Resmen acınacak haldeler! Bunlar tam bir ABD eşeği! Üç kuruşluk eşeğin işte böyle beş kuruşluk sıpası olur
Takvim gazetesi yazarı Bekir Hazar, İsrail’in ABD’yi İran’a karşı savaşa sürüklemek için yoğun çaba harcadığını söyledi. Hazar, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun İran’ın nükleer programını durdurmak için ABD’yi sürekli olarak baskı altında tuttuğunu belirtti. İsrail’in kendi askeri kapasitesiyle İran’a saldırmanın vahim sonuçlar doğuracağını düşündüğünü yazan Hazar, bu nedenle ABD’yi harekete geçmeye zorladığını savundu. Hazar, İsrail’in ABD’yi adeta semer yüklenmiş bir eşek gibi kullandığını ifade ettiği yazısında şunları kaydetti: “Kasım 2012’de İsrail Başbakanı Netanyahu, ültimatom veriyor, İran nükleer programına son vermediği takdirde “Gerekirse düğmeye basmaya hazırım” diyor. Yani “İran’ı vuracağım” diyor. Zira İran’ın zenginleştirilmiş uranyumla nükleer silah üretmesi Tel Aviv’in en büyük kabusu… İran’ın dümdüz edilmesini istiyorlar. Ancak İsrail bunu tek başına yapmak istemiyor.
ÖNE ÇIKAN VİDEO Çünkü bunun nedenleri var. Onu da İsrailli strateji uzmanı ve MOSSAD üyesi Yossi Melman, Haaretz gazetesinde yayımlanan 7 Aralık tarihli bir makalesinde bakın nasıl açıklıyor: “İsrail’in, İran’ın nükleer tesislerini bombalayacak askeri gücü yoktur. Böyle bir operasyon, İsrail açısından vahim sonuçlara yol açacaktır. Bu nedenle İsrail yönetimi, bu hususta yeni bir strateji benimsemelidir. Zira şimdiye kadar uyguladığı strateji başarısız olmuştur. İsrail açısından en doğru yöntem, ABD ile anlaşıp onun nükleer şemsiyesi altına girdikten sonra bunu kamuoyuna açıkça duyurmaktır”… Bingo!.. İşte bu. İsrail yıllardır ABD’ye yalvarıyor. “Ne olur İran’ı vur” diye. Netanyahu defalarca çağrı yaptı “Neden hala duruyor, İran’a saldırmıyorsunuz” diye. Hatta “Hangi koşullarda İran’ı vurabileceğinizi açıklayın” diye ABD’ye çağrı bile yaptılar. Obama, Trump ve Biden döneminde İran’ın ABD tarafından yerle bir edilmesi için kıçlarını yırttılar. Hatta ABD’deki İsrail yanlısı yöneticileri bile kullandılar. ABD’li eski asker ve senatör John McCain, 2007’de ekranlarda “İran’ı bombalayalım” diyor, dönemin Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Siyonist John Bulton da, 2015 yılında İran’ın nükleer silah üretimini durdurmak maksadıyla Amerika’nın askeri operasyon yapması gerektiğini; vaktin daralmasına rağmen kısa zamanda bu işi başarabileceğini söylüyordu. John Bolton uşağı olduğu İsrail aşkına “ABD olarak İran’ı vuralım” diye avaz avaz bağırıyordu.. İsrail Kanal 12 televizyonu bir haber yayınlıyor ve MOSSAD’ın üst düzey isimlerinin ABD savunma Bakanlığı’nı ziyaret ederek “Vakit kaybetmeden İran hedeflerine saldırın” diye baskı yaptığını duyuruyordu. İran nükleer silah üretimini yeratında kurduğu laboratuarlarda gerçekleştiriyordu. İsrail’in bu laboratuarlara ulaşacak gücü yoktu. Ancak ABD’nin yeni test ettiği lazer dalgaları kullanılarak yeraltına indirilmiş bu askeri tesisleri delebilen bombaları vardı. Dağların altına yapılan nükleer tesisleri imha edebiliyordu. O halde ABD hiç düşünmeden İran’ı vurmalıydı. Çünkü Washington İsrail’in semer yüklediğ bir eşekti. Tel Aviv üzerine biniyor ama semer vurulmuş eşek bir türlü hareket etmiyordu. Eşek inadını kırmak gerekiyordu. Bunun sebebini de İsrail’in Haretz gazetesinde yayınlanan bir makale açık ediyordu. Aynen şöyle yazıyordu o makalede; “İran nükleer silah üretmeye azmetmişse, biricik yol rejimi zorla değiştirmektir. 