Sosyal

Obezite tehlikesi sandığımızdan da büyük

4 Mart Dünya Obezite Günü öncesinde uzmanlar, 2035 yılında dünya nüfusunun yarısını etkilemesi beklenen küresel salgına dikkat çekti. Bir ilaç şirketi öncülüğünde “Bu İş Sandığından Büyük” kampanyası başlatıldı. Kampanyanın tanıtım toplantısına ben de katıldım. Tehlikenin boyutları gerçekten de alarm düzeyinde.YÜZYILIN YENİ SALGINI

Bir ilaç şirketinin Türkiye Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Jens Pii Olesen, “Obeziteyi neden salgın olarak nitelendiriyoruz?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Yapılan araştırmalar sonucu 2025 yılına kadar tüm dünyada, 241 milyonu çocuk ve adolesan olmak üzere 1 milyardan fazla kişinin obeziteden etkileneceği tahmin ediliyor.”TÜRKİYE’DE HER 3 YETİŞKİNDEN BİRİ OBEZ

Obezite riskinin Türkiye’deki boyutlarına dikkat çeken ilaç şirketinin Türkiye Klinik-Medikal Kıdemli Direktörü Dr. Ömer Buğra Bahadır ise Türkiye’de günümüzde 20 milyondan fazla yetişkinin obez olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Yapılan çalışmalar, bugün tüm dünyada yaklaşık 813 milyon yetişkinin obezite gerçeği ile yaşadığını gözler önüne serdi. Türkiye’deki tablo da ne yazık ki hiç iç açıcı değil. Türkiye’de her 3 yetişkinden 1’i obez, 1’i ise fazla kilolu. Ve ne yazık ki yine bu verilere göre, Avrupa sıralamasında birinci sırada yer alıyoruz. IPSOS’un 2023 yılında Türkiye’de gerçekleştirdiği bir araştırmaya göre ise fazla kilolu ve obez kişilerde, obezitenin kronik bir hastalık olduğunun farkında olanların oranı sadece yüzde 57.”OBEZİTE KRONİK BİR HASTALIK

Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Sinem Kıyıcı, obezite konusunda bireysel ve toplumsal bilinçlenmenin önemine dikkat çekerek, “Obezite aslında sanıldığından daha büyük bir sağlık sorunu. Kronik bir hastalığın belirti ve bulgularına sahip olması, vücudun bazı fonksiyonlarının normal işleyişinde bozulmaya neden olarak birçok yandaş hastalığı tetiklemesi ve organ hasarına neden olması, obezitenin kronik bir hastalık olarak değerlendirilmesi gerektiğini gösteriyor” dedi.TETİKLEYEN FAKTÖRLER

Obeziteyi tetikleyici faktörleri ise Prof. Dr. Kıyıcı, şöyle sıraladı: “Obezitenin ortaya çıkmasında; yaş, cinsiyet, aşırı ve yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsiz bir yaşam tarzı, hormonal ve metabolik faktörler, genetik faktörler, sigara ve alkol kullanımı, bazı ilaçlar, ekonomik ve sosyo-kültürel faktörler ve psikolojik problemler gibi etkenleri sayabilirim.”TEDAVİ MALİYETİ ÇOK YÜKSEK

Obezitenin bireylerin üzerinde yarattığı sağlık yüklerinin yanında ekonomik yükleri olduğunu söyleyen Prof. Dr. Kıyıcı, “Obezite ve sebep olduğu yan hastalıkların tedavi maliyeti, ülkemizde toplam sağlık hizmetleri maliyetinin yüzde 11’inden fazlasını ve SGK harcamalarının yüzde 15 kadarını kapsıyor” şeklinde konuştu.MUTLAKA HEKİM DESTEĞİ ALINMALI

BU karmaşık etkenlerin yanında sebep olduğu yan hastalıklar nedeniyle obezitenin önemli bir sağlık yükü oluşturduğunu da vurgulayan Prof. Dr. Kıyıcı, “Obezite; insülin direnci, tip 2 diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, kalp ve damar hastalıkları, kireçlenme gibi eklem hastalıkları, solunum ve sindirim sistemi hastalıkları, bazı kanser türleri, depresyon gibi pek çok sağlık sorununu tetikleyen ciddi bir hastalıktır. Bu nedenle de tedavi sürecinde mutlaka hekim desteği alınmasını gerektirir. Obezite, her bireyde farklı bir durum yaratıyor. Bu noktada kişiye özel bireysel tedavilerin yapılması gerekir. Kimi hastada cerrahi tedaviler uygun görülürken kimi hastaya medikal tedaviler yapılabilir” dedi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir