Pınar Deniz’den Kaan Urgancıoğlu’na: Seninle oynadığım her anı mutlulukla hatırlayacağım
◊ Dizi kendi yargılarınızla yüzleşmenizi sağladı mı? Kaan Urgancıoğlu: Bir durumu başka bakış açılarından değerlendirmeyi, birden fazla perspektifin var olabileceğini kesinlikle gösterdi. Pınar Deniz: Hayatımın her evresinde insanları yargılamadan, objektif kalmaya çalıştım ama elbette benim de önyargılara kapıldığım anlarım vardır. ‘Yargı’ hayatıma girdiği andan itibaren hikâye boyunca ben de Ceylin’le büyüyüp evrildiğim için tabii kendi yargılarımla yüzleşmeme de etkisi oldu. Uğur Polat: Yargı dediğimiz şey aslında insan güdüsünü tehlikeli şekilde hareket ettiren, yönlendiren önyargılar. Bunlar çok nadir de olsa bize sığınak olabiliyor ancak üç sezon boyunca neredeyse her karakterin çatışmasına neden olan önyargılara baktığımızda, aslında ‘Pire için yorgan yakmak’ durumunun söz konusu olduğunu görüyoruz. Dizi kişisel anlamda böyle bir yüzleşme bana yaşatmadı. Çünkü belki mizacım, belki yaşıma bağlı deneyimlerimi göz önünde bulundurduğumda hayata ve hem iç hem de dış çemberimdeki insanlara sakin ve gözlemsel yönden yaklaşan biriyim. Bu nedenle önyargıları mümkün mertebe iki çemberin de dışında tutmaya gayret ediyorum. Uğur Aslan: Malcolm X (Amerikalı insan hakları savunucusu) kitabında şöyle bir şey söyler: “Ben tanıdığım her insana belli oranlarda değerler verdim; kimine yüzde 50, kimine yüzde 60, eşim Betty’e yüzde 80 değer verdim, onunla da evlendim. Vermediğim kısımlarsa onların hata paylarıydı.” Ben de hata payı bırakmayı öğrendim. Pınar Deniz: Hikâye boyunca ben de Ceylin’le büyüyüp evrildiğim için yargılarımla yüzleşmeme etkisi oldu. ◊ Dizi aynı zamanda adalet konusunu da ele aldı. Hayatta hem kendinize hem başkalarına karşı ne kadar adil olmayı başardınız? Pınar Deniz: Kendine adil olmanın ne demek olduğunu hiç bilmiyordum sanırım. Başkalarına kendime olduğundan daha adil davranıyordum. İnsan deneyimlendikçe bazı şeyleri daha net görüyormuş. Olaylara bakış açımı nesnelleştirmeye, olduğu gibi görmeye çalışıyorum. Üzerine hâlâ çalıştığım bir konu bu. Kaan Urgancıoğlu: Bu kişinin kendisini sürekli geliştirmesi gereken bir alan. Ben de bu konuda her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya, hatalarım olursa bunlardan öğrenmeye, etrafıma ve dünyaya olabildiğince saygıyla yaklaşmaya gayret ediyorum. Uğur Polat: Ben elimden geldiğince adil olmaya çalıştığımı düşünüyorum. Uğur Aslan: Merhametinizle yaptığınız her şey size az hata yaptırır, daha çok adil olursunuz. Ben de öyle yapmaya çalışıyorum ama kırıp incittiğim, adil olmadığım, olamadığım anlar mutlaka vardır. ‘ILCEY’ AŞKI BİR EFSANE BENİM İÇİN ◊ Dizide karakterlerin hatalarını da gördük. Tıpkı gerçek hayattaki gibi. Siz bu karakterleri oynarken hangi hatalarınızla yüzleştiniz? Kaan Urgancıoğlu: Ilgaz adalet