-i Milliye, Netanyahuyu da Hitler ilan etti ama. İsraile “one munite”, Dünyanın emperyalist egemenlerine de, “Dünya beşten büyüktür” çekti. Filistin’e en çok sahip çıkan ve yardım eden ülkeyiz. Bir de Arap liderlere bakınız da hicap duyunuz! Filistinde daha neler yapmaktayız, devlet sırrını ifşa ettirmeyiniz! Hiç olmazsa seçtirmek için yırtındığınız Kemale bakınız. Edep ya Hu! Erdoğanı Kemalizmin ömrünü uzatmak ve katil  İsrailin işbirlikçisi yapmak, Siyonist zulme destektir değil mi? Zaten sloganın ilk cümlesi “katil İsrail” lafını, “İşbirlikçi Erdoğan” demek için söylüyorsunuz! Yoksa, Netanyahuya lafınız yok! CHP’ye hiç yok. Siz aslında, “Erdoğan İsraille keşke işbirliği yapsa” diye arzu edenlersiniz. Ancak böyle İsrail zulmünün parsasını toplayabilirsiniz! Sizin için en ahlaki ve vicdani konular dahi acımasız siyasi rant kapısı. İddia edildiği gibi Kemalizm, altın çağını mı yaşıyor? Siz, Süleymancılar vs tarikat ve cemaatler dahi, Kemalizmin partisi CHP iktidarı için yırtınıyorsa, tabiki Kemalizmin altın çağı olur!                     Merhum Erbakan hocanın, Başbakanlığı zamanında, İsrail ile ne anlaşmalar yaptık, baktınız mı? Artık Türk siyasetinde 4 eğilimden birini de temsil etmiyorsunuz. Milli Görüş, en az 4/5 defa %10 ve üstü oy almadan sosyolojik bir temsiliyet kazanamaz. Cem Uzan’nın partisi bile ilk katıldığı çeçimde % 7,5 oy almıştı! AKPARTİ hem DP, AP, ANAP, sosyolojik çizgisinin, hem de Milli görüş çizgisinin tabii mirasçısıdır. Çünkü %21lere kadar oy alan Milli görüş partisi yok ortada. CHP ve Kılıçdaroğlu ile birlikte, hem geleneksel tavır ve ideolojinizi ve de çok cüzi tabanınınızı kaybettiniz! Ölçüsüz savruldunuz, siyasetinizi tümden kaybettiniz! Kılıçdaroğlunu Mücahit,  düşük Esadı kahraman kurtarıcı ilan eden bir yapı asla yerli, milli, Sünni bir Milli görüş olamaz çünkü! Bel başladığınız kifayetsiz muhterisi kendi partisi bile rencide ederek kapı önüne koydu. Kiminle helalleşeceksiniz? CHP içindeki mücadelede de destek verecek misiniz? Erdoğanla helalleşmeye ne dersiniz?                         Milli görüş, illede milli (ve İslami) politikalar, Ehli Sünnet vel cemaat itikadı, antikemalist siyaset, Selçuklu ve Osmanlı devlet geleneği, demektir. Bunlardan ne kaldı elinizde? Hepsi duruyorsa yerli yerinde, bunları, Kılıçdaroğlu CHP’sinin yönettiği bir Türkiye’de mi hayata geçireceksiniz?                        Ehli Sünnet itikadında Şiilikte olduğu gibi, İmamet (siyaset), iman ve itikad alanı içinde bir ideal ve kutsal değildir. Beşeri ve dünyevi bir alandır. Mesela, milli görüş gibi bir siyaset yerine başka bir siyaset tercihi kişiyi asla dinden çıkarmaz. Nitekim Raşid halifelerin siyasetleri birbirinin aynı değildi!                         İtikaddan olmadığına göre, ehemmi mühimme tercih etmek gerekir. Yani din kardeşliği esastır, ehemdir, yani daha önemlidir. Siyasi yoldaşlık ise mühimdir, ama daha az önemdedir. Tam tersini yapıyorsunuz.                          Kardeşiniz Erdoğan, (çünkü din kardeşisiniz!)  