ATV ekranlarının sevilen dizisi ‘Kardeşlerim’de rol alan Şeyma Korkmaz, ‘Süreyya’ karakteriyle büyük ilgi gördü. Rolü için yıllardır sarı olan saçlarını kahverengiye boyatan Korkmaz, “Mesleğim oyunculuk, bu da mesleğimin gerekliliklerinden biri. Rolün gerekliliğine inanırsam saçımı bile kazıtırım” dedi
Ünlü oyuncu Şeyma Korkmaz, cumartesi akşamları atv ekranında yayınlanan ‘Kardeşlerim’ dizisinde ‘Süreyya’ karakterini canlandırıyor. Korkmaz, dizide kötü bir karakteri canlandırıyor olmanın renkli ve keyifli olduğunu belirtiyor.
Eşi Cüneyt Mete ile aynı dizide yer alan Korkmaz, tatil günlerinin aynı olması ve birlikte daha çok vakit geçiriyor olmalarının en büyük avantajları olduğunu söylüyor. Ünlü oyuncu ile diziyi, karakterini ve özel hayatını konuştuk.
Kardeşlerim dizisinde ‘Süsen’in annesi ‘Süreyya’yı canlandırıyorsunuz. Nasıl bir deneyim oldu sizin için?
İlk projemde uzun süre anneyi oynamıştım ama ‘Kardeşlerim’de olduğumdan büyük birini oynuyorum ve ergen bir kız çocuğuna sahibim, 17-18 yaşında kızı olan bir kadın Süreyya, bu yüzden farklı ve heyecanlı bir deneyim oldu.KARAKTERLER FARKLIYDI
Sizi naif rollerde görmeye alışmıştık. İzleyiciye ters köşe mi yapmak istediniz?
Aslında naif ve iyi karakter olarak oynadığım sadece ‘Feride’ karakteriydi. 8 sezon, 1500 bölüm sürünce size hep iyi karakterleri oynamışım gibi gelmiş olabilir. Ama öyle değil. Diğer yer aldığım projelerdeki karakterler hep farklıydı. Şu ana kadar birbirine benzer karakterler oynamadım bu da beni mutlu ediyor.
Kötü bir karakteri canlandırmak keyifli mi?
Daha renkli ve alanı geniş olduğu için keyifli gibi gelebilir. Fakat sadece kötüyü oynamak keyiflidir diyemem. Senaryo çok önemli bence. Senaryo iyiyse her karakteri oynamak oyuncuya keyif verir.
Dışarda nasıl yorumlar alıyorsunuz? İzleyicinin size kızdığı oluyor mu?
‘Kardeşlerim’ dizisinin, kemikleşmiş bir izleyicisi var. Senaryonun karakterleri de hızlı değişim gösterdiğinden bakıyorsunuz bir hafta kızıyorlar, bir hafta sonra helal olsun diyebiliyor seyirci. Bu da senaryonun dinamikliğinden kaynaklanıyor sanırım. Ama bugüne kadar salt kötü bir yorum almadım aslında.
Yıllardır sarı olan saçlarınızı koyu renge boyattınız. Alıştınız mı bu imaja?
Saçlarımın yeni haline alıştım. Aynaya baktığımda tuhaf gelmiyor artık. Ama geçen gün sette kuaförümüzle sohbet ederken ‘biz sarışınlar’ diye cümleye başladım sonra hemen düzelttim.
Rol için değişmekten çekinmez misiniz? Kilo almanız gerekse ya da saçlarınız kazıtmanız gerekirse yapar mısınız?
Mesleğim oyunculuk, bu da mesleğimin gerekliliklerinden biri. Yönetmen ve yapımcı bu konunun gerekliliğine inandıysa şayet tabii ki yaparım. Biraz da benim ikna olmam gerekiyor. (Gülüyor).BİRLİKTE GÜLMEK ÖNEMLİ
Eşinizle ikinci kez aynı projedesiniz. Yeniden birlikte çalışmak nasıl?
