Son 10 yılda Yalova büyüklüğünde alan yandı
‘ORMAN YANGINLARI ARTIK OLAĞAN HALE GELECEK’
İzmir’de son 10 yılda bin 600 tane yangının yaklaşık 14 bin hektar alanı etkilediğini belirten Prof. Dr. Eşen, “Yaklaşık İzmir’in Çiğli ilçesi yüz ölçümü kadar bir alanın etkilendiğini söyleyebiliriz. Ancak İzmir’de yangın başına düşen yanan alan miktarı diğer illerde çıkan yangın başına düşen alanlardan yüzde 30 daha az. Bu da özellikle Orman Bölge Müdürlüğü’nün oldukça iyi çalıştığını gösteriyor. Orman yangınıyla mücadelenin önleme ve söndürme olmak üzere iki ayağı var. Orman yangınlarını en etkili ve düşük maliyetli şekilde önlemeyi etkin şekilde gerçekleştirmek gerekiyor. Ormanlarda bakım müdahaleleriyle yanıcı maddeyi azaltmak önlemlerden bir tanesi. Ayrıca erken uyarı da yangının önüne geçebilmek için önemli bir etken. Yangına karşı hassas olan alanlardaki orman bölge müdürlükleri uzman, teknik ve yangın söndürme ekiplerini güçlendirebiliriz. Orman Genel Müdürlüğü’nün yanında, tüm kamu kurumları hatta özel kurumlar dahil olmak üzere topyekun bir iş birliğine gitmemiz gerekir. Çünkü bu gidişat önümüzdeki yıllarda orman yangınlarının daha da artacağını gösteriyor. Bu orman yangınları artık olağan dışı değil, olağan hale gelecek. Bunlarla mücadele etmeye giderek daha artan düzeylerde devam edeceğiz” diye konuştu. ‘ORMAN YANGINLARI HAYATIMIZIN BİR PARÇASI OLACAK’
Ege Bölgesi ile Akdeniz Bölgesi’ndeki gibi yangına hassas bölgelerde tüm kamuoyunun eğitilmesi gerektiğini ve bir yangın okuryazarlığı oluşturulması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Eşen, “Önümüzdeki dönemlerde orman yangınları hayatımızın bir parçası olacak. Ayrıca ormanları kuraklığa ve yangına dirençli hale getirilmesi gerekiyor. Örneğin, bizim ormanlarımızda oldukça fazla yer alan kızılçam ağaçları yangına uyum sağlamış, on binlerce yıldır burada olan doğal bir türümüz. Dolayısıyla kızılçamı da bu coğrafyada yangına dirençli bir tür olarak da düşünmemiz doğru olur” dedi.