Milli görüş geleneğinden sonra, ne, çok emek verdiği davasına, ne muhterem hocasına, ne geleneğin diğer abi ve kardeşlerine incitici hiçbir söz etmemiş, vefa ve hürmetini korumuştur. Bir de Davutoğlu, Gül, Babacan, A. Şener’e bakınız. Tüm siyasetlerini AKPARTİ ve Erdoğan karşıtlığı üzerine kurmuşlar, CHP saflarından, Erdoğan’a yaylım ateşi açmışlardır. Siz de öyle. Erdoğan’ın adamlığını, diğerlerinin cudamlığını bundan anladınız!                          CHP’ye Ümmet-i Muhammed, Hilafet, Tarikatlar ve Cemaatler, İmam-Hatipler, hatta Mücahit Erbakan ve Milli Görüş konusunda gerçekte ne düşündüklerini hiç sordunuz mu? Yoksa, takiyyeye tavmısınız?                          Erdoğan’ı sevmiyorsunuz, sevmek zorunda da değilsiniz, zorla güzellik olmaz. Eyvallah. Peki, Esad, Hamaney, Kılıçdaroğlu, Akşener,  ve DEM kadar olsun hüsnüzannı da mı hak etmiyor? Suizanna mecbur musunuz? Suizanna da eyvallah, bu kin ve nefret nedendir? Bu kadar hased de biraz fazla değil mi? Keskin sirke küpüne zarar vermiyor mu? Düştüğünüz durumdan da mı anlamıyorsunuz?                           Ama milli görüş! SP, YRP, yarın bir başkası, hanginiz milli görüş? Erdoğan hiç olmazsa, bu alanda, bir ikilik çıkarmadı size! Esas milli görüş biziz, halkımızın da yüksek teveccühüne mazharız, siz kim oluyorsunuz demedi, delikanlı Tayyip.                             Erdoğan bir zalim olmadığı gibi, bir çok zulmü bitirmiş, bir çok zalimi bastırmış, bir çok mazlumun da hakkını iade etmiştir. Kutlu Nebi diyor ki, “Zalim de olsa, mazlum da olsa kardeşinize yardım ediniz.” “Zalim’e nasıl yardım edelim?” “Onun zulmüne mani olarak!” Uzak, yaban, netameli, takiyyeci, kardeşler ediniyorsunuz. Öz kardeşinizi, Yusuf gibi kuyuya atmaya çalışıyorsunuz! O zaten kuyulardan, zindanlardan çıkarak geldi görmüyor musunuz?                             Aldığınız toplam oyların kıymet-i harbiyesi yok. Bütün oylarınızı altılı, dokuzlu, masalara boca etseniz bile, CHP’ye kazandırma hevesiniz kursağınızda kalıyor. Çünkü kendi doğal tabanınız bile bu manipülasyonu yadırgıyor, eli gitmiyor CHP’ye. Görmüyor musunuz?                       Belki bazan yanlış yapıyor, yanılıyor veya yanıltılıyor. Ama düzeltiyor, telafi ediyor. Mesela, Körfez savaşı siyaseti belki yanlıştı! Fakat TBMM ‘den sürpriz bir şekilde geçmedi. Rizelinin biri şöyle dedi; ” Bizim Tayyip taşi yanlış yere atii, Allah oni, doğru yere düşüri” Şu otuz, kırk yıldır ne sapışlar, devrilişler, yıkılışlar, gördük. Farkında değil misiniz? Şu çirkef siyaset aleminde, nadirattan bir “sahih adam”, sahih, vefalı, delikanlı, Kasımpaşalı, Türkiye ananın evladı, buralı, bizden. Ne dualar aldı, ne dualar alıyor. Darbeleri, muhtıraları, suikastları göğüslüyor, göğsünde yumuşatıyor ve hiçbir şey olmamış gibi oyuna geri dönüyor. Ümmetin umudu kardeşim! Farzımuhal, boşa çıkacak dahi olsa, ümmetin umudu. Az bir şey mi bu? Yok o değil de bu, ümmetin umudu, diyebilen var mı? Sisi, Selman, Hamaney, Karamollaoğlu, Kılıçdaroğlu, Fatih Erbakan, İmamoğlu, Esad, Putin? Sizin umudunuz da Kemalist Kemal oldu ya, helal olsun!                          