konusunda mükemmeliyetçi, sivri, takıntılı bir karakter. Bu alanda Ilgaz’ın hata yapmama güdüsü çoğunlukla kişisel hayatında hatalar yapmasına sebep oldu. Ve bu süreçte kendisini geliştirdi diyebilirim. Evet, ben de bu süreçte kendimi geliştirmeme vesile olacak şeylerle yüzleştim. Pınar Deniz: Bence insan fıtratında kendini sevdirme dürtüsü var. Keşke hayatta bunu dengeleyebilmenin bir yolunu bulsak. Ceylin bu konuda bana da ve eminim birçok insana da ilham oldu. Ceylin nasılsa öyleydi, kimseye kendini sevdirme ihtiyacı hissetmiyordu. Karanlık taraflarıyla yüzleşmiş ve kabule geçmişti. Üç sezondur oynadığım Ceylin beni daha dürüst bir hale getirdi. Uğur Polat: Hayatta her yaşanan tecrübe insana bir şeyler katar ve öğretir. Şu hatamla yüzleştim diyemem ama Yekta’nın birçok kişiye karşısındaki insanı tek bir taraftan değerlendirmemek gerektiğini, herkesin iyi ya da kötü olan karakterinde kırılımlar yaşayabileceğini gösterdiğini düşünüyorum. Uğur Aslan: Oyuncunun bütün besin kaynağı, hayatı boyunca topladıklarından ibaret. Dolayısıyla, tek tek söyleyemem belki ama karakterlerimizde gördüğünüz her hasar, her tutku, her duygu bize ait. ◊ Ilgaz ve Ceylin başta olmak üzere karakterler bize aşkın farklı yanlarını, tutkuları gösterdi. Size aşk adına ne öğretti? Pınar Deniz: ‘Ilcey’ aşkı bir efsane benim için. Bu kadar engebeli yollardan geçip hâlâ beraber olabilmek gerçek bir bağlılığı gerektirir. ‘Kendin olabilme cesareti gösterdiğinde de sevilebilirsin’ cümlesini kurdurdu. Kaan Urgancıoğlu: Ilgaz ve Ceylin ilişkileri boyunca bir sürü engelle karşılaşmalarına rağmen bir arada kalabilmenin yolunu tekrar tekrar mutlaka buldular. Bu uğurda bir sürü özveri, fedakârlık ve değişim gördük. Aşkın aslında dönüştürücü, geliştirici yüzünü gördük belki de en çok. Uğur Polat: Yekta aşktan yana pek şanslı olamadı valla ama diğer karakterlere bakacak olursak, dizi sevdiğine güvenmenin ve onun her durumda yanında durup elini tutabilmenin önemini vurguladı diyebilirim. Uğur Aslan: Ben ‘Ilcey’ ikilisinde Sema ile kendi hayatımızdan bir sürü kesit gördüğüm için sadece gülesim geliyor bu soruya. İLK KEZ REAKSİYONLARINA BİRE BİR TANIKLIK EDECEĞİZ ◊ 26 Mayıs final akşamı bilet gelirlerinin Türk Eğitim Vakfı’na (TEV) bağışlandığı çok özel bir geceye hazırlanıyorsunuz. İzleyicilerle beraber finali seyredeceksiniz… Pınar Deniz: Deliriyorum heyecandan. Ben arkadaşlarımla bile izleyemem. Kendimi eleştirir dururum çünkü. Bu kadar kalabalık bir seyirciyle izlemek korkutsa da çok mutluyum. Hem final anına beraber şahit olacağız hem de gecenin geliri müthiş bir yere bağışlanacak. Hâlâ biteceğine inanamıyorum, sanki yaz bitecek ve ‘Yargı’mıza geri dönecekmişiz gibi hissediyorum. Şimdiden çok duygusalım, o gün ne hale gelirim tahmin bile etmek istemiyorum. Uğur Polat: Geceyle ilgili sürprizleri söyleyemem