Önder ve Buldan Öcalan ile görüştü
HABER MERKEZİ MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de Meclis’te yaptığı “Öcalan ile görüşülmeli ve terör bitmeli” çıkışının ardından çağrıyla başlayan süreçte ilk somut adım atıldı. Adalet Bakanlığı’ndan izin alan DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan İmralı’da teröristbaşı Öcalan ile bir araya geldiler. 40 yıldır ülkemizin başına bela olan terörü bitirmeye yönelik bu tarihi adımı gazetemize değerlendiren Araştırmacı Yazar İsmail Nacar, yapılan görüşmenin neticesinde “PKK’ya silah bırak” çağrısı geleceğini belirtti. ‘BARIŞ’ DİYECEKTİR Geçmişte benzer bir süreçte kendisinin de aktif rol aldığını hatırlatan Nacar, şunları söyledi: “Öcalan’ı 1995’ten itibaren yakından tanıma imkânım oldu. Brüksel’de yaptığım bir telefon görüşmesinde kendisine ‘ABD, Kürtlerin liderliği konusunda çekişme içinde olduğunuz Barzani’nin önünü açmak için sizi birkaç yıl içinde ülkenize teslim edebilir; ona bu fırsatı vermeden, barış ve yeniden bir dönüş için siz bir hamle yapın’ dediğimde; ABD ve emperyalistlerin politikaları konusunda ilginç tespitlerde bulunmuştu. Tanıdığım Öcalan’ın, DEM partililer aracılığı ile yapacağı çağrıda, ‘Artık PKK’yı tasfiye ederek, sorunlarımızı yeni bir anayasa ve Türkiye’nin bütünlüğü çerçevesinde çözmeye çalışalım’ şeklinde ifadeler yer alacak. Bu çağrısı, iç barışımıza katkı sunacak. Onun için bu çağrıya, ABD ve İsrail’in kontrolünde olan Kandil mesafeli davransa da umarım DEM ve Cumhur İttifakı, bir anayasa taslağı hazırlayarak referanduma götürür. Bilahare yapılacak bir seçim de hayırlı bir sürecin önünü açar. HEP SABOTE ETTİLER Devlet Bahçeli’nin konuşması ile yeniden gündem olan bugünkü İmralı formülü, devletin son 12 yıllık basiretli politikalarının bir ürünüdür. Bir zamanların Türkiye’sindeki ‘Kürt sorunu’nun bir türevi olan PKK, 40 yıldır ülkemizi meşgul ediyor. Bu sorunun, bin yıllık bir birliktelik ve kardeşlik hukuku çerçevesinde çözülmesi için Özal’ın ve özellikle de Erbakan’ın ciddi çabaları olmuştu. Ben de 1992’de Eşref Bitlis Paşa’nın teşvikiyle organize ettiğim ‘Barış Kardeşlik ve Dayanışma Komitesi’ ile olayın içindeydim. KANDİL’İN MECALİ KALMADI HADEP Genel Başkanı Murat Bozlak’la birlikte Öcalan’la telefon görüşmeleri de yaparak bu sorunu Erbakan iktidarı döneminde bir çözüm aşamasına da getirmiştik. Ancak 3 Ağustos 1996 tarihli Sabah gazetesinin ‘Erbakan’ın Gizli PKK Zirvesi, Zirvenin Kilit İsmi İsmail Nacar’ manşeti, FETÖ’yü de büyüten Gladyo’yu hareketlendirerek, REFAH-YOL Hükûmeti’nin sonunu hazırladı. Bu karanlık ve derin yapı, Erdoğan’ın başlattığı ‘Çözüm Süreci’nde de devredeydi. Devlet içindeki ajanları, Kandil’le paslaşarak, hendeklerle süreci sabote ettiler. Bugün ise artık iç dış dengeler açısından buna mecalleri yok.”