SON DAKİKA! Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan ‘yenidoğan çetesi’ soruşturmasına yönelik açıklama – Haberler Son Dakika
Bakan Tunç’un açıklamaları şu şekilde;2023 yılının 27 Mart tarihinde CİMER’e bir vatandaşımızın ihbarıyla başlayan bir süreç oldu. İstanbul’daki bazı özel hastanelerde yenidoğan bakım üniteleriyle ilgili bir şikayet oldu. Bir soruşturma başlatıldı, hem idari hem de adli soruşturma olarak suç duyurusunda bulunuldu. Bir takım araştırmalar yapılınca soruşturma derinleştirildi.Bu süreç içerisinde teknik takipler, dinleme, deliller toplandı. Tespit edilen suç kayıtları, suçlular bakımından yaklaşık 1 yıllık araştırma neticesinde soruşturma kapsamında 47 kişi gözaltına alındı. Toplamda 22 kişi tutuklandı. 11 doktor olmak üzere 25 kişi hakkında da adli kontrol kararı verildi. İddianame hazırlığı tamamlandıktan sonra iddianame sunuldu.Savcıyla ilgili olarak bir tehdit durumu oldu. Onunla ilgili de bir soruşturma açıldı. İddianamedeki iddialar, kişiler, yargılanması istenilen kişiler kamuoyu tarafından görülmüş olacak.Dün Sayın Cumhurbaşkanımız Sağlık Bakanımızla birlikte bizleri kabul etti. Soruşturmanın titizlikle devam etmesini, varsa sorumlular bu konuda gerek idari gerek adli ne gerekiyorsa yapılması konusunda kesin kararlılığını da ifade etti. Bu konudan zerre taviz vermeyeceğiz.KILIÇDAROĞLU’NA TEPKİ: SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDUSözleri kabul edilebilir değil, suç duyurusunda bulunuldu. Çok çirkin sözler, terbiye dışı sözler. Hakaret suçtur. Siyasetin temiz bir dille yapılması lazım, çirkin bir dille siyaset yapmanın siyaseti yapanlara da bir faydası yok. Çok sayıda hakaret dosyası var. Mahkemenin davetine icabet etmemek de bir siyasetçiye yakışmaz. Sayın Cumhurbaşkanımıza yapılan bu hakaretleri kabul etmemiz mümkün değil. Çirkin sözleri sarf edenler millet nezdinde kaybetmeye devam ederler.YARGI PAKETİYLE İLGİLİ DEĞERLENDİRMETürkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulması için hazırlanan yargı paketindeki ‘Casusluk’ bölümüyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Tunç, “9’uncu yargı paketi, önceki yasama yılında henüz kanunlaşamayan ve bu yasama yılına intikal eden bir pakettir. Onunla ilgili şu anda Meclis Genel Kurulu’nun gündeminde komisyondan geçmişti. Bir de ayrıca 22 maddelik Anayasa Mahkememizin iptal kararları ve noterlik kanunuyla ilgili bir düzenleme var. 9’uncu pakette yer alan özellikle kamuoyunda yanlış anlaşılan, ‘etki ajanlığı’ olarak sunulan, Türkiye’de araştırma yapanların sanki cezalandırılacağına yönelik bir hüküm getirici olmuş gibi birtakım yanlış anlamalardan kaynaklanan bazısı da kasıtlı olarak özellikle aleyhte bir propagandaya dönüştürülen bir husus. Burada etki ajanlığı değil, Türkiye’de araştırma yapanların cezalandırılacağına ilişkin bir hüküm yok kanun teklifinde. Kanun teklifinde şu ifade ediliyor; Türkiye Cumhuriyeti Devleti, askeri ve siyasal yararları aleyhine başka bir devlet ya da organizasyonun yararı lehine Türkiye’de suç işleyenlerin cezalandırılacağına ilişkin bir hüküm. Yani burada eğer siz Türkiye’de bir suç işlerken ve casusluk kastıyla işliyorsanız, o zaman hem casusluktan ceza alırsınız hem de işlediğiniz suçtan dolayı ceza alırsınız. Türkiye’de casusluk kastıyla kişisel verilerin ihlali ya da kişiyi tehdit, ya da kişiyi hürriyetinden alıkoyma gibi birtakım suçlar işlendiğini uygulama ve burada özellikle o kişilerin sadece işlediği suçtan değil ve hangi maksatla işlediği ortadayken, casusluk niyetiyle işlemişse casusluktan dolayı da ayrıca cezalandırılmasıyla ilgili bir hüküm. Yoksa Türkiye’de araştırma yapan herkes cezaya tabii tutulacak gibi bir şey söz konusu olamaz. Türkiye’de casusluk yapanlar, kişisel verileri ihlal edenler cezalandırılmasın mı diyeceğiz? Kim buna itiraz edebilir? Türkiye’de casusluk kastıyla kişiyi hürriyetinden alıkoyanlar, hem kişiyi hürriyetinden alıkoyma cezası alsınlar, hem de buna kimse itiraz edemez. Yani bunu belki kamuoyunda yanlış aktarıldığı için bu eleştiriler oluyor. Meclis’te de bu milletvekillerimiz tarafından tartışılacaktır ve tartışıldığında da zaten bu konunun neyi amaçladığı, suçla mücadelede neyi amaçladığı ortaya çıkacak ve mecliste de kabul göreceğine ben iktidarıyla muhalefetiyle inanıyorum” diye konuştu.