Portekiz Cumhurbaşkanı Sousa’dan acı itiraf! ‘Avrupa’da ve dünyada bir devrin sonu’
Rebelo de Sousa, Aveiro kentinde düzenlenen Ulusal Gençlik Toplantısı’nın kapanışında yaptığı konuşmada, “Avrupa siyasi sistemlerinin yaşadığı derin krize” karşı gençleri uyardı. Portekiz Cumhurbaşkanı, “ABD seçimlerinden sonra kim kazanırsa kazansın farklı bir dünya olacak. Rusya veya Güney Afrika, Brezilya, Türkiye’deki yükselen güçlerin konumlanışı da aynı olmayacak. Hindistan da aynı olmayacak. Yeni bir tarihi döngünün başlangıcındayız.” değerlendirmesinde bulundu. Kasım ayında ABD’de yapılacak başkanlık seçimlerinin kazananı kim olursa olsun “farklı bir döneme girileceğini” kaydeden Rebelo de Sousa, “Dünyada bir dönüm noktasındayız. Bir buçuk yıl sonra ne olacak bilemiyoruz. Salgını yönetmekte ve ekonomik olarak toparlanmakta zorlanan dünya, Çin’deki değişikliklerden sonra artık aynı olmayacak.” dedi. Belirsizliklerin ve öngörülmezliklerin olduğu bir dönemde dönüşümün ve savaşların arttığı hissinin herkeste olduğunu kaydeden Portekiz Cumhurbaşkanı, “Avrupa’da, Afrika’da, Orta Doğu’da ve dünyanın neresinde olursa olsun barış için mücadele etme ihtiyacının çok daha fazla olduğuna” işaret etti. Rebelo de Sousa, “Avrupa siyasetinin içinde bulunduğu derin krizin açtığı boşlukların yeni akımlar doğurduğunu ve bunun bazılarınca popülist yaklaşımlar olarak tanımlandığını” aktararak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu zamana kadarki sistem, 2. Dünya Savaşı sonrası dönem için, Avrupa’nın geçişi için, 20. ve 21. yüzyıla göre tasarlandı. Ama dijitalleşmeye, enerji değişimine, bilimsel ve teknolojik gelişmelere, hareketliliğe, gençlerin isteklerine ve de yaşlanmaya uyum sağlayamadı.” “Avrupa, geride kaldı. Avrupa’nın zengin olması olumlu bir faktör olmasına rağmen para gençlerin karşılaştığı sorunları çözmeyecektir.” diyen Portekiz Cumhurbaşkanı, “Avrupa’nın halen iklim değişikliğiyle mücadeleye, göç ve mülteci akınına karşı mücadeleye öncülük ettiğini ancak her şeye rağmen bunlarda da ivme kaybettiğini” ifade etti. Rebelo de Sousa, Avrupa’daki siyasi krizin çözümü için “kırılmaların olması gerektiğini” savundu.