NATO zirvesinden 3. dünya savaşı çıktı! Türkiye’yi buna zorlayamazlar
Eray Güçlüer, Akşam gazetesindeki köşe yazısında NATO’nun Washington’da düzenlenen 75. Yıl zirvesi sonrası alınan kararları değerlendirdi. Güçlüer, NATO’nun Asya Pasifik’e genişleme niyetinde olduğunu belirtti. Yazısında, NATO’nun Rusya, Çin, Kuzey Kore ve İran’ı hedef aldığını vurgulayan Güçlüer, Türkiye’nin bu savaşa girmemesi gerektiğini ifade etti. Güçlüer, şunları kaydetti: “NATO’nun kuruluşunun 75.yıl dönümünde ABD’nin başkenti Washington’da düzenlenen liderler zirvesi sonrasında alınan kararlar dün gece açıklandı. Adeta 3.Dünya savaşının ilanı gibi algılanabilecek son derece sert ifadelerin yer aldığı bildirge önümüzdeki kaotik süreç hakkında çok önemli bilgiler veriyor. Rusya, Çin, Kuzey Kore ve İran’ı ilk etapta doğrudan hedefe koyan NATO’daki ABD aklı bundan sonraki süreçte NATO’yu Asya Pasifiğe taşıma niyetinde. Bu nedenle Güney Kore, Japonya ve Endonezya dahil NATO üyesi olmayan bazı ülkeler NATO liderler zirvesine davet edildi. NATO ETKİ ALANINI GENİŞLETİYOR 4 Nisan 1949 yılında kurulan NATO’nun sorumluluk alanı kuruluş anlaşmasına göre Avrupa’dır. Ancak 2001 yılında ABD’deki ikiz kulelere yapılan saldırı sonrası NATO Afganistan’a müdahale ederek sorumluluk alanı dışındaki bir yere müdahale etmiştir. Şimdi de NATO’nun Çin’i çevreleyebilmek adına Asya-Pasifiğe doğru genişlemek istediğine şahit oluyoruz. Temelde küresel sermayenin ABD ve Batı’dan dünyanın üretim üssü olan Çin’e kayması nedeniyle oluşan küresel türbülans nedeniyle Batı için Çin’in durdurulması ve özellikle Çin’in üretim kabiliyetinin sınırlandırılması veya azaltılması hayati önemde. Aksi takdirde zayıflayan ve fakirleşen Batı’nın bir arada kalabilmesi çok zor. Henüz Çin askeri bakımdan ABD ve Batı seviyesine gelmeden askeri yöntemlerle dizayn edilmesi NATO’daki derin ABD aklının asıl hedefi olarak görülmekte. Bu nedenle önümüzdeki yakın süreçte Çin’in Rusya gibi çok yönlü sınamalara tabi tutulacağını ön görmek mümkün.
ÖNE ÇIKAN VİDEO NATO DEĞİL UKRAYNA ZİRVESİ NATO liderler zirvesi öncesi Rusya’nın Çin ve Kuzey Kore’yle askeri iş birliği anlaşmaları imzalaması, İran’la geniş kapsamlı muhtemelen askeri içerikli stratejik iş birliğine hazırlanması ve ABD başkanı J.Biden’in dediği gibi savaş endüstrisine ve savaş ekonomisine geçmeye başlaması karşısında NATO daha ileri adımlar atmaya hazırlanıyor. Bu adımların Rusya’yı daha da kışkırtma ihtimali oldukça yüksek. Ukrayna’ya F-16 savaş uçakları ile gelişmiş hava savunma füzelerinin verilmesi, NATO’nun Ukrayna’ya her yıl 40 milyar dolar yardım yapma taahhüdünde bulunulması, Ukrayna’ya yapılacak yardımların koordinesi için Almanya’da bir NATO komutanlığı kurulması ve böylece yardımların NATO koordinesinde düzenli ve etkili şekilde yapılmasının sağlanması gibi hususlar Ukrayna’da havanın daha da ısınacağını ve savaşın daha uzun süre devam edeceğini anlatıyor. TÜRKİYE’Yİ TERCİHE ZORLAYAMAZLAR NATO üyesi bir ülke olarak Türkiye alınan bu kararlara rağmen tarafsızlığını devam ettirebilir ve ettirmelidir de. Bizim olmayan bu savaşa girmek zorunda değiliz. Çünkü NATO kuruluş anlaşmasının beşinci maddesi olası bir saldırı durumunda diğer ülkeler saldırıya uğrayan NATO üyesi ülkeye yardım edebilir der, savaşa girer demez. Zaten Türkiye’de tahıl koridoru, enerji krizinin çözülmesi, ateşkes sağlanması gibi hususlar çerçevesinde insani faaliyetler yürütmekte, gıda ve tıbbi malzeme gibi insani yardımlar yapmaktadır. Bu akıllı politika şu ana kadar Rusya ile ilişkilerimizde olumsuz bir etki oluşmasını da önledi. Rusya bizim komşumuz ve hem kuzeyde yani Karadeniz’de hem de güneyde yani Suriye’de hayati çıkarlarımız söz konusu. Ayrıca ABD ve Batı’nın geçmişte bize attıkları kazıkları da unutmamak gerek. Şimdi milli güç kapasitesi Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmış bölgenin en güçlü ülkesi olan Türkiye merkezli yeni bir jeopolitik oluşum gerçekleşiyor. Bunun etkisiyle Türkiye eksen değiştirmiyor ama eksenler Türkiye üzerinde birleşiyor. Bu yeni durum nedeniyle çok yakında Suriye’de terörün yok edilmesi ve Suriyeli sığınmacıların ülkelerine dönmesi konusunda önemli gelişmelerin olacağını bekliyoruz.”