Şam rejimi uzattığımız eli idrak edemedi
Başkan Erdoğan’dan AK Parti Gaziantep 8. Olağan İl Kongresi’nde konuştu (AA)
“BURADAN MUHACİRLERE KOL KANAT GEREN GÜNÜMÜZÜN ENSARLARI ÇIKAR”
Gaziantep’in istiklalin, istikbalin, vatanın, ay yıldızlı al bayrağın gölgesinin ne manaya geldiğini en iyi bilen şehirlerden biri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Gaziantep’in her delikanlısının birer Karayılan, Şahin Bey, Şehit Kamil olduğunu söyledi.
Erdoğan, Gaziantep’te anaların er doğurduğunu, bu toprakların suyunu içip havasını soluyan, ekmeğini yiyen, kültürü ile beslenen her Gazianteplinin mayasının Türkiye’nin mayası, sevdasının Türkiye’nin sevdası, davasının Türkiye’nin davası olduğunu kaydetti.
Gaziantepli olmanın şerefle, iftiharla taşınan imrenilmesi bir kimlik ve bir aidiyet olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu şehirden şehitler, gaziler, yiğitler, kahramanlar, yurdunu, milletini, devletini seven, kalbi Türkiye’nin nabzına ayarlı vatanperverlerin çıktığını belirtti.
Başkan Erdoğan, “Buradan Türkiye’ye ekonomide, üretimde, ticarette öncülük eden iş insanları çıkar. Buradan tam 13 yıldır Suriyeli muhacirlere kol kanat geren günümüzün ensarları çıkar. Bugün bir kez daha Antep’in engin yürekli yüce gönüllü insanlarını içtenlikle tebrik ediyorum.”diye konuştu.
Başkan Erdoğan, “İdlib’deki sivillere yönelik artan saldırıların bardağı taşıran damla misali, son hadiseleri tetiklediği anlaşılıyor.” dedi.
Gaziantep halkını özellikle insanlık ve kardeşliğin sınandığı Suriye krizinde sergiledikleri vicdanlı duruş için tebrik eden Erdoğan, “Provokasyonlara gelmeden, 13 yıl boyunca mazlumlara vakarlar sahip çıktınız. Kardeşlik hukukunu gözettiniz, muhalefetin kışkırtmalarına kulak asmadınız, ecdadın tertemiz mirasına leke sürdürmediğiniz, bu milletin başını yere eğdirmediniz. Rabb’im hepinizden razı olsun.” ifadelerini kullandı.
Başkan Erdoğan’dan AK Parti Gaziantep 8. Olağan İl Kongresi’nde konuştu (AA)
Tarihin, Gaziantep’in ve Gazianteplilerin misafirperverliğini yazacağını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Tarih, tüm aksi propagandalara rağmen Türkiye’nin bu insanlık sınavını nasıl başarıyla verdiğini yazacaktır. Tarih, ‘insan hakları nutku’ çekenlerin nasıl kucak açtığını elbette yazacaktır. İnanıyorum ki sizler de bizim gibi sınırımızın hemen ötesinde yaşanan kritik gelişmeleri takip ediyorsunuz. İdlib’deki sivillere yönelik artan saldırıların bardağı taşıran damla misali, son hadiseleri tetiklediği anlaşılıyor. Türkiye’nin 910 kilometre uzunluğunda sınıra sahip olduğu bir ülkedeki gelişmelere gözlerini kapaması elbette mümkün değildir.
Perşembe günkü Milli Güvenlik Kurulu Toplantımızda, Türkiye Cumhuriyeti Devletine yakışır ciddiyetle sahadaki durumu değerlendirdik. Bir defa şunu çok açık ve net söylemek isterim bizim, hiçbir ülkenin bırakın toprağını çakıl taşında dahi gözümüz yoktur. Türkiye olarak temennimiz, komşumuz Suriye’nin 13 yıldır hasretini çektiği huzura, istikrara ve barış ortamına süratle kavuşmasıdır. Suriyeli kardeşlerimiz, gerçekten çok zor günler geçirdi, çok ağır bedelleri ödedi, çok büyük zulümler gördü.”
Başkan Erdoğan’dan AK Parti Gaziantep 8. Olağan İl Kongresi’nde konuştu (AA)
“AYLAN BEBEĞİN FOTOĞRAFINI NASIL UNUTABİLİRİZ?”
Yaklaşık 1 milyon Suriyelinin rejimin ve terör örgütlerinin saldırıları sonucu hayatını kaybettiğini, kimyasal silahlarla, varil bombalarıyla sivillerin canice katledildiğini hatırlatan Erdoğan, “12 milyona yakın Suriyeli evini, yurdunu, doğduğu toprakları terk etmek zorunda kaldı. 10 binlerce kadın, çocuk, bebek, yaşlı başka ülkelere göç etmek isterken yollarda can verdi. Cansız bedeni sahile vuran Aylan bebeğin fotoğrafını nasıl unutabiliriz?” dedi.
