Necmettin Batırel, Türkiye’nin en büyük derdini açıkladı! Ekonomiyi bu batırıyor
Türkiye gazetesi yazarı Necmettin Batırel, ABD’nin iki büyük bankasının enflasyon tahminlerini değerlendirdi. Batırel, Citibank ve Goldman Sachs’ın yıl sonu enflasyon ve faiz beklentilerinde farklı tahminlerde bulunduğunu belirtti. Yazar, yüksek faizlerin Türk ekonomisinin en büyük sorunu olduğunu vurguladı. Batırel, bu sorunun çözülmemesi durumunda ekonominin daha da küçüleceğini ifade etti. Necmettin Batırel, şunları kaydetti: “Amerika’nın iki büyük bankası yıl sonu TÜFE ve faiz beklentilerini yayınladı. Goldman Sachs Merkez Bankası’nın 2024, 2025 ve 2026 yıl sonu enflasyon tahminlerinde değişiklik yapmadığına dikkat çekerek TÜFE’nin yıl sonunda yüzde 36’ya düşeceğini öngördü. Bu rakam TCMB’nin %38’lik beklentisinden 2 puan daha aşağı. Açıklamada “Ekonomik aktivitedeki yavaşlama ve hane halkının enflasyon beklentilerindeki düzelmeyle beraber fiyat baskılarının yılın kalanında sert biçimde yavaşlamasını bekliyoruz, denildi. Citibank ise yıl sonunda politika faizinin %45’e ineceği enflasyonun ise TCMB’nin beklediği şekilde %38 olarak gerçekleşeceği tahmin ediyor… ABD’nin iki büyük bankasının TÜFE’deki düşüşü kabul etmesi uygulanan politikalarının doğru ve güven verdiğini gösteriyor. Ancak madalyonun arka yüzündeki manzara hiç de iç açıcı değil. Enflasyondaki düşüş, talepteki daralma ve şirketlerin kazançlarının azalmasıyla sağlandığı için ekonomik küçülmeyi beraberinde getiriyor. Haziranda sanayi üretimi aylık 2,1, yıllık bazda 4,7 gerileyerek büyük azalma gösterdi. İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat endeksi temmuz ayında 47,9 seviyesinden 47,2 seviyesine gerileyerek üst üste dördüncü ayında da 50 eşik değerin altında kaldı. Üretim de düşüyor. Güven Endeksi temmuz ayında aylık bazda %8,4 gerileyerek 64,2 seviyesine indi. Mayıs ayında 8,5 olan işsizlik oranı haziranda 9,2’ye yükseldi. Ağustosun 2. haftasında kartlı harcamalarda yüzde 79,5 ile 2,5 yılın en yavaş artışı yaşandı. Talepteki soğuma ivmesi kartlı harcamalara da yansıyor. Rakamlar yılın ikinci yarısı itibarıyla ise ekonomide soğumanın çok daha belirgin bir hâle geleceğini gösteriyor. İlk çeyrekte ekonomi 5,7 büyüdü ancak yılın tamamında bu rakam %3’e inecek. Küçülen ekonomiye doğrudan yatırım gelmez, gelenler sınırlı kalır. Türk ekonomisinin en büyük derdi yüksek faiz. Herkes şikâyetçi. Merkez Bankası “Başka çarem yok, sıkı para politikasını sürdürmeye mecburum” diyor. Politika faizini %50 ile 22 yılın zirvesinde tutuyor. Enflasyonu düşürmek için sadece faiz artırımına güvenmeyelim. Faiz artınca, döviz fiyatlarındaki artış duracak veya gerileyecek, ucuz döviz tüketimi ve yatırımı canlandıracak beklentisi vardı. Gerçekleşti mi? Hayır! Niye çünkü ülkemiz küçülüyor. Bu problem mutlaka çözülmeli. Yoksa tren kaçacak. Bir başka problem Hal Yasası. Şu anda yürürlükte fakat uygulanmıyor. Çiftçinin mahsulünü devlet almalı, parasını anında ödemeli, şehirlere taşımalı. Sebze ve meyve halleri kamulaştırılmalıdır. Marketler üreticiyi ya elindeki ürünü yok pahasına satın alarak eziyor, ya da hiç yüzüne bile bakmayarak onu iflasa sürüklüyor. Kanunu bu şekilde hayata geçirmek çok mu zor! Domates tarlada 2,5 lira, markette 32,5 lira… Hem çiftçi hem vatandaş kaybediyor, aracılar kazanıyor, bayram ediyor…
ÖNE ÇIKAN VİDEO Bu düzen yıkılmadan ne fiyatlar düşer ne de enflasyon düşer, kendimizi kandırmayalım!..”