‘SUÇLARIN ARTMASI NEDENİYLE BAZI TEDBİRLER ALINMASI GEREKİYOR’Bakan Tunç, yargıyla ilgili yeni reformların ilerleyen günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından kamuoyuyla paylaşılacağını ifade ederek, “Diğer yandan bizim özellikle yargı reformu strateji belgesiyle ilgili hazırlıklarımız artık tamamlanmak üzere. Sayın Cumhurbaşkanımız önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacak ve orada da önümüzdeki 4 yılı planlayan bir yargı reformu. Bunun içerisinde özellikle ilk hedefler ilk 3 aylık, 6 aylık, 1 yıllık hedefler şeklinde 4 yıllık bir planı ortaya koyacağız. Bunu yaparken özellikle yargımızın bütün taraflarının görüşlerini aldık. İlk derece, istinaf, temyiz avukatlarımızın görüşlerini aldık. Bilim insanlarımızın, akademisyenlerimizin, hukuk fakültelerimizin görüşlerini aldık ve özellikle toplumda suç işlenmesini önleyecek, suçla mücadeleyi daha etkin hale getirecek, toplumun huzur ve güvenliğini bozmaya yönelik hem suçları önleyici hem de Ceza Mahkemesi Kanunu’nda hem Türk Ceza Kanunu’nda hem de İnfaz Kanunu’nda yapılması gereken değişiklikleri biz milletvekillerimizin takdirlerini arz edeceğiz. Bizim görevimiz, yürütmenin görevi kanun yapmak değil. Kanunu Meclis yapar ve bizler onlara teknik destek sağlarız ve bu anlamda taslaklarımızı da hazırladık. Özellikle Türkiye’de son günlerde konuşulan, cezasızlık algısını ortadan kaldırmaya yönelik toplumda infial oluşturan konularla ilgili özellikle tutuklama sebepleri bakımından bazı değişiklikler yapma ihtiyacı var. Bilişim suçlarının artması ve bu yolla gerek yasa dışı bahis gerek dolandırıcılık gerek internet yoluyla işlenen suçların artması nedeniyle bazı tedbirler alınması gerekiyor. Özellikle toplum güvenliğini bozan, işte trafik güvenliğini ihlal eden. Ruhsatsız silahların yaygınlaşması ve bu anlamdaki cezalardaki caydırıcılık tutuklama sebepleri olarak katalog suçları bazı suçlarının ilave edilmesi gibi yine özellikle denetimli serbestlik uygulamaları nedeniyle ortaya çıkan 2 yılın altındaki suçlar bakımından suçluların cezaevinde olmaması eleştiriliyor. Dolayısıyla burada 2 yılın altındaki suçlar bakımından da hiç cezaevine girmeden bir suçlunun ceza alıp kurtulmasının doğru olmadığını zaten uzun zamandır söylüyoruz. Bu anlamdaki taslağımızda milletvekillerimizin takdirlerini arz ettik ve inşallah kapsamlı bir düzenleme olacak. Burada özellikle sosyal medya yoluyla geçmişte işlenen 4 yıl, 5 yıl önceki bir suç kaydının, bir görüntünün yeniden sanki bugün gerçekleşmiş gibi gündeme sokulduğunu ve bu anlamda bir kaos ortamı oluşturulmaya çalışıldığını da görüyoruz. Türkiye’nin sokaklarının güvenli, güvensiz olmadığına yönelik bir algı çabası içerisinde olanlar olduğunu da görüyoruz. Tüm bu sosyal medyadaki dezenformasyonla da mücadele etmemiz lazım ve bu dezenformasyona da izin vermeden milletimizin huzur ve güvenliğini sağlayacak tedbirleri gerek yasal gerek idari olarak almanın gayreti içerisindeyiz. Bu anlamda kolluk görevlilerimiz, yargı teşkilatımız, soruşturma makamlarımız yoğun bir iş birliği içerisinde çalışmalarını sürdürüyorlar” dedi.’NARİN’İN ÖLÜMÜYLE İLGİLİ İDDİANAME BU HAFTA İÇERİSİNDE MAHKEMEYE SUNULACAKTIR’Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Narin Güran soruşturmasına da değinerek, “Narin evladımızla ilgili artık tabii araştırmaların, çalışmaların son aşamaya geldiğini ifade etmiştik. İddianame yazım sürecinde. Bu hafta içerisinde iddianame mahkemeye sunulur ve bu kapsamda çok detaylı bir araştırma yapıldı. HTS kayıtlarından daraltılmış bazı çakışmalarına varıncaya kadar adli tıp raporlarından ve ifadesi alınan kişilerin ifadelerindeki ortaya koydukları hususlara, kamera görüntülerine varıncaya kadar kapsamlı bir delil toplama çalışması yapıldı. Tabii Narin evladımızın hunharca katledilmesi hepimizi derinden sarsmıştı. Temennimiz bu tür olaylarla bir daha karşılaşmayalım. Bütün temennimiz bu ama onun cansız bedenine ulaşıldıktan sonra da adli soruşturma detaylı titiz bir şekilde yürütüldü ve iddianamede tahminimize göre bu hafta içerisinde mahkemeye Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulacaktır. Narini katledenler, Narine kıyanlar, yargı önünde hesap vereceklerdir” diye konuştu.