Öyle sorunlara yol açıyor ki! 10 yaşındaki çocukların kozmetik çılgınlığı
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Nilsel İlter, çocuklarda kozmetik kullanımının giderek yaygınlaştığını ve bu durumun 10 yaşa kadar düştüğünü ifade etti. Sosyal medya etkisiyle küçük yaşta kozmetik ürünlere yönelimin arttığını belirten İlter, erken yaşta kullanılan kozmetiklerin cilt koruyucu tabakalarına zarar vererek alerjik durumları ve cilt hastalıklarını tetiklediğini söyledi. Ailelere ise bu konuda bilinçli olmaları için çağrıda bulundu. Türk Dermatoloji Derneği Akne Çalışma Grubu Üyesi de olan İlter, kendilerine başvuran çocuk hastalarda kozmetik kullanımıyla her geçen gün daha fazla karşılaştıklarını anlattı. Son yıllarda “akne” şikayetiyle kendilerine getirilen çocukların sayısının arttığını, çocuklara ciltlerine hangi ürünleri kullandığına yönelik sorular sorduklarını aktaran İlter, “Çocuklarda kozmetik ürünlerin kullanımının 10’lu yaşlara kadar düştüğünü görüyoruz. Akne sorunu olan bir çocuk hastama yüzüne ne sürdüğünü sorduğumda annesine dönerek ‘makyaj çantamı verir misin’ dedi. Küçücük bir çocuğun kocaman bir makyaj çantası vardı, içinde kapatıcıdan allığa, rimelden ruja bir sürü ürün çıktı. Gerçekten dehşete kapıldım.” ifadelerini kullandı. Benzer yaşlardaki bazı çocuk hastaların da kendisine “serumlarımı ne zaman kullanacağım?” şeklinde sorular yönelttiğini dile getiren İlter, şu bilgileri paylaştı: “Kozmetiklerin küçük çocuklar tarafından asla kullanılmaması gerekiyor. Onların cildi genç, taze ve henüz bütün koruyucu tabakalarını geliştirememiş bir yapıya sahip. Bu ürünleri küçük yaşlarda kullandıklarında ciltte bütün koruyucu tabakalar gelişemiyor, olan tabakalar da ortadan kalkıyor. Cilt, dışardan gelen her türlü etkene hassas hale geliyor. Egzamalar artıyor, ayrıca bu sebeplerle ergenlikte gördüğümüz akne, 10 yaşa hatta 8 yaşa kadar düşüyor.” Cilt sorunlarının riski artıyor Çocukların kullandığı kozmetikleri genelde iyi bir şekilde temizleyemediğine, satın aldıkları makyaj malzemelerinin büyük bölümünün de market ürünü olduğuna dikkati çeken İlter, bu etkenlerin cilt sorunları riskini daha da artırdığını vurguladı. Prof. Dr. İlter, “Dolayısıyla küçük yaşlarda kozmetik ürünlerin kullanılması özellikle egzamalar ve farklı cilt hastalıklarına yatkınlığın da artmasına sebep oluyor. Örneğin, yine çocuk yaşlarda görmeye başladığımız atopik dermatit gibi alerjik bazı durumların kontrol edilemez hale gelmesine yol açıyor.” diye konuştu. Annelere önemli çağrı Ailelerin bu konuda bilgilendirilmesinin önemine vurgu yapan İlter, şu çağrıda bulundu: “Özellikle annelere çağrıda bulunmak istiyorum, hepimizin çocukları çok değerli ve lütfen onları bu kozmetiklerden uzak tutun. O yaştaki bir cildin ihtiyacı olan tek şey, güzel bir yüz yıkama ürünü ve güneşe çıkarken kullanacağı bir güneş koruyucu. Bu ürünleri de lütfen eczanelerde satılanlar arasından seçin. O yaştaki bir ciltte, özel bir hastalık yoksa, bir nemlendiriciye de ihtiyaç yok. ” Prof. Dr. İlter, 10 yaş civarında hiçbir makyaj ürününün kullanılmaması gerektiğinin altını çizerek, “18’ine yaklaşmış genç kızlarda da bunu sağlamak fazla mümkün değilse bile en azından iyi ürünlerle, allık ve parlatıcıdan oluşan hafif bir makyaj tercih edilebilir. Ancak kapatıcı, fondöten gibi ürünleri kullanmalarını asla önermem. O güzel, taze ciltleri hava almalı. Bir cilt sorunu yaşadıklarında da önce mutlaka dermatoloji uzmanına danışmalılar.” dedi. En önemli sebebi sosyal medya Çocukların çok küçük yaşlarda kozmetik ürünlere yönelmesinin en önemli nedeninin sosyal medya olduğuna, burada çok yanıltıcı bilgilerin de paylaşıldığına dikkati çeken İlter, çocukların bu mecralardan uzak tutulması gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. İlter, sosyal medyada bazı annelerin çocuklarına makyaj yaparken çektiği videoların da yer almasına ilişkin, “Özellikle çocukların içinde bulunduğu paylaşımlara mutlaka yaptırım uygulanmalı. Esasında çocuk psikiyatrisinin bir alanı bu ama bizler de annelerin bu videoları çekmek için çocuklarının ciltlerine zarar verdiğini görüyoruz. Anne, karşısına oturtup çocuğuna makyaj yapıyor. Bunu gören başka çocuklar istiyor, bazı ailelerce çok sevimli karşılanabiliyor. Bununla ilgili çok ciddi yaptırımlar uygulanabilir.” değerlendirmesinde bulundu. İlter, çocuklar için oyuncak makyaj malzemelerinin satılmasının da doğru olmadığını belirterek, “Kesinlikle bu tip ürünlerin üretilmemesinden yanayım. Aileler de bu tip oyuncakları satın almamalı.” diye konuştu. Kalıcı makyaj masum değil Bir başka sorun alanının da yetişkin ve genç kadınların rağbet gösterdiği “kalıcı makyaj” uygulamaları olduğuna değinen İlter, şunları kaydetti: “Kalıcı makyaj denilen şey aslında bildiğimiz dövme uygulaması. Cildin altına farklı renklerde pigmentlerin enjekte edilmesiyle ‘eyeliner’, dudak çerçeveleri, kaş yapımı gibi işlemler gerçekleştiriliyor. Dövmelerde olan risklerin hemen hemen hepsi kalıcı makyaj uygulamalarında da söz konusu. Cildin altına zerk edilen bir ürünü alerji yaptığında oradan çıkarabilmek çok zor. Bu nedenle ileri yaşlardaki kişiler böyle bir uygulama düşünüyorsa mutlaka öncesinde alerji testi yaptırmalı ve ehil kişileri, temiz yerleri tercih etmeli. Belli bir yaştan önce de bu tip uygulamaları asla önermiyorum.”