Önce göz anjiyosu sonra lazer
Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Kliniği Sorumlusu ve Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nihat Sayın ile diyabet (şeker) hastalarında göz sağlığını konuştuk. Doç. Dr. Sayın, “Diyabet, göz sağlığını olumsuz etkileyen hastalıkların başında gelir. Yüksek kan şekeri seviyeleri, vücuttaki tüm damarlara zarar verir ve gözün damarsı tabakası olan retina üzerinde de zararlı etkilere yol açar. Diyabet hastalarında görme azalmasına en sık sebep olan hastalık, göz arkasında kanamalara ve ödeme yol açan ve bizim ‘Diyabetik Retinopati’ dediğimiz hastalıktır. Katarakt, göz tansiyonu (glokom) ve kuru göz hastalığı da diğer sık gördüğümüz göz problemleridir” dedi.BAŞLANGIÇTA ŞİKAYETE YOL AÇMAZ
‘Diyabetik Retinopati’nin belirtilerini ise Doç. Dr. Sayın, şöyle sıraladı: “Diyabetik Retinopati başlangıçta hiçbir şikayete yol açmaz. Hatta ileri evrelere kadar hastanın görme şikayeti olmayabilir. Hastaların doktora başvurduklarında en sık yaşadıkları sorunlar, bulanık görme, gözünde uçuşan noktalar veya lekeler ve ani görme kaybıdır.”Genellikle görme şikayetinin olmadığı erken evrede retina damarlarında genişleme ve küçük kanama odakları görüldüğünü söyleyen Doç. Dr. Sayın, şöyle dedi: “Bu damarlardan oluşan sızıntıların görme merkezinde birikmesi diyabetik makula ödemine ve buna bağlı bulanık görme şikayetine yol açar. Erken teşhis ve tedavi ile bu evrede ilerleme kontrol altına alınabilir. Zamanında tedavi edilmemesi durumunda, retinadaki kan damarları anormal bir şekilde büyüyerek istenmeyen yeni damarların oluşumuna sebep olur. Oluşan bu yeni damarlar daha zayıf ve kırılgan olduğu için göz içine kanarlar ve ani görme kaybına ve gözde uçuşan lekelere yol açar. Sonunda retina yüzeyine doğru uzanan bu istenmeyen damarlar retinada çekintiler ve retinanın ayrışmasına ve sonunda kalıcı görme kaybına yol açabilir. “HASTALARIMIZIN AMELİYAT EVRESİNE GELMESİNİ İSTEMEYİZ
Enjeksiyon ve lazer tedavilerinin yetersiz kaldığı durumlarda ise ameliyat önerildiğini söyleyen Doç. Dr. Sayın, şöyle dedi: “Pars Plana Vitrektomi (PPV) adını verdiğimiz bu ameliyatta göz içindeki vitreus dediğimiz jel benzeri sıvı tamamen alınır ve göz içinde oluşan istenmeyen zarlar temizlenir. Beraberinde retinal ayrışmalar ve kanamalar varsa bunlar da tedavi edilir. Hiçbir diyabet hastasının bu son evre dediğimiz ameliyatlık evreye gelmesini istemeyiz. Çünkü bu ameliyatlar son derece riskli ve komplikasyonları yüksek olan ameliyatlardır.”LAZERLE ÖLÜ RETİNA DOKUSU YOK EDİLİR
Diyabetik Retinopati tedavisinde kullanılan lazer tedavilerinden de bahseden Doç. Dr. Sayın, “Özellikle göz anjiyosu yapıldıktan sonra kanama ve buna eşlik eden ölü retina dokusu varlığında lazer tedavisi hayat kurtarır. Lazer ile ölü retina dokusu ortadan kaldırılarak istenmeyen yeni damar oluşumlarının önüne geçilmiş olur” dedi.SIK SIK GÖZ MUAYENESİNE GİTMEK FAYDALI
Doç. Dr. Sayın, diyabet hastalarının sık göz muayenesine gitmelerini önererek “Her diyabet hastası önerilen takip aralıklarında göz doktorlarına başvurmalı ve göz dibi muayenesi yaptırmalıdır. Diyabet hastalığına bağlı görme kaybının önlenmesinde erken teşhis çok önemlidir. Kan şekerlerini düzenli olarak ölçüp, doktorları tarafından verilen tıbbi tedavi planına uymaları gerekir” dedi.SAĞLIKLI BESLENME VE DÜZENLİ EGZERSİZ
Bir diğer önemli konunun da sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz yapmak olduğunu söyleyen Doç. Dr. Sayın, “Dengeli ve düşük glisemik indeksli bir diyet uygulamak, haftada en az 3 gün belli bir süre yürümek ve vücuttaki stresi arttıran sigarayı bırakmak, hem şekerimiz kontrol altına almamızı hem de diyabete bağlı gelişen görme kaybı riskini azaltacaktır” diye konuştu.ETKİLİ TEDAVİLER MEVCUT
Diyabetik Retinopati tedavisiyle ilgili de Doç. Dr. Sayın, şunları söyledi: “Diyabetik Retinopati’yi iyileştirmeye yönelik ağızdan alınan bir ilaç tedavisi henüz yoktur. Ancak görmeyi tehdit edecek derecede sıvı birikiminde damarlardan sızıntıyı ve sıvıya bağlı oluşan ödemi azaltmak amacıyla göz içine birtakım ilaçlar enjekte edilmektedir. 20 yıl öncesine kadar Diyabetik Re- tinopati’nin tedavisinde elimizde çok sınırlı ve etkisi az olan ilaçlar bulunmaktaydı. Fakat günümüzde çok daha etkili ve güvenli, göz içine enjekte edilen ilaçlar bulunmaktadır.”