Siz sorun SGK Uzmanı Murat Özdamar cevaplasın! Yurt dışı borçlanmasıyla emekli olanlar dikkat

0

Sosyal Güvenlik Uzmanı Murat Özdamar, sosyal güvenlik ve emeklilik ile alakalı sizlerden gelen sorulara cevap veriyor. İşte bu hafta gelen sorular ve Özdamar’ın cevapları: Emekli Sandığına tabi olmak için 15.10.2008 öncesi iştirakçi olmak şart Soru: Benim 1.10.1990’da PTT’de staj girişim oldu, ardından 20.2.1992’de vekil öğretmen olarak 3 ay çalıştım. 10.9.2002’de dershane öğretmenliğine başladım ve 10.10.2022’de Milli Eğitim Bakanlığı’nda sözleşmeli öğretmen olarak göreve başladım. 18 Nisan 2023’te ise kadroya geçtim. 1990-2000 yılları arasında 116 gün sigorta primim yatırıldı (2 yıl tarım sigortası borçlanılabilirim). 2000-2008 yılları arasında 1340 gün primim var. 2008 sonrası ise 4038 gün primim mevcut. Bu durumda 5510’a göre mi, yoksa 5434’e göre mi devam etmem benim için daha avantajlı olur? Bekir B. Cevap: 5510 sayılı Kanun 2008 yılı ekim ayı başından geçerli olmak üzere yürürlüğe girdi. Kanun hükmüne göre ilk defa 15.10.2008 tarihi ve sonrasında devlet memuru olarak göreve başlayanlar 5510 sayılı Kanun kapsamında ve 4/c statüsünde sigortalı sayılıyor. Ancak ilk defa 15.10.2008 tarihi öncesinde 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu kapsamında iştirakçiliği bulunanlar 15.10.2008 tarihi ve sonrasında devlet memuru olsalar da haklarında 5510 sayılı Kanun değil 5434 sayılı Kanun uygulanıyor. Yani Emekli Sandığı Kanuna ile ilişkilendiriliyor. Geçmişte vekil öğretmenlik yapanlar 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanun kapsamında olduğundan sizin de memuriyete başlamanız halinde hakkınızda 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanun hükümleri uygulanacak. Burada kişilerin seçimlik bir hakkı bulunmuyor. Belirtelim ki, 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu kapsamında olmak 5510 sayılı Kanun kapsamında ve 4/c statüsünde sigortalı olmaya göre daha avantajlıdır Evlenmeyen dul eş ölüm aylığı alır Soru: Benim hanımım iki sene önce vefat etmişti. Ölen eşimin 2425 gün prim ödemesi bulunuyordu. Bana ölen eşimden dolayı ölüm aylığı bağlanabilir mi? Zafer U. Cevap: Sigortalının ölümü sonrası geride kalan aile bireyleri sosyal tehlike yaşar. Bir sosyal tehlikenin varlığı halinde ise sosyal sigortalar sistemi, sosyal tehlike yaşayana sosyal yardım sunar. Bu yardımlardan en önemlisi de ölüm aylığıdır. Ölüm aylığı, dul eş, çocuklar ile şartları sağlayan anne ve babaya ödenir. Kanun, dul eşin hak sahipliğini herhangi bir özel şarta bağlamamıştır. Bu nedenle, dul eş ister erkek isterse kadın olsun, yeniden evlenmediği sürece ölen eşinden dolayı ölüm aylığı almaya hak kazanır. Muhtemelen erkek olduğunuz için ölüm aylığı hakkınızın olmayacağını düşünerek ölüm aylığına başvurmadınız. Bu düşünceniz hatalı olmuş. Ölüm aylığına başvurmanız halinde size, eşinizin öldüğü tarihi takip eden aybaşından geçerli olmak üzere ölüm aylığı bağlanacaktır. Malul emekliliği ile engelli emekliliği farklı kavramlardır Soru: Hastalıktan dolayı emekli olacaklar için malulen emeklilik ile yüzde 60’lık engelli emekliği arasında farklar nelerdir. 1800 prim günü olan prim gününü 3960’a tamamlayıp engelli emekliliğine mi başvurmalı yoksa malulen emekli mi olmalı?  Aylık miktarında bir fark olur mu? Ahmet. Cevap: 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda hem malullük aylığı hem de engellilere mahsus yaş beklemeden emekli olmaya dair hükümler yer alıyor. Başka bir anlatımla engelliler için malullük sigorta kolundan da yaşlılık sigorta kolundan da emeklilik söz konusu olabiliyor. İlk defa sigortalı olduğu tarihte malullüğü bulunmayan ancak daha sonra kaza veya hastalık nedeniyle malul hale gelenler malullük aylığından yararlanabiliyor. Malullük aylığı bağlanabilmesi için 10 yıl sigortalılık süresinin tamamlanması ve 1800 gün prim ödenmiş olması gerekiyor. Başkasının bakımına muhtaç durumdaki maluller için sigortalılık süresi aranmıyor.  Bir de ilk defa sigortalı olduğu tarihte zaten malul olanlar var. Bunlar malullük aylığından yararlanamıyor. Bu durumda olanlara 15 yıl sigortalılık süresinin tamamlanması ve 3960 gün prim ödenmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanıyor. SSK kapsamında olanlar için 3960 gün prim kademeye tabi. İlk sigortalılığı 1.10.2008 öncesi olanlar 3600 gün, 1.10.2008-31.12.2008 arası sigortalı olanlar 3700 gün, 2009 yılında sigortalı olanlar 3800 gün, 2010 yılında sigortalı olanlar 3900 gün, 2011 yılı ve sonrasında sigortalı olanlar 3960 gün primle emekli olmaya hak kazanabiliyor. Yanı sıra engellilik oranı yüzde 40 ile 59 arasında bulunanlar için de yaş beklenmeden emekli olunması mümkün. SGK Sağlık Kurulu tarafından yüzde 40-49 arası engelli olduğuna karar verilen hafif düzey engelliler 18 yıl sigorta 4680 gün primle emekli olabiliyor. SGK Sağlık Kurulu tarafından yüzde 50-59 arası engelli olduğuna karar verilen orta düzey engelliler ise 16 yıl sigorta 4320 gün primle emekli olabiliyor. SSK kapsamında olanlar için bu prim günleri de bir kademeye tabi. 2008 yılı ve öncesinde sigortalı olan hafif düzey engelliler için 4100 gün, orta düzey engelliler için 3700 gün prim ödenmesi engelli emeklisi olmak için yeterli sayılıyor. Yurt dışı borçlanmasıyla emekli olan yurt dışında çalışırsa aylığı kesilir Soru: Yurtdışı borçlanması ile engelli emeklisi olacak kişi, yurtdışında çalışmaya devam edebilir mi? Ahmet. Cevap: Yurt dışında çalışan Türk vatandaşları, yurt dışında çalıştıkları süreleri borçlanma yoluyla hizmetten saydırabiliyor. 3201 sayılı Yurtdışı Borçlanma Kanunu hükümlerine göre, yurt dışı borçlanmasıyla emekli maaşı bağlanan kişilerin yurt dışında çalışmaları halinde emekli aylıkları kesilmektedir. Engelli kapsamından bağlanan emekli maaşı da emekli aylığıdır ve yurtdışı borçlanmasıyla emekli maaşı bağlanmış ise yurtdışında çalışmaya başlayınca bu aylığın kesilmesi gerekmektedir.

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.