Sosyal

SON DAKİKA | Bakan Güler’den ABD’ye PKK tepkisi! Kimse bizim aklımızla alay etmesin

İSRAİL VE FİLİSTİN ARASINDAKİ ÇATIŞMALAR

İsrail ve Filistin arasında yaşanan çatışmaları yakından takip ediyoruz. Gazze ile ilgili ilk günden bu yana sergilediğimiz insani ve adaletli tutumumuzu sürdürüyoruz.

12 Ekim’de Brüksel’de gerçekleştirilen NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda, İsrail Savunma Bakanın VTC ile katıldığı Gazze’deki çatışmalara ilişkin düzenlenen özel oturumda İsveç dâhil 30 ülke Hamas ile ilgili en şiddetli ifadelerle açıklamalar yaptılar. Toplantıda sadece biz, şu anda da sergilediğimiz vicdani ve adaletli yaklaşımı ortaya koyduk.

O günkü duruşumuz bugün de değişmedi. Ancak o zaman aceleci ve yanlı açıklama yapan ülkelerin her geçen gün bizim tutumumuza yaklaştığını da görüyoruz. Uluslararası hukukun ihlal edilerek çoğunluğu bebek, çocuk ve kadınlardan oluşan binlerce masum sivilin katledilmesi vahşet boyutuna ulaşan bir savaş suçu ve daha da acısı bir insanlık suçudur.

“BEKLENTİMİZ KALICI ATEŞKES İLAN EDİLMESİ”

Beklenti ve temennimiz, çatışmaların derhâl sonlandırılarak gecikmeksizin kalıcı ateşkes ilan edilmesi, insani yardımların kesintisiz ve yeterli şekilde Gazze’ye ulaştırılması, iki devletli çözüm temelinde, adil ve kalıcı bir barışa yönelik sürecin de başlatılmasıdır.

“TOPLAM 317 GAZZELİ KARDEŞİMİZİ ÜLKEMİZE GETİRDİK”

Filistin meselesi adil bir sonuca kavuşturulmadan bölgemizde kalıcı bir barışın mümkün olamayacağını da her fırsatta dile getiriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemiz, hem insani yardım konusunda üzerini düşeni yapmaya hem de kalıcı çözüm için diplomatik girişimlerde bulunmaya devam ediyor.

İnsani yardım konusunda uzun süre ses çıkaramayan dünya maalesef sınıfta kalmıştır. Gazze’ye yönelik yardımlarımız kapsamında Sağlık Bakanlığımız ve ilgili kurumlarla koordineli olarak bugüne kadar 13 uçak ile 225 tondan fazla insani yardım malzemesini bölgeye ulaştırdık.

Çoğunluğu acil tedaviye ihtiyaç duyan hasta ve refakatçilerden oluşan toplam 317 Gazzeli kardeşimizi ise ülkemize getirdik.

YUNANİSTAN İLE İLİŞKİLER

Yunanistan ile aramızdaki ilişkilerin geliştirilmesinde tarihî bir dönemden geçtiğimize, çözüm odaklı bir yaklaşım ile dürüst ve yapıcı bir ilişkinin iki ülkenin de yararına olacağına inanıyoruz.

13 Kasım’da Ankara’da icra edilen Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı, Yunanistan ile ilişkilerimizi daha da geliştirmek için güzel bir fırsat olmuştur.

Bu vesileyle, iki yıldan fazla bir süredir ara verilen “heyetler arası görüşmeler” tekrar başlatılarak görüşmelere önümüzdeki sene de devam edilmesine yönelik görüş birliğine varılmıştır. Ayrıca, Güven Artırıcı Önlemlerin uygulanmasını kolaylaştırmak için bir İletişim Noktası (Point of Contact) Mekanizması kurma kararı da alınmıştır.

Yine, 7 Aralık’ta Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısının 5’incisi kapsamında Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde iki ülke adına önemli bir adım daha atılmıştır. Görüşmelerimizde ağırlıklı olarak Ege’de gerginliğin azaltılması, diyalog kanallarının açık tutularak sorunların iyi komşuluk ilişkileri ve müttefiklik ruhu çerçevesinde çözümü konuları ön plana çıkmıştır.

“DİYALOG VE POZİTİF GÜNDEMLE SÜRECİ DEVAM ETTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”

İki ülke arasında imzalanan Atina Bildirgesi çerçevesinde de iyi komşuluk ilişkileri, diyalog ve pozitif gündemle süreci devam ettirmeyi hedefliyoruz. Tabii, barışçıl bir çözüm için çaba gösterirken millî menfaatlerimizden asla taviz vermeyeceğimizi ve bu konuda kararlılığımızın tam olduğunu da özellikle vurgulamak isterim.

