Dünyanın hiçbir yerinde ‘sokak hayvanı’ diye bir şey olmadığına dikkati çeken Prof. Acar, Türkiye’de artan sokak köpeği popülasyonunun beraberinde ciddi halk sağlığı problemlerini de getirdiğini söyledi.ESMA ALTIN’IN HABERİ / ANKARA – Türk Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Vakfı Başkanı Prof. Dr. Hasan Acar, sokak hayvanlarının insan sağlığına zararları hakkında gazetemize konuştu.Sokak hayvanlarının en başta parazitik, kist hidatik ve toksoplazma gibi hastalıklar yaydığını kaydeden Acar “Toksoplazma paraziti Türkiye’de kadınlar arasında en fazla düşük sebebi. Kist hidatik, beyin, akciğer ve karaciğer gibi bölgelere yerleşen ve kansere yol açan, çoğaldıkça çoğalan illet bir hastalık. Avrupa ve ABD, bu hastalığı bilmez. Çünkü sokak hayvanı yok. Sokak hayvanları 40’a yakın viral hastalığın sebebi. Dışkılarının dörtte biri bakteri ve parazitten oluşuyor, oldukça ölümcül. Sokaklar dışkı dolu. Batılı ülkelerde bunu göremezsiniz” dedi.”HAYVANLAR OBEZLEŞİYOR”Sokaklara mama bırakan insanlar, hayvanlara şefkat duyduklarını zannettiklerini ancak bunlar ayrı bir hastalık kaynağı olduğunu belirten Acar “Şu an sokak hayvanlarının hepsi obez, inanılmaz irileşmiş, baş etmek mümkün değil” ifadelerini kullandı. Çeteleşen köpeklerin, sokakları yaşanamaz hâle getirdiğine vurgu yapan Acar, şunları dile getirdi: Bunlar alan koruma yapıyor ve sürü hâlinde saldırıyor. Dünyanın 50 ülkesini gezdim, hiçbirinde sokak hayvanı görmedim.”KISIRLAŞTIRMA ÇÖZÜM DEĞİL”Sokak hayvanları için yapılabilecek tek şeyin, yakalanıp insani bir şekilde uyutulması olduğunu belirten Prof. Dr. Acar “Bütün Batı’da böyle yapılıyor. Bir sokak hayvanı yakalandığında belli bir süre sonra sahibi çıkmazsa insani bir şekilde uyutulur. Bilimsel olarak yapılması gereken budur. Milyonlarca sokak hayvanı barınaklarda nasıl beslenecek? Böyle bir şey mümkün değil. İnsan sağlığı ile köpek kısırlaştırmanın bir alakası yok. Kısırlaştırma bunun çözümü değil. Bu konuda atılacak adımlarda politik, siyasi şeyler düşünülmemeli, insan sağlığı ön plana alınmalı” diye konuştu.
