Otel kumdu, çocuklarımızı ellerimizle kazıyarak çıkardık
Adıyaman’da önceki gün başlayan ve ara verilen İsias Otel Davasını bugün yeniden başladı.6 Şubat depremlerinde 39’u KKTC’li voleybol sporcusu, öğretmen, antrenörden oluşan toplam 72 kişinin hayatını kaybettiği Adıyaman’da ki İsias Otel davası devam ediyor. Adıyaman 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde önceki gün başlayan ve 12 saat süren dava gece geç saatlere kadar sürdü.Bugüne ertelenen davanın ilk gününde sanıklar savunmalarını yaptı. Suçlamaları reddeden Otel Sahibi Ahmet Bozkurt, otelin bütün sorumluluğunun kendisine ait olduğunu, çocuklarının ve eşinin bu olayla ilgisinin olmadığını dile getirdi.Ahmet Bozkurt’un eşi ve çocukları da savunmalarında, otel yönetiminin tamamen Ahmet Bozkurt’a ait olduğunu aktardı.Bugün devam edecek duruşmada, müşteki yakınlarına söz verildi.“BÜTÜN AİLELER ELLERİYLE KUM KAZIP ÇOCUKLARI ÇIKARDI”Habertürk’ten Ceylan Sever’in aktardığı bilgilere göre otelde iki oğlu Doruk ve Alp Akın’ı kaybeden Osman Akın, duruşmada söz alarak, “Öldü lafını kullanmıyorum. Duymak da istemiyorum. 11-14 yaş arasında çocuklarımız o kum yığınına gömüldüler. Çocuklarımıza ulaşmak için çabaladık. Artık sağ olmalarından ziyade bütün olarak çocuklarımıza ulaşmayı diledik. Bu nasıl bir şey bilir misiniz. Beton nedir? Sağlamdır değil mi? O otel kumdu. Bütün aileler elleriyle kum kazdı elleriyle kumun altından çocukları çıkardı. Dün maddi gerçekten bahsedildi. Maddi gerçek nedir bilir misiniz? Maddi gerçek çocuğunun yüzünü görüp tanıyamamaktır” şeklinde konuştu.”NE DOZER NE DE VİNÇ VARDI”Anne Ayşe Akın da, “Kıbrıs’ta da depremi hissettik aklımızın ucundan evlatlarımız geçmedi. Uzun süre hiçbir haber alamadık, televizyonlarda Adıyaman’ı göremedik. Ben de 99 depremini İstanbul’da yaşadım benim çocuklarım deprem projeleri yaptılar. Alp de Doruk da defalarca deprem fotoğrafları paylaştılar. Hiçbiri İsias’a benzemiyordu. Otele giderken yıkık dökük binalar, yan yatmış binalar gördük. İsias’a ulaştığımızda aynı görüntü ile karşılaşacağımı düşünüyordum. Evlatlarımı kurtarmaya geldim. İsias’a vardığımda dua edemedim. Siz dua edememek ne demek bilir misiniz? Neyin çocuklarım için hayırlı olacağını bilemedim. Ne dozer ne de vinç vardı ellerimle kazıdım. Elimdeki taş kamyonuna dönüyordu önümdeki demirler serçe parmağım gibiydi. Bir otel odasında masa yatak vardır, ben gözümle bir tahta dahi görmedim kum yığınıydı sadece. Oğlum Doruk’a ulaştığımızda çökmüş yapıda sıkışan bedenine zarar vermeden çıkarmaya çalıştık. Canı gitmişti. Ben hiç evlatlarımdan ayrılmazdım. Ama bir uçakta onlar aşağıda ben yukarıda KKTC’ye döndük” ifadelerini kullandı.