tabii ama çok güzel ve anlamlı bir gecenin bizleri beklediğini düşünüyorum. Finali seyircimizle beraber izleyecek olmak da hepimizde ayrı bir heyecan yarattı. TEV yararına satışa çıkan biletlerin saatler içinde tükenmesi hepimizi çok mutlu etti. Herkese çok teşekkür ediyoruz. Kaan Urgancıoğlu: Kesinlikle duygu yüklü bir gece olacak. Uğur Aslan: O gün çok heyecan verici hepimiz açısından. Diziyi evde izleyip izleyicinin tepkisini dışarıda alıyorduk. İlk kez reaksiyonlarına bire bir tanıklık edeceğiz. Tabii yayın öncesi çok güzel sürprizlerimiz var onlara. ◊ Finalde hayalinizde mutlu son mu var? Pınar Deniz: Benim bir sonum yoktu. Sema bize bir fikirden bahsetmişti Amerika’da, ben de sürekli o nasıl şekillenecek diye merak ediyordum. Yine ters köşe bir Sema finali geliyor diyebilirim. Uğur Polat: Üç sezon boyunca ‘Yargı’ karakterlerinin başına türlü türlü olaylar geldi. Senaristimiz Sema Hanım hep ters köşeye yatırdı bizi ve seyircimizi… O yüzden mutlu mu mutsuz mu bilemem ama yine farklı bir son olacağını düşünüyorum. Uğur Aslan: Ben mutlu son istiyorum. Yeterince bedel ödendi (gülüyor). Kaan Urgancıoğlu: Yorum yok (gülüyor). PINAR DENİZ: SENİNLE OYNADIĞIM HER ANI MUTLULUKLA HATIRLAYACAĞIM, İYİ Kİ VARDIN KAAN URGANCIOĞLU: BİR SONRAKİ PROJEMİZE KADAR… ‘Senaryodaki hikâyeler sadece izleyicilerin değil, bizlerin de hayatlarına dokundu’ ◊ ‘Yargı’nın üç sezonluk başarısı sizin de şöhretinize şöhret kattı. Peki hayatınızda neleri değiştirdi? Size nasıl yeni kapılar açtı? Pınar Deniz: ‘Yargı’ benim en büyük şanslarımdan biri oldu. Bütün güzelliklere, ödüllere, daha iyilerine ulaşmamı sağladı. Oynadığım karakter kalbimi, ruhumu genişletti. Kaan Urgancıoğlu: Bu değişimi kendi başarımdan çok hikâyenin ve projenin başarısı olarak görüyorum ve bu beni mutlu ediyor. ◊ Ilcey… Her pazar sosyal medyada TT (trending topic) listelerindeydiniz, çok sevildiniz… Sizce nasıl bir ikili oldunuz? Kaan Urgancıoğlu: Çok iyi (gülüyor). Pınar Deniz: İlk Kaan’la tekrar oynama fikrini duyduğumda yadırgamıştım. “Nasıl yani, daha yeni partner olduk”, “Nasıl olur bilmiyorum ki” gibi sorular türemişti kafamda. Gören gözlere teşekkür ediyorum. Daha iyisi olamazdı bence. ◊ Üç sene önce ilk röportajımızda, ofisin önündeki ilk karşılaşmanızı anlatmıştınız. Üzerinden yıllar geçti. Siz nasıl dostlar oldunuz? Pınar Deniz: Birbirini hissinden tanıyan insanlar olduk bence. Ne yaşanırsa yaşansın ben bilirim ki Kaan beni anlar. Birbirimize iyi gelme çabamız vardı ilk tanıştığımızda, hâlâ da öyle devam ediyor. Kaan Urgancıoğlu: Birbirine çok güvenen, iyi tanıyan, sırtını yaslayabilecek. Gerçek dostlar olduk yani… ◊ Birbirinize arşivlere girecek son bir cümle söyleyecek olsanız. Ne derdiniz? Pınar Deniz: Seninle oynadığım her anı mutlulukla hatırlayacağım. İyi ki vardın. Kaan Urgancıoğlu: Bir sonraki projemize kadar…