Sıra Berlin’de, yeni hikayede!
Leipzig’de 2008’deki o tarihi maçın senaryosunu sahada bire bir yaşamasak da benzer hava şartları ve sağanak yağmur olacakların habercisi gibiydi… Yıllar sonra yine o tadı aldığımız bir maç oynadık. Sahada oynanan oyundan, futbolcu kalitesinden, teknik taktikten ziyade bu eşleşmede en büyük avantajımız hazırlık maçındaki o kalp kırıcı 6-1’lik mağlubiyet idi. Biz böyle hikayesi olan maçları seviyoruz. Futbolcularımız o maçın hesabını büyük bir karakter örneği göstererek, ortaya yüreklerini koyarak kapadı.MONTELLA ŞAPKADAN TAVŞAN ÇIKARDIVincenzo Montella Avusturya’yı gurur meselesi yapmış olacak ki tek kelime ile olağanüstü bir maç planı hazırlamış. Öyle ki tahminlerin çok çok ötesinde bir formasyonla sahaya çıkardı takımı İtalyan hoca. 3-5-2 diziliminin temelinde Avusturya’nın fiziksel oyununa karşılık vermek vardı. Arnautovic, iki stoper yerine sette üç stoperimizle birden boğuşmak durumunda kaldı. Ralf Rangnick, Sabitzer’i her iki kanatta da kullanarak sonuç almaya çalıştı fakat yeri geldiğinde 5’liye evrilen savunmamız o boş alanları vermedi.FERDİ VE ORKUN KUSURSUZDUKanat beklerimiz Ferdi ve Mert de bu oyun şablonu sayesinde hücuma ekstra katkılar yaptı. Özellikle Ferdi inanılmaz eforlu bir maç çıkardı. Kimi zaman içeri kat ederek rakip savunmanın dengesini bozdu. Grup maçlarının belki de en kötü ismi Orkun Kökçü harika bir maç çıkardı, Hakan’ın yokluğunu hissettirmedi. Merih Demiral formsuz geldiği Almanya’da çok iyi bir kamp dönemi geçirdi. Gollerden bağımsız, geç de olsa form tutarak eski Merih’i izletti bize. Yalnızca Kenan Yıldız bu maçta bir parça tutuk gözüktü. Mert’e de değinmeden geçmek lazım. Son dakikada bu hava şartlarında yerden seken topu inanılmaz bir refleksle çıkardı.YENİ HİKAYE NEDEN OLMASIN?Hazırlık maçında 6-1 kaybettiğimiz Avusturya’yı eleyip çeyrek finale çıktık. Rakibimiz son maçımızda 6-1 kaybettiğimiz Hollanda oldu. Madem böyle hikayeleri seviyoruz. Yenisini neden yazmayalım?