Şehrin ve tarihin kalbi

0

Gökhan Yıldız | [email protected]/ Kayseri Arkeoloji Müzesi Müdürü -Kayseri Kalesi, düzlükte inşa edilen nadir kalelerden biridir. Günümüz de dâhil olmak üzere tarih boyunca şehrin kalbi olmuştur. Cumhuriyet Dönemi’nde birçok kere kullanım amacı değiştirilmiş, son aşamada kalenin anıtsal yapısı içeriden algılanamaz hale gelmiştir. Bu sebeple Kayseri İç Kalesi için 2008 yılında Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından iki kademeli olmak üzere “Kayseri İç Kalesi Ulusal Mimarlık Yarışması” açılmış, 2008 yılında başlayan yarışma süreci, 2011 yılında kazanan ekip ile sözleşme imzalanması ile devam etmiştir. 2013 yılında kale içerisinde bulunan 1983- 86 yılları arasında yapılmış betonarme yapı yıkılmıştır. 2014’te kale içerisinde Kayseri Arkeoloji Müzesi yapım işine başlanılmıştır. Müze yapım çalışmaları 2018 yılında sonlanmıştır. 2019 yılında ise Kayseri Arkeoloji Müzesi yapıya taşınmıştır. Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından İç Kale’nin beden duvarlarının restorasyon uygulama çalışmalarına 2016 yılında başlanılmıştır. Eylül 2019’da çalışmalar tamamlanmış; Kayseri Kalesi, müze ve kültür sanat merkezi kültür ve sanat severlerin hizmetine sunulmuştur.Eski müzelerTarih öncesi ve sonrasında büyük ve önemli gelişmelere sahne olan, arkeolojik kazılarla 7000 yıllık geçmişe sahip olduğu kanıtlanan Kayseri’de müzeciliğin tarihi 1929’da, daha sonra müze müdürlüğü görevini de yapacak olan Nuh Mehmet Kalenin üst kodu kültür ve sanat merkezi olarak kullanılıyor. Bodrum katı ve asma kat ise müze alanı olarak düzenlendi. Şehrin ve tarihin kalbi Kalenin üst kodu kültür ve sanat merkezi olarak kullanılıyor. Bodrum katı ve asma kat ise müze alanı olarak düzenlendi. MÜZE 15 Turancı’nın müze memuru olarak atanmasıyla başlar. Müze Müdürlüğünün hizmet binası olarak restorasyonu yapılan Hunat Hatun Külliyesi’nin medrese bölümü seçilmiştir. Dönemin İl Daimi Encümeninin kararıyla, 1 Mart 1930 tarihinde medrese, resmen müze olarak kullanılmaya başlanmış; 1937 yılına kadar “depo müze” olarak faaliyet gösteren müze, eserlerin kronolojik ve bilimsel tasnifinin yapılmasından sonra 1938 yılında halkın ziyaretine açılmıştır. 1948 yılında Prof. Dr. Tahsin Özgüç tarafından, Kayseri’nin 22 km kuzeydoğusunda bulunan, Anadolu’nun en büyük höyüklerinden olan ve Asur Ticaret Kolonileri Devri’nde (M.Ö. 1950- 1750) kurulan ticaret ağının merkezi Kültepe (Kaniş)-Karum’da sistemli kazılar başlatılır. Bu kazılarda açığa çıkarılan eserler ile çevreden satın alınan ve bağışlanan eserlerin gün geçtikçe çoğalması, müzenin teşhir ve depolarında yer temininde güçlükler doğurur. 1965 yılında Melikgazi ilçesi Gültepe Mahallesi Kışla Caddesi’nde yeni bir müze binası inşasına başlanır. Bu müze 26 Haziran 1969’da ziyarete açılır.2019’da açıldı1969 yılında açılan müze binasının zaman içerisinde yetersiz kalması, çağdaş müzecilik işlevlerini yerine getirememesi nedeniyle 2008 yılında Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından Kayseri İç Kalesi’nin Korunarak Kültür ve Sanat Ortamına Dönüştürülmesi için iki kademeli Ulusal Mimarlık Yarışması açıldı. Yarışmada birinci olan Emel Birer, Kadir Uyanık, Doğan Zafer Ertürk’ün hazırlamış olduğu projenin uygulanması için Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanlığı arasında 30 Nisan 2012’de bir protokol imzalandı. Müzenin yapımına 2013 yılında Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından başlandı, uzun zamandır restorasyonu yapılmayan Kayseri İç Kalesi surlarının restorasyonunun da projeye dâhil edilmesi nedeniyle projenin tamamlanması 2019 yılı eylül ayını buldu. 2019 mayıs ayında başlanılan taşınma ve yeni müze teşhir tanzim çalışmaları, 2019 eylül ayında tamamlanarak 19 Ekim 2019 tarihinde Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Kayseri’de gerçekleştirdiği toplu açılış töreniyle Kayseri Müzesi yeniden ziyarete açıldı.