“KIBRIS MESELESİ, ÜLKEMİZİN EN ÖNEMLİ ÖNCELİKLERİNDEN BİRİSİDİR”

Kıbrıs konusunda bugüne kadar ortaya konulan çözüm yöntemlerinden bir sonuç alınamamıştır. Kıbrıs meselesinin, Kıbrıs Türk halkının meşru çıkarlarını ve güvenliğini teminat altına alacak şekilde bir an önce çözüme kavuşturulması, ülkemizin en önemli önceliklerinden birisidir.

Ada’da tek ve kesin çözüm; Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsünün tescil edilmesidir. Millî meselemiz olan Kıbrıs’ta Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da huzur, güvenlik ve refah için elimizden geleni yapacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.

“AZERBAYCANLI KARDEŞLERİMİZİN HAKLI DAVALARINDA HER ZAMAN YANINDAYIZ”

Kederde ve kıvançta bir ve beraber olduğumuz Can Azerbaycanlı kardeşlerimizin haklı davalarında her zaman yanındayız.

Tek Vatan Harekâtı ile elde edilen Zafer ve sonrasında meşru ve haklı endişeleri kapsamında terör unsurlarına yönelik icra edilen Anti-Terör Operasyonu ile bugün, Karabağ’ın tamamında şanlı Azerbaycan bayrağının dalgalanmasından da büyük bir memnuniyet duyduğumuzu ifade ediyoruz.

Stratejik müttefikliğimizin güçlenmesi ve iş birliğimizin derinleşmesi yönündeki ortak çabalarımız başarıyla sürüyor. Başta savunma sanayi ve askerî iş birliği olmak üzere, sarsılmaz dayanışmamızı, daha üst seviyelere taşımak için aralıksız çalışıyoruz.

“14 ORTAK TATBİKAT İCRA ETTİK”

Bu yıl içerisinde “Cumhuriyetimizin 100’üncü Yılı” ve Büyük Lider “Haydar ALİYEV’in 100’üncü Doğum Yılı” münasebetiyle ülkelerimizin gücünü ve kararlılığını ortaya koyan geniş kapsamlı Mustafa Kemal Atatürk-2023 Tatbikatı da dâhil 14 ortak tatbikat icra ettik.

“Tek Millet, İki Devlet, Tek Ordu” anlayışıyla bugüne kadar yürüdüğümüz bu yolda, bundan sonra da kararlı bir şekilde çalışmalarımıza devam edeceğiz.

“KAFKASYA’DA HUZURUN TESİSİ KAPSAMLI VE KALICI BİR BARIŞ ANLAŞMASINDAN GEÇMEKTEDİR”

Kafkasya’da güvenlik ve huzurun tesisi Azerbaycan ve Ermenistan arasında kapsamlı ve kalıcı bir barış antlaşmasından geçmektedir. Buna yönelik samimi çabaları destekliyor, bir an evvel olumlu bir şekilde neticelenmesini de arzu ediyoruz.

Geçtiğimiz günlerde alınan iki ülke arasında bazı somut güven artırıcı adımların atılması kararından memnuniyet duyuyoruz.

“ÜÇLÜ SAVUNMA BAKANLARI 10’UNCU TOPLANTISI’NI DA GERÇEKLEŞTİRDİK”

Diğer yandan, 27 Kasım’da Bakü’de Azerbaycan ve Gürcistan ile askerî ve güvenlik konuları dâhil olmak üzere geniş bir yelpazede, üç ülkenin de ortak yarar ve beklentilerine hizmet eden Üçlü Savunma Bakanları 10’uncu Toplantısı’nı da gerçekleştirdik. Bölge istikrarı için çabalarımız çok yönlü olarak sürecektir.

“LİBYA İLE SON YILLARDAKİ İŞ BİRLİĞİMİZ ARTARAK DEVAM ETMEKTEDİR”

Tarihî dostluk ve kardeşlik bağlarımız bulunan Libya ile son yıllardaki iş birliğimiz artarak devam etmektedir. Bu kapsamda askerî eğitim, yardım, iş birliği ve danışmanlık faaliyetleriyle Libyalı kardeşlerimize destek sağlıyoruz.

“15 BİNDEN FAZLA LİBYALI PERSONELE EĞİTİM VERDİK”

Bugüne kadar 15 binden fazla Libyalı personele eğitim, yaklaşık 37 bin kişiye de sağlık desteği verdik.