Yani meslektaşız bu yüzden tuhaf ya da enteresan gelmiyor aslında. Dediğiniz gibi daha önce aynı projede çalıştık fakat hiç karşılaşmamıştık ve bu projede de aynısı oldu. Hafta tatillerimiz dışında çok nadir aynı sette karşılaşıyoruz. Karşılaştığımız zaman da onun karavanına çöküyorum.
Hem evde hem işte olmak ilişkinizi besliyor mu?
İlişkiyi besleyen şeyler iş ya da ev değil bizde. Ama aynı işte olmanın avantajı dediğim gibi tatil günlerimizin aynı olması ve birlikte vakit geçirebiliyor olmamız. Zaman içinde öyle bir noktaya geldik ki bazen hiç cümle kurmadan aynı şeyleri düşünüp aynı şeyleri yapabiliyoruz. Ama en önemlisi birlikte gülebilmek.
Birbirinizi izleyip eleştirir misiniz?
Yaptığımız işleri izleriz mutlaka. Eleştiri ve yorum yaparız. Cüneyt çok sert eleştirebilir bazen ama fikirleri benim için çok kıymetli. Aynı şekilde ben de acımasızca eleştirebilirim. İkimizin de buna açık olması büyük avantaj.YAŞAMAK İÇİN YİYENLERDENİM
Eşinizle mutfakta videonuzu paylaşmıştınız. Evde yemekler kimden sorulur?
(Gülüyor). Aslında yemek yapmaktan hiç hoşlanmam, mutfak bana çok keyif vermez. Yemek yemeyi sevmediğim için herhalde. Ben yaşamak için yiyenlerdenim, yemek için yaşayanlardan olamadım. Ama mutfak bizde bir görev değil aslında. O gün kim yorgun değilse o girer mutfağa. Cüneyt çok güzel yemek yapar, birkaç spesiyali vardır. O video da o günden.
Cüneyt Bey evde size yardımcı mı? Bir iş bölümünüz var mı?
Var tabii zamanla şekillenen ve görev edindiğimiz şeyler oldu ev içinde. Becerebildiğimiz ve yapmayı sevmediğimiz şeyler olabiliyor. Mesela temizlik, ev toparlama gibi şeylerden nefret eder Cüneyt, bana da terapi gibi gelir. Fazla düzenliyimdir belki de o rahatlatıyor beni. Ama tamirat işleri de Cüneyt’ten sorulur. Yapılacak işi söyle ve unut. O konuda görev adamı ve becerikli.
Rol aldığınız projelerle yurt dışında ciddi bir hayran kitleniz var. Dünyanın her yerinden hayranlarınız olmasını hayal eder miydiniz?
Hayal edemezdim. Mesela ilk Fas’a gittiğimde karşılaştığım ilgi beni şoke etmişti. İnanamadım ve nasıl olur nasıl olur diye sürekli soruyordum menajerime. Ne güzel tanımıyorsun ama birbirinizi seviyorsunuz. Çok güzel bir enerji.İLİŞKİLERDE BAZI DEĞERLER OLMALI
Henüz anne olmadan anne rolünü canlandırmak nasıl oldu?
Anne değilim belki ama yeğenlerim var ve özellikle ablamın kızının büyüme evresinde çok yoğun bir şekilde yanında olma şansım oldu. Teyzelikte anne yarısı olmaktır bir yerde. Özüm’le beraber ben de büyüdüm. Bu rollerde bana büyük katkısı olduğunu düşünüyorum.
Ünlü bir çift olmanıza rağmen magazinle mesafeli görüyoruz sizi. Özellikle işiniz dışında görüntülenmemek gibi bir çabanız oluyor mu?
Aslında öyle bir çabamız yok. Ama evet kendimi, bizi, ilişkimizi deşifre etmek hoşuma gitmiyor. Bazı özeller ve değerler olmalı diye düşünüyorum.
Çekimler dışında gününüz nasıl geçiyor?
Evde olmayı çok seviyorum. Bayağı evcimenim aslında. Mutlaka egzersiz yaparım. Kendime vakit ayırmayı çok seviyorum.
