Ölmeden önceki son pişmanlık: Kimseyle kavga etmeyin

0

Taceddin Kutay, dostu Sadık Battal’ın vefatını derin bir üzüntüyle kaleme aldı. Kutay, Battal’la aralarındaki anlaşmazlıkların ardından görüşememenin pişmanlığını yaşadığını yazdı. Sabit inançlar ve ideolojik farklılıkların dostlukları zedelediğini ifade eden Kutay, hayatın geçici olduğunu ve insan ilişkilerinin değerinin anlaşılması gerektiğini vurguladı. İşte Taceddin Kutay’ın Akşam gazetesindeki yazısı:
“Sadık Battal vefat etti ve ben “keşke ölmeden bir kere daha görüşebilseydim” dedim. Viyana’da tanışmıştık Battal’la, bir arkadaşımız vesile olmuştu, doğrusu meşrebimiz de tutmuştu. Uzun uzun sohbet ettik, vakit geçirdik, dünyayı yıktık ve yeniden imar ettik, garibanların derdinden, mazlumların ahından bahsettik uzun uzun…
İyi kalpli ve güzel bir adam da hiç şüphe yok. Derken Suriye’de kıyamet koptu, yer yerinden oynadı ve ben bir gün Battal ile hususta birkaç kelam ettim. İflah olmaz bir ehlisünnet Müslümanım ben ya, ikimiz de birbirimize ağzımıza geleni söyledik ve gücendik. Bir kez ölmeye görün, kör iken badem gözlü, kel iken sırma saçlı oluveriyorsunuz. Anlamsız, ölçüsüz melihler sizi takip ediyor; ancak bir süre. Sonra bir vesileyle yâd ediliyorsunuz yahut edilmiyorsunuz, onun da sonu geliyor. Bu cümleden değil söyleyeceklerim; zira Battal ne kör ne de keldi. Delidolu hakikaten iyi bir adamdı. Şimdi dönüp bakıyorum geriye “halt mı vardı?” diyorum. Sanki Sadık Battal ile kavgamız Suriye’de akan kanı durdurdu, mazlumların gözyaşını sildi. İkimiz de sadece sabit inançlarımıza biat tazeledik. Bu da gereklidir gerçi, fakat bir yere kadar. En haleldar edilmeyecek ekmek-tuz hakkını helaldar ettik. Anlamsız fraksiyon kavgaları ile birbirini tahkir eden solcular gibi bir derekeye düştük. Nihayetinde, helalleşip bir kez daha çay içmeden ikimizden birisi terk-i dünya etti. Rahmeten vâsiâ. Taksiratı afv, hasenatı makbul olsun. Çok sevdiği Âl-i Beyt-i Mustafa refiki olsun.
Şimdi Kadıköy-Kabataş vapurunda gurup eden güneşe bakıyor ve düşünüyorum. Bir anlamsızlık, bir boşluk hissi var içimde. “Kim neye inanırsa inansın” diyorum. Bir gün nasılsa muhasibin Allah olduğu bir divana çıkacağız. Ekmeği, tuzu lekelemenin bir âlemi var mı? Bu da geç gelen pişmanlığın ve telafisi kaybın meydana getirdiği karın ağrısı işte…”  

Leave A Reply

Your email address will not be published.

Siteden backlink almak için : https://join.skype.com/invite/KPVoMIIOqxat
montenegro buy car montenegro sale car montenegro rent apartment montenegro sale apartment