Amacımız; toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamış; barış, huzur ve istikrar içerisinde yaşayan “Tek ve Birleşik Libya”nın oluşumuna katkıda bulunmaktır. Bu konuda yoğun gayretler sarf ettiğimiz de bilinmelidir.

Kasırga felaketi nedeniyle uluslararası yardım çağrısında bulunan Libya’ya yardım elini uzatan ilk ülke olarak uçak ve gemilerimizle gerekli destek ve yardımları ulaştırdık. Uzattığımız bu yardım eli, Libya’nın doğusu ile ilişkilerimizin gelişmesine ve böylece Tek Libya faaliyetine de katkı sağlayan önemli bir adım olmuştur.

Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Libya’da barış, huzur ve güven ortamının oluşması için desteğimizi sürdüreceğiz. Bu vesile ile Libya’nın 24 Aralık bağımsızlık gününün 72’nci yıl dönümünü de şimdiden yürekten kutluyorum.

“TAHIL ANLAŞMASI’NIN YENİDEN AKTİF HALE GELMESİ İÇİN GİRİŞİMLERE DEVAM EDİYORUZ”

Ukrayna-Rusya arasında devam eden çatışmalara ilişkin Türkiye olarak, ilk günden itibaren, bu krize çözüm bulabilmek için Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gayretlerimizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda Ukrayna’nın toprak bütünlüğünün korunması gerektiğini her seviyede ve her platformda dile getiriyoruz. Temennimiz, tüm dünyayı etkileyen bu savaşın bir an önce son bulmasıdır.

Yine, ülkemizin koordinasyonunda hayata geçirilen ve etkinliğiyle tahıl krizinin aşılmasına büyük katkı sağlayan Karadeniz Tahıl Anlaşması’nın, yeniden aktif hale gelmesi için de girişimlerimizi sürdürmeye devam ediyoruz.

“MONTRÖ’YÜ SORUMLU VE TARAFSIZ BİR BİÇİMDE UYGULUYORUZ”

Ayrıca, Karadeniz’de barış ve istikrarın yeniden tesisi, başta kıyıdaş devletler olmak üzere tüm dünya açısından önem arz etmektedir. Türkiye olarak Karadeniz’deki dengeyi sağlayan Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni dikkatle, sorumlu ve tarafsız bir biçimde uyguluyoruz ve uygulamakta da kararlıyız.

Karadeniz’deki mayın tehlikesine karşı ülkemiz öncülüğünde başlatılan “Üçlü Girişim” kapsamında Türkiye, Bulgaristan ve Romanya heyetlerinin yer aldığı Karadeniz Mayın Karşı Tedbirleri Görev Grubu Toplantısı’nın 3’üncü turunu 22-23 Kasım’da Bakanlığımız ev sahipliğinde gerçekleştirdik. Ayrıca 11 Ocak 2024 tarihinde üç ülkenin Savunma Bakanlarının katılımı ile İstanbul’da imza töreninin yapılmasını da planlıyoruz.

“TÜRKİYE, İTTİFAK’TAKİ GÖREV VE SORUMLULUKLARINI EKSİKSİZ YERİNE GETİRMEKTEDİR”

NATO’nun etkin ve saygın bir üyesi olan Türkiye, İttifak’taki görev ve sorumluklarını da eksiksiz bir şekilde yerine getirmektedir. 2023 yılında Haziran ve Ekim aylarında NATO Savunma Bakanları Toplantılarına katılım sağlayarak İttifak bünyesindeki karar alma süreçlerini beklentilerimiz doğrultusunda şekillendirdik.

Türkiye hem kuvvet katkısında hem de NATO misyon, operasyon ve karargâhlarına katkıda ilk beş ülke arasındadır.

NATO görevleri kapsamında Kosova’daki Barışı Destekleme Harekâtına yüksek seviyede katkılarımızı da sürdürüyoruz. 10 Ekim’de devraldığımız Balkanlar’daki en büyük NATO Misyonu olan NATO Kosova Gücü (KFOR) Komutanlığı görevini şeffaf ve tarafsız şekilde başarıyla yerine getiriyoruz.

KFOR Komutanlığının yanı sıra, bu yıl NATO Mukabele Kuvveti Deniz Unsur Komutanlığı görevini üstlenirken, 3’üncü Kolordumuz da halen NATO Muharip Kolordu Karargâhı görevini yürütmektedir.

Her yıl farklı bir ülkede icra edilen Güneydoğu Avrupa Savunma Bakanları (SEDM) Bakanlar Toplantısını 21-23 Kasım tarihlerinde ülkemiz ev sahipliğinde Ankara’da icra ettik. Ayrıca, Hava Kuvvetleri unsurlarımız, NATO Hava Polisliği Görevleri kapsamında 1 Aralık’ta Romanya’da konuşlanmış olup 4 ay süreyle bölgede görev yapacaktır.

