O şovu göğsünde yumuşatıp, pişkinlikle örtmek ona kalmıştı! Özgür Özel’in diyet borcu biter mi?
Akşam gazetesi yazarı Murat Özer, Özgür Özel’in CHP liderliği sürecinde ödediği bedellerin bitmediğini belirtti. Özer, Özel’in partideki konumunu korumak için zor bir mücadele verdiğini söyledi. CHP içindeki marjinal sol grupların Özel’i zora soktuğunu ifade eden Özer, bu süreçte yaşananların CHP liderliğinin ne kadar zor olduğunu gösterdiğini vurguladı. Murat Özer, şunları kaydetti: “Normalde seçimlerle değil kasetlerle belirlenen CHP liderliği koltuğuna, döngüyü kırıp bavullarla oturduğundan beri Özgür Özel’in ödediği diyet hiç bitmiyor. Kendisini bu makama taşıyan İstanbul teşkilatının para sayma makineleriyle yaptığı şovu göğsünde yumuşatıp, pişkinlikle örtmek ona kalmıştı. Düşüp ayağını kırdığında çok istemesine rağmen Mahmud Abbas’ı dinlemeye TBMM’ye gelemezken, İmamoğlu’nun başarısında hatırı sayılır dört puanlık katkısı olduğu için TİP’in provokatif temaşasına sürünerek de olsa geldi. Öyle ya, Gazze’de direnenleri suçlayıp, soykırımı protesto etmek için Abbas’ı ziyarete gideceğini dahi söylemişti. Abbas ayağına gelmesine rağmen karşılayamadığı için ne kadar üzülmüştür kim bilir? Fakat Gezi terörünün tescilli bir hükümlüsü için Meclis’te yapılan gösteriye katılmamak nasıl mümkün olabilirdi Özel için? Türk Devleti için “bu katil devleti mutlaka yıkacağız” diyen varoş solcusu Meclis’te olmasa, hangi örgütün aparatı bu cüreti gösterebilirdi ki? Bunun için az da olsa CHP kanatları altında tüm marjinal sol kendine yer bulabilmeli. Siz bakmayın bu alfabenin tüm harflerinden her gün yeni örgütler kuran solun çıfıtlarının toplamda yüzde 2 etmediğine. Özgür Özel’in buna da ihtiyacı var. Öyle olmasa ağzından çıkan tükürüklerle geçirdiği öfke nöbetini izhar eden Ahmet Şık’ın “tüm normalleşme çabalarının” üstüne bir çırpıda beton döken aymazlığına nasıl tahammül gösterirdi?
ÖNE ÇIKAN VİDEO Ayağından vurulmadığını kanıtlamak için aldığı röntgeni bir pankart gibi taşıyarak gelmek zorundaydı TBMM’ye. Yoksa kurulduğu günden beri PKK’nın sözcülerini Meclis’e taşımak gibi “ağır bir görevi” üstlenen partisine ne cevap verirdi? Kendisi de, partisi de çok iyi biliyor. İmamoğlu’nun bavulları olmasa asla deviremezdi Kılıçdaroğlu’nu. Şimdi önüne bir sehpayı çok gördüğü Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ile görüşüyor kendinden habersiz saatlerce. Ya tüzük kurultayında saf değiştirip Kılıçdaroğlu’na doğru yelken kırarsa İmamoğlu? Vekâleten oturduğu koltukta kendini asıl sandığı için ya İmamoğlu’nu öfkelendirdiyse? Şimdi bu diyeti kime ödemeli? İBB’nin boğazdaki talanını mı görmezden gelmeli, yoksa CHP seçmenine rağmen sokaklarımızdaki başıboş köpek saldırganlığını mı savunmalı mı? Ne zormuş meğer bu CHP başkanlığı? Ne yapacak peşkirinden, urbasından çekiştiren bunca adama karşı Özgür Özel? Sineye mi çeker tüm dönen dolapları? Yoksa çeker vurur mu satırı Ömer Seyfettin’in Koca Ali’si gibi koluna?”