Ne yapıp edilmeli Akkuyu tamamlanmalı
Epeyce yol katedilen Akkuyu Nükleer Santral projesi sıradan bir inşaat değil.
Yalnızca santralin Türkiye’nin elektrik ihtiyacını karşılamadaki katkısından söz etmiyorum.
Bu hamle, yeryüzünde Nükleer bomba kullanan tek devlet olan ABD’nin ve müttefiklerinin, diğer ülkelerin nükleer teknolojiyi kullanma hakları üstündeki hadsiz tasarrufuna karşı cüretkar bir adım.
Çünkü yönetiminde söz sahibi olmadıkları bir devletin bağımsızlığını güçlendirecek, bir anlamda “dokunulmazlığını” sağlayacak nükleer teknolojiyi sahip olması pazarlarını daraltıyor.Hele ki iddia sahibi Akdeniz’in doğusunda keşfedilen dev doğalgaz kaynaklarına kıyısı olan, İsrail’e hiç de uzak olmayan, Rusya’nın soluk borusu boğazlara hakim bir ülke ise iş daha da ciddiye biniyor.
Bölgede bağımsız bir aktör olmak, İkinci Dünya Savaşı’nın ardından uzun yıllar, ABD’nin enerji coğrafyasının kesişme noktasındaki ileri karakolu vazifesi gören Türkiye’nin neyine!
Evet, 2013 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Biden’ın açıkça destek vaat ettiği muhalefet blogunun “Akkuyu projesini gözden geçireceğiz” taahhüdü boşuna değildi.
İşi aksatmak için denemedikleri yöntem de kalmadı. Aylardır Nükleer santralin tribünlerini gümrüğünde tutan Almanya, anlaşmaları çiğnemekte tereddüt etmiyor. Alman markası Siemens geçtiğimiz gün Akkuyu Nükleer Santrali için ürettikleri, parası ödenen parçaları Türkiye ihraç etmelerine Alman Hükümeti’nin engel olduğunu açıkladı.
Ne yapıp edilmeli, Türkiye’nin hayat memat meselesi olan Akkuyu projesi tamamlanmalı.
***
‘ALMANYA BİZİ KISKANIYOR’ GEYİĞİ
İstanbul Havalimanı’nın daha yapımına başlanmadan, adı bile belli değilken yükselen itirazları, fondaş medyadaki karşı kampanyayı hatırlıyorsunuz değil mi?
“Sırf Atatürk’ün adını hava limanlarından silmek için yapılıyor” bile denmişti.
Hükümetin “Frankfurt Havalimanı’na rakip olacak” şeklindeki savunmaları ise “He Almanya bizi kıskanıyor” geyiklerine konu olmuştu.
Bitince ise çok büyük diye burun kıvırdılar.
Sonuç ne oldu?Ne olacak? ABD’nin ve Avrupa’nın kentleri köhnerken, Türkiye’nin önündeki en az 20 yıllının ihtiyacını karşılayacak diğer dev alt yapı yatırımları gibi, İstanbul Havalimanı da şimdiden nasıl bir ihtiyaca binaen yapıldığını kanıtladı.
Kısa sürede dünyanın en yoğun havalimanları arasına girdi. 2023’de dünyanın en iyi bağlantı veren havalimanları arasında Franfurt’un ardından ikinci sıradaydı. CNN İnternational geçtiğimiz günkü haberinde, Cirium’un 2024 verilerine göre İstanbul Havalimanı bu yıl Frankfurt’u geçip birinci olduğunu duyurdu… Almadığı ödül de kalmadı.
Evet, Devletler insan değil birbirlerini kıskanmazlar. Ama doğal rakiplerdir.
Ve doğup büyüdüğü memleketin, pasaportunu taşıdığı ülkenin hayran olduğu Avrupa’ya rakip olma iddiasını bile komik bulan ‘Bizden adam olmaz’cılar kendilerini aşağılaya dursun, bu rekabetin hiç şakası yoktur.
***
AFERİN NEHİR
Dün İHA, Antakya’da 5 yıl önce babasının oto tamir dükkanında çalışmaya başlayan 13 yaşındaki Nehir Habiboğlu’nun hikayesini konu eden bir haber geçti.
Sabahtan öğlene kadar okula giden Nehir, okul sonrasındaki çoğu zamanını babasının yanında çalışarak geçiriyormuş. Hedefi ise mekanik mühendisi olmak.Sosyal medyanın körüklediği tek tipleşmeden muzdrip olan ve başkalarının hayatını yaşamak için sıraya geçen yaşıtları arasından sıyrılan Nehir’in mutlu olduğu gözlerinden okuyor.
Bu yaşta sürüden ayrılmaktan, özgün olmaktan, kendi gibi davranmaktan, moda olanı reddetmekten korkmaması takdire şayan. Yolun açık olsun Nehir.