85 milyon nüfusu, gelişmiş sanayisi ve nükleer altyapısı olan İran’ı kolayca alt edip caydırmak imkânsızdır. Bombalama operasyonu, üretimi aksatıp geciktirebilir. Ancak bu çözüm değildir. CIA, MOSSAD veya silahlı birlikleri yoluyla gerçekleştirilecek operasyonlar yeterli olmaz. Hiçbir dış kuvvet, İran’ı caydıramaz. Ülkenin tamamıyla askeri bakımdan işgal edilmesi şarttır.” Yıllardır semer vurulmuş Amerikan eşeğini İran üzerine sürmek için çırpınan bir İsrail şeytanı var karşımızda. İşte bu amaçla önce Netanyahu’yu ABD temsilciler meclisinde konuşturma yaptırarak alkışlattılar. Hükümete “Kongre arkamızda” diye gözdağı verdiler. Ardından Heniye suikastı ile ABD’yi tuzağa çekme planını devreye soktular. İran’ın generallerini, nükleerci fizikçilerini, hatta Cumhurbaşkanlarını bile öldürmüşlerdi. Konsolsoluklarını bombalayıp ikisi general 7 İranlı’yı öldütmüşlerdi. Ancak Tahran’ın kılı kıpırdamıyordu. Trump mitingde kulağından vurulup ölümden döndü. Hemen MOSSAD etki elemanları dünyaya “Suikasti İran yaptı” diye haber yaydılar. Bu da tutmadı. Haniye suikastı ile İran’ın itibarını yerle bir edip yerin dibine soktular adeta. Artık İran da ahmak ördek değildi. İsrail’e saldırırdı Böylece semer vurdukları eşek ABD de otomatik olarak İran’a dalardı. Plan buydu. Zamanlama da mükemmeldi. ABD’de Kasım’da seçimler vardı. Başkan adayını belirleyecek seçimlerde en etkili grup 100 milyonu aşan sayısıyla Evanjelist Hıristyanlardı. Ve bu topluluk “Dünyada İsrail’e hizmet ederlerse cennete gideceklerine” inanıyordu. Syonizmin ABD’yi esir almak için kurduğu Hıristyan mezhep ve ABD içindeki paralel yapılar Tel Aviv’n adeta uşağıydı. Saldırmak zorunda bırakılmış bir İran’a karşı ABD savaşa girmezse, iktidarın seçm kaybetmesi kaçınılmazdı. O yüzden ABD hükümeti bir yandan İsrail’in zamanlama tuzağını görüp burnundan soluyor, diğer yandan da Siyonist Hıristiyanların oylarını kaybetmemek için “İsrail’e desteğimiz sarsılmaz. İran İsrail’e saldırırsa Tel Aviv’in yanında yer alırız” açıklamasını yapmak zorunda kalıyordu. Yıllardır burada ABD ve Avrupa’nın cücük kadar İsrail tarafından esir alındığını yazıyorum. Başkan Erdoğan da önceki gün “Holokost utancı, Batılı liderleri adeta esir almış durumda.” diye konuştu. Bu açıklama boşuna değil. Batı’nın yuları küresel sermayenin kurduğu İsrail’in elinde. Bizim de ABD için semer vurulmuş eşek tabirini kullanmamız tesadüf değil. O yüzden İsrail sıpası tarafından insan hakları, savaş hukuku alanlarında Soykırıma ortaklığa zorlanarak beş paralık edilen ABD acınacak bir ülkedir. Sonuçta üç kuruşluk eşeğin beş kuruşluk sıpası olur.”