“TÜRKİYE KENDİSİ İÇİN İSTEDİĞİNİ KOMŞULARI İÇİNDE İSTEYEN BİR DEVLETTİR”
Kuşatma altında bir dilim ekmek, bir yudum su bulamadığı için ölen sivillerin nasıl unutulabileceğini anlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Daha bunun gibi hepimizin yüreğini dağlayan pek çok trajediye, katliama, insanlık ayıbına komşumuz Suriye’de şahit oldum. DEAŞ’ından PKK’sına kadar terörün kanlı yüzüyle Suriye sahasında hem de çok vahşi bir şekilde mücadele ettik. Türkiye kendisi için istediğini komşuları içinde işten bir devlettir. Ekonomik kalkınması, toplumsal huzuru, iş barışı ve güvenliği ile nasıl bir Antep görmek istiyorsak Halep içinde aynı temennilerde bulunuyoruz. Hatay’ın esenliğine nasıl önem veriyorsak, Hama’nın, Humus’un, Şam’ın, Rakka’nın, Aynularab’ın da güven içinde olmasını arzu ediyoruz.
Aramızda sınırlar olabilir ama bu coğrafyada kaderimiz de kederimiz de ortaktır. 1000 yıldır bu coğrafyada yan yana yaşıyoruz, inşallah daha nice asırlar boyunca birlik ve dirlik içinde bir arada olamaya devam edeceğiz. Şu hakikati artık, herkesin görmesi ve kabullenmesi gerekiyor, Suriye’de artık siyasi ve diplomatik olarak yeni bir gerçeklik vardır. Suriye artık tüm etnik, mezhebi ve dini unsurlarıyla Suriyelilerindir. Kendi ülkelerinin geleceğine karar verecek olan da Suriye halkıdır. Ateşe benzin dökmenin kimseye bir faydası dokunmaz. Jeopolitik hesaplar peşinde koşmanın Suriye halkına katkısı olmaz.”
Başkan Erdoğan’dan AK Parti Gaziantep 8. Olağan İl Kongresi’nde konuştu (AA)
“SURİYE TOPRAKLARI SAVAŞA DOYMUŞTUR”
Özellikle bölücü terör örgütünün selden kütük kapma hevesiyle hareket ettiğinin farkında olduklarını vurgulayan Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
“Türkiye olarak, milli güvenliğimizi ve çıkarlarımızı tehlikeye atacak hiçbir hamleye izin vermeyeceğimizin bilinmesini isterim. Sorumluluk sahibi tüm aktörlerin, uluslararası tüm kuruluşların Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunmasına destek vermesi, tüm bölgemiz için en hayırlı yol olacaktır. Kan dökerek, can alarak, sivillerin üzerine bomba yağdırarak hiçbir yere varılmayacağını, son 13 yılda yaşananlar herkese göstermiştir. Şunu artık herkes kabul etmelidir, Suriye toprakları savaşa doymuştur, kana ve gözyaşına doymuştur. Suriyeli kardeşlerimiz barışı herkesten fazla hak etmiştir. Suriyeli kardeşlerimiz özgürlüğü, güvenliği, kendi vatanlarında gönül huzuruyla yaşamayı ziyadesiyle hak etmektedir.”
Başkan Erdoğan’dan AK Parti Gaziantep 8. Olağan İl Kongresi’nde konuştu (AA)
“ŞAM REJİM TÜRKİYE’NİN UZATTIĞI ELİN KIYMETİNİ BİR TÜRLÜ İDRAK EDEMEDİ”
Türkiye’nin yegane amacının tüm kesimleriyle Suriye halkının refahı ve esenliği olduğunu vurgulayan Erdoğan, ilk günden beri hep bunu savunduklarını, hep bunun için çalıştıklarını söyledi.
Başkan Erdoğan, yaptıkları her şeyi de sadece ve sadece bunun için yaptıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Katliam ve zulümden kaçan kardeşlerimize kapımızı açarken de Suriye krizine çözüm bulmak için de elimizi uzatırken de gayemiz daima buydu ama Şam rejimi, Türkiye’nin uzattığı elin kıymetini bir türlü idrak edemedi, ne manaya geldiğini anlayamadı. Atalarımız ne diyor? ‘Doğru duvar yıkılmaz, eğri kaçar kurtulmaz.’ Türkiye, dün olduğu gibi bugün de tarihin doğru tarafında yer almaktadır.
Huzurun hakim olduğu, barışın hakim olduğu, Arap, Türkmen, Kürt, Alevi, Sünni, Nusayri, Hristiyan ayırt etmeksizin hiç kimsenin dışlanmadığı, kimsenin hak ve özgürlüklerinin çiğnenmediği, zulme uğramadığı, farklı kimliklerin yan yana, sulh içinde yaşadığı bir Suriye görmek istiyoruz. İnşallah çok yakın gelecekte böyle bir Suriye’yi göreceğimizi ümit ve temenni ediyoruz.”
Başkan Erdoğan, Türkiye’nin Gazze, Lübnan, Ukrayna ve Suriye’de barışın sağlanması için gösterdiği çabaları tüm dünyanın çok iyi bildiğini ve takdir ettiğini belirterek, katıldıkları her uluslararası toplantıda Türkiye’nin dış politikada artan ağırlığına bizzat tanıklık ettiklerini söyledi.
Muhalefetin bu gerçeği bir türlü görmediğini ve görmek istemediğini kaydeden Erdoğan, “Ülkemizin doğrudan güvenliğini ilgilendiren meselelerde dahi muhalefetin hemen istismar siyasetine sarıldığını görüyoruz. Kılıçdaroğlu idaresindeki eski CHP’nin Suriye krizine hangi mercekten baktığını hepimiz gayet iyi hatırlıyoruz. Bu zatın Suriyeli muhacirlere yönelik nefret söylemlerinin gerisinde de yine aynı sebepler vardı. Sosyal medya paylaşımları, bu şahsın karın ağrısının bugünlerde tekrar artmaya başladığını gösteriyor.” diye konuştu.