Mossad’a karşı Türkiye! İsrail’in sinsi planı ortaya çıktı

0

Sabah gazetesi yazarı Okan Müderrisoğlu, İsrail istihbarat örgütü Mossad’ın Türkiye’deki faaliyetlerine ve bu faaliyetlere karşı alınması gereken önlemlere dikkat çekti. Müderrisoğlu, Türkiye’nin güvenli ülke kimliğinin korunması için bu tehditlere karşı caydırıcı cezaların uygulanmasının önemini vurguladı. Ayrıca, dedektiflik şirketlerinin faaliyetlerinin sıkı denetim altında tutulması gerektiğini belirten Müderrisoğlu, Türkiye’nin, Mossad gibi dış tehditlere karşı yeni kabiliyetler kazanmasının gerekliliğini savundu. Okan Müderrisoğlu, şunları kaydetti: “Bir istihbarat, güvenlik ve gizli teknoloji devletinden söz ediyoruz. Doktrini, “önleyici operasyon ve maliyeti göze alınan saldırı” üzerine kurulmuş bir organizasyon bu aslında. Tehlikeli işlerde kendi vatandaşlarını kullanmıyor. Küçük parçalara ayrılmış bilgi ağında, farklı milliyetlerden taşeronları devreye sokuyor. Büyük soğukkanlılık ve acımasızlıkla yok ediciliğini kesintisiz sürdürüyor. Elbette, İsrail’den ve istihbarat örgütü Mossad’dan söz ediyorum. Tahran’da Hamas’ın Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’ye düzenlediği suikastın yankıları sürerken, böylesine çetrefil servislere karşı Türkiye’nin güvenli ülke kimliğinin korunmasının ne kadar önemli olduğunu, bunun için büyük özveri gösterildiğini söylüyorum. Bu vesile ile birkaç noktaya dikkati çekmek istiyorum. Milli İstihbarat Teşkilatı, yakın tarihte İsrail adına casusluk yapan 36 kişilik bir şebekeyi çökertti. Bunların bir kısmı, alacakları ceza göz önünde tutularak adli kontrolle serbest bırakıldı. Ki İsrail gizli servisi adına çalıştıklarına, Mossad’a bilgi sattıklarına kuşku yoktu. Demek oluyor ki deşifre edilen tehdit odakları caydırıcı ceza almalı ve mevzuat buna göre yenilenmeli. Bir diğer konu da “dedektiflik şirketleri!” Kimseyi zan altında bırakmadan, somut örnekler üzerinden ilerleyecek olursak… İsrail başta olmak üzere pek çok ülke istihbarat servisinin son dönemde Türkiye’deki kimi dedektiflik şirketlerine iş sipariş ettiği anlaşılıyor. Tuhaf olan şu ki… İçişleri Bakanlığı tarafından izin verilmiş bu tarz bir şirket bulunmuyor. Yani, özel dedektiflik yasal zemine oturmuyor. Bunlardan bazıları izleme, dinleme, kayda alma gibi faaliyetlere yönelebiliyor. Kurallı çalıştığını söyleyenleri bile özel hayatın gizliliği, haberleşme özgürlüğü, konut dokunulmazlığı gibi temel hak ve hürriyetler bakımından kritik bir sınırda duruyor. Dedektiflik bürolarının titizlikle takibine dair Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yazılı bir emir yayınladığı da biliniyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO Özetle… Yılda 60 milyondan fazla insanın ziyaret ettiği Türkiye’de emniyetin de istihbaratın da işi kolay değil. Ülkeleri doğrudan ilgilendiren stratejik dosyaların, şirketlerin, çok mühim kişilerin hedef alınabildiği bu ortamda, yeni kabiliyetler kazanılması ön plana çıkıyor. Kanımca, dedektiflik şirketlerinin de kanuni çerçeveye oturması ve şeffaf denetime tabi olması zaruret arz ediyor.”    

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.