Nasrallah suikastının şifrelerini uzman isim A Haber’de açıkladı: İsrail’in planı İran
Gazze’de sivil ölümlerine yol açan operasyonlarıyla dünya genelinde büyük tepki çeken soykırımcı İsrail, savaşı Lübnan’a yayma yolunda ilk adımını attı. İsrail savaş uçakları, Lübnan’ın başkenti Beyrut’a ağır bir hava saldırısı düzenledi. Saldırıda Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın hayatının kaybettiği bildirildi.
Uluslararası İlişkiler Uzmanı İrfan Kaya Ülger A Haber’de açıklamalarda bulundu
İsrail’in bu hamlesi, Ortadoğu’daki krizi yeni bir boyuta taşıdı. Gazze’deki operasyonların ardından Lübnan’ı da hedef alarak savaşın sınırlarının genişleten İsrail, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltti. Tüm dünyadan peş peşe açıklamalar gelirken gözler İran’a çevrildi. Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger konuya ilişkin A Haber canlı yayınında açıklamalarda bulundu.
Uluslararası İlişkiler Uzmanı İrfan Kaya Ülger A Haber’de açıklamalarda bulundu (AA)
Kaya Ülger, açıklamasında, “İsrail’in planı kurgusu bir İran – Amerikan savaşı çıkarmak” şeklinde çarpıcı bir açıklama yaptı.
“NETANYAHU’YA KALSA İRAN’A DERHAL BİR HAVA SALDIRISI YAPACAK”
Nasrallah’ın ölümünün ardından İsrail’in planına da değinen Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. İrfan Kaya Ülger şu ifadeleri kullandı: “Ben İran’ın gerçekçiliği esas aldığını düşüyorum. Çünkü İran tuzağı görüyor. Bir tuzak kuruluyor. Netanyahu’ya kalsa İran’a derhal bir hava saldırısı yapacak. Ve İran’ın Uranyum zenginleştirme faaliyeti olan tesisleri başta olmak üzere önemli merkezlerini vuracak. Fakat bunu tek başına yapma yerine İsrail İran’ın bir şekilde vekiller kanalıyla yürütülen mücadeleye müdahil olmasını ve savaşın tarafı olmasını istiyor. İsrail’in planı, kurgusu bir İran Amerikan savaşı çıkarmak. İran bu çatışmanın tarafı haline gelirse vekil kuvvetler birlikte tek başına yahut da mekul kuvvetlerle ortaklaşa bir saldırı tertiplerse ve önemli ölçüde katkı sağlarsa kendisi çatışmanın tarafı haline gelecektir.”Uluslararası İlişkiler Uzmanı İrfan Kaya Ülger A Haber’de açıklamalarda bulundu.
“İRAN BİR BEKA MESELESİYLE KARŞI KARŞIYA”
İran’ın bir beka meselesiyle karşı karşıya kaldığını dile getiren İrfan Kaya Ülger, “Zaten bunu ABD sürekli söylüyor. “İsrail’in güveni bizim için hayati emniyet taşıyor” diyor. İran bir beka meselesiyle karşı karşıya ve son derece reel politik bir değerlendirme yapıyorlar. Ben mümkün olduğu kadar yatıştırma politikası, pasifiz politika izlemeye devam edeceği kanaatindeyim. Çünkü çıkarları bunu gerektiriyor. Ulusal çıkarlarını devam etmesi, İran’ın varlığını devam ettirmesi bunu gerektiriyor. Bunun bir başka perspektifi daha var. 2017 yılında Trump iş başına geldiği zaman İran ile Batı arasında yapılan 5+1 anlaşmasında ABD çekirdeği o zamandan günümüze İran uranyum zenginleştirme faaliyetleri Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun denetimi dışında. Yani şuan itibariyle baktığımızda İran acaba uranyumu barışçıl amaçlarla mı zenginleştirmek istiyor. Yoksa atım bombası yapmanın arifesinde mi? Bu konu da ABD ve Batı biraz daha kaygısız davranıyorlar fakat Netanyahu, İsrail bu konuda son derece kuşkulu. İran tüm bu uranyum faaliyetlerinin akamete uğramasını da istemiyor. İran’ın bu konuda topa girmemesini etkili olarak bu İsrail’e cevap vermemesinin perde gerisindeki bir başka sebep de bu.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası İlişkiler Uzmanı İrfan Kaya Ülger A Haber’de açıklamalarda bulundu
Kaya Ülger, açıklamalrında şu ifadelere yer verdi: İran’ı kronik sorunları var. Rejimin üzerinden 45 sen geçmiş yakın zamanda İbrahim Reisi’nin katledilmesinden sonra bir seçim yapıldı. İran halkının seçime katılma oranı yüzde 50’nin altında. Birinci tura yüzde 39 katıldı. İkinci turda daha önce seçimlere katılmasına izin vermeyen reformcu Azeri Türkü Pezeşkiyan, 2. tura kaldığı için 2. Tura katılım biraz arttı. Yüzde 49 oldu. İran halkı çeşitli alternatifler içerisinde her hangi birini tercih ettiklerinde aslında çok da fazla bir şeyi seçmiş olmuyor. İran’da netice olarak bir hiyerarşi var. İran’da olan biteni İran’ın son 45 senesini sadece bir komplo teorisi Fransa bağlantısı ile izah etmek açıklanmasında yeterli olmayabilir.