Sadece ümmet-i icabet değil, ümmet-i davette umutlu Türkiye’den. Sosyalist Maduro altınlarını Türkiye’ye emanet ediyor. Sırp, Arnavut, Macar vs liderler Erdoğan’a hayran. Gagavuzya (Gök Oğuzlar) Cumhurbaşkanı İrana Vlah hanımın ve Kırgızistan Cumhurbaşkanı Atambayevin ağabeyi!                           Ortadoğuda, Asya ve Avrupanın ve dünyanın merkezi mesabesindeki Türkiyede, liderlerin delikanlı olması, kalması, yıkılmaması zordur. Her taraf tehlikelerle doludur, yolunuz kesilir, tuzaklar kurulur. İzzet-i İslamiye bastırılır. Fakat bir ülkeye, millete ve liderine, İlahi himaye terettüp ederse, kimin elinden ne gelir, kaç para eder? Bir çok delili var ama, 15 Temmuz bunun apaçık ispatıdır. En yenisi ise, bazıları çok üzülüyor ama, son Suriye harekatıdır. Düşman diktatörün devrilmesi, zindanların boşalması, mazlum muhacirlerin vatanlarına dönmesi ve PKK’nın Suriye’de de tasfiyesidir. Önümüzdeki 3/5 ay içinde her şey daha iyi anlaşılacak! Türkiye geri dönüyor, biiznillah tarih yazıyor ve yapıyor! “Onlar muhacir biz ensarız” tavrını, Erdoğan Müslümanlara ve kendi seçmenlerine dahi tam benimsetemedi. Bu yüzden çok da oy kaybetti. Fakat bu Kur’ani ve Nebevi bir hakikatti ve HAK’lı çıktı. Çünkü “HAK DAİMA ÜSTÜNDÜR!” Hadis-i Şerif. Siz de ensar olmak istemediniz. İki gömlek büyük geldi! Müslüman ve Arap düşmanlarının iktidarı için yırtındınız!                           Baasçılık Arap Kemalizmidir, Esadlar da Arap Atatürkü. Etnoseküler, milliyetçi-laisist bir tek adam, tek parti, tek ideoloji, devleti. Malum, Esma Esad tesettürlü değil, Halbuki, Latife ve Zübeyde hanımlar dahi mestureydi! Atatürk’ün sansızlığına bakınız? Kemal bey’in hatırına, Kemalizme meyledince, Arap Kemalizmi de hoş geliyor demekki!                           Oylarınızı artırmanız, kitle partisi veya farzımuhal iktidar olmanız, CHP karşıtı ve DP, AP, ANAP ve AKPARTİ sosyolojisine (çizgisine), hitap etmekle mümkün olabilirdi! Tam tersini yaptınız, bu çizginin muhalifi, CHP’nin muvafıkı olmayı seçtiniz, CHP’nin dümen suyuna girdiniz. Büyük bir tarihi fırsatı da heba ettiniz. O sosyolojiyi, yerli, milli, dindar, Selçuklu-Osmanlı sevdalı %70’lik kitle siyaseti yerine; Baasçı-Kemalist, İrancı-Suriyeci, bir siyaset tuzağına düştünüz. Hem temel siyaset ve ilkelerinizi hem de AKPARTİ alternatifi olması muhtemel DP sosyolojisine hitap imkanını, CHP’nin rakı sofralarında meze ettiniz! Ahlaki zemininizi kaybettiniz. O büyük kitle ve hatta kendi doğal seçmenizi küstürdünüz. Onlarla kavgaya tutuştunuz. Hükümete muhalif, Kemalist rejim ve yuvası CHP’ye ise muvafık oldunuz. Böylelikle Türkiye siyasetini alternatifsiz bıraktınız! Halbuki AKPARTİ’nin yerini ancak ona benzer bir partiyle doldurmak mümkün. Cumhuriyet tarihimiz bunun ispat ve örnekleri ile dolu. Millet özellikle hayat pahallılığı ve düşük emekli maaşları sebebiyle AKPARTİ ‘ye küsüyor, ama CHP’ye veya Milli görüşe yönelmiyor. Oy vermeye gitmemeyi tercih ediyor!

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.