M.S. 150-170 yıllarına tarihlenen Herakles’in 12 işinin betimlendiği Herakles Lahdi.Neler var?Kalenin üst kodu Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından kültür ve sanat merkezi olarak kullanılıyor. Bodrum katı ve asma kat ise müze alanı olarak düzenlendi. Müzede; ihtisas kütüphanesi, konferans salonu, çocuk eğitim alanı, laboratuvar, geçici sergi salonu, DÖSİM satış mağazası, depolar, 12 sergi salonu ve açık teşhir alanı yer alıyor. Müze katına zeminden merdivenlerle inilerek ortada bulunan avlu kısmındaki açık teşhir alanından (Müze Sokak) geçilerek ulaşılıyor. Müze Sokak olarak tanzim edilen bölümde; Roma ve Doğu Roma Dönemi’ne ait mil taşları, sütunlar, sütun başlıkları, mermer lahitler, steller (mezar taşları), pişmiş topraktan yapılmış pithoslar (erzak depolama kabı) ile Geç Hitit Çağı’na tarihlendirilen taş eserler sergileniyor. Müze teşhir salonlarındaki eserler Kayseri’nin 6000 yıllık tarihini kapsayan Kalkolitik Çağ’dan (M.Ö 5500-3000), Osmanlı İmparatorluğu Dönemi 1299- 1923) kadar kronolojik bir sıra halinde görülebiliyor. Müzede ayrıca dijital uygulamalar, görseller ve bilgi panoları bulunuyor. Müzemizde sergilenen eserler arasında; Anadolu uygarlıklarının M.Ö. 2. binyılda Yakın Doğu ve Mezopotamya uygarlıkları ile ilişkisinin kayıtlarının yer aldığı, UNESCO Dünya Belleği Kütüğü’ne kayıtlı yazılı belgeler olan kil tabletler ile tanınmış Kültepe Kaniş/Neşa’da bulunan Eski Tunç Devri heykelleri, idoller, pişmiş toprak ritüel kapları, ritonlar, maden ve dokuma teknolojisi ürünleri, ağırlıklar, tarım aletleri, takılar ve günlük yaşamda kullanıma ilişkin eserler yer alıyor. Hitit İmparatorluk Dönemi’ne (M.Ö. 1650-1190) tarihlendirilen Hitit inanç sisteminde Hitit Devleti’nin ve ordularının koruyucu tanrıçası olarak tanımlanmış Arinna’nın Güneş Tanrıçası’nın betimlendiği kolye tanesi, Geç Hitit Dönemi’ne tarihlenen hiyeroglif yazıtlı kitabeler de öne çıkan eserlerden… Geç Hitit Devletlerinin en büyüklerinden olan, orta Anadolu’da geniş bir sahada hâkimiyet kurmuş Tabal Krallığının merkezi Kululu’da bulunmuş anıtsal Kral Heykeli, Beştepeler ve Garipler mevkiinde bulunan MÖ. 1. yüzyıl sonu-M.S. 1. yüzyıl başlarına tarihlenen tümülüs buluntuları ile M.S. 150-170 yıllarına tarihlenen Herakles’in 12 işinin betimlendiği Herakles Lahdi, Selçuklu Devleti Dönemi’nde yapılmış han yapılarına ait bilinen en eski vakfiye örneği olan Karatay Hanı Vakfiyesi de müzedeki önemli eser arasında yer alıyor. Arkeoloji Müzesi’nde 2177 metrekare kapalı, 750 metrekare açık olmak üzere toplam 2927 metrekarelik sergi alanında; 1940 adet eser sergileniyor.

Leave A Reply

Your email address will not be published.

Siteden backlink almak için : https://join.skype.com/invite/KPVoMIIOqxat
montenegro buy car montenegro sale car montenegro rent apartment montenegro sale apartment instagram takipçi satın al takipçi satın al ucuz takipçi satın al düşmeyen takipçi satın al gerçek takipçi satın al water extraction stresser smm panel sms onay fake numara köpek kıyafetleri kamagra jel google reklam ajansı köpek kıyafetleri smm panel