“İSVEÇ KONUSUNDA İSE YAPILAN YASAL DEĞİŞİKLİKLER TEK BAŞINA BİR ANLAM İFADE ETMİYOR”

NATO’nun aktif ve yapıcı bir üyesi olmaya devam ediyoruz. Bunu Finlandiya’nın üyeliğinde bir kez daha gösterdik. İsveç konusunda ise yapılan yasal değişiklikler tek başına bir anlam ifade etmiyor. Bizim için önemli olan somut ve uygulamaya dönük adımlar atılarak taahhütlerin yerine getirilmesidir.

Malumunuz son dönemlerde Avrupa’da, Müslümanların kutsal kitabı Kur’an-ı Kerim’e yönelik sözde demokrasi ve ifade özgürlüğü adı altında küstah ve iğrenç saldırılar yapılmaktadır. Danimarka, geç de olsa bu durum karşısında kutsal kitaplara karşı “uygunsuz bir şekilde muamele etmeyi” yasaklayan bir yasayı kabul etmiştir. Tüm insanlığın ortak değerlerine, hoşgörü ve barış içerisinde bir arada yaşama kültürüne katkı sağlayan her adım gibi bunu da olumlu bulduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Temennimiz; benzer eylemlerin yaşandığı, terörün farklı biçim ve tezahürlerinin bulunduğu diğer ülkelerin de gecikmeksizin benzer ve somut adımlar atmasıdır.

“ÜYELİK İLE İLGİLİ SON KARARI TBMM VERECEKTİR”

İsveç’in NATO’ya katılım protokolü Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından imzalanarak TBMM’ye sevk edilmiştir. Üyelik ile ilgili son kararı TBMM verecektir.

“TOPLAM 85 TATBİKAT BAŞARIYLA İCRA EDİLMİŞTİR”

Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, hâlihazırda yürüttüğü tüm operasyonları ve görevlerinin yanı sıra karada, denizde, havada ve siber alandaki etkinlik ve caydırıcılığını daha da artırmaktadır. personelinin niteliklerini geliştirmek maksadıyla ulusal ve uluslararası eğitim ve tatbikat faaliyetlerimizi de aralıksız sürdürmekteyiz. 1 Ocak’tan itibaren 21’i NATO, 15’i Millî, 33’ü Davet ve 16’sı Özel olmak üzere toplam 85 tatbikat başarıyla icra edilmiştir.

“KARA KUVVETLERİMİZ 10 BÖLGEDE AYNI ANDA HAREKAT İCRA ETMİŞ, ETMEKTEDİR”

2023 yılında, Kara Kuvvetlerimiz; 10 bölgede aynı anda harekât icra etmiş, etmektedir, Deniz Kuvvetlerimiz; 122 bin 567 saat seyir gerçekleştirmiş, Hava Kuvvetlerimiz; 65 bin 118 sorti, 103 bin 125 saat uçuş, nakliye-ulaştırma uçakları ile de 12 bin 114 sorti icra etmiştir.

Ayrıca bölgesel ve küresel barışa destek faaliyetleri kapsamında 19 farklı bölgede 16 görev de icra edilmektedir.

İKİLİ VE ÇOKLU GÖRÜŞMELER

Bu arada çok yönlü yoğun faaliyetlerimizin yanı sıra diğer ülkelerle (91 ülke) ikili ve çoklu yüz yüze ve telefonla görüşmeler (154 görüşme) gerçekleştirdik.

“88 ÜLKE İLE ASKERî ÇERÇEVE ANLAŞMASI İMZALANMIŞTIR”

Kardeş, dost ve müttefik ülkelerle askerî iş birliğini geliştirmek için Askerî Çerçeve Anlaşmaları, Askerî Eğitim İş Birliği ve Askeri Yardım Anlaşmaları imzalıyoruz. Bu bağlamda, kardeş, dost ve müttefik 88 ülke ile Askerî Çerçeve Anlaşması, 63 ülke ile Askerî Eğitim İş Birliği Anlaşması imzalanmıştır.

Ayrıca, 47 ülke ile Askerî Çerçeve Anlaşması ve 13 ülke ile de Askerî Eğitim İş Birliği Anlaşması imzalanmasına yönelik müzakere süreci devam etmektedir.

Askerî Yardım anlaşmaları kapsamında ise bugüne kadar 20 ülke ile Askerî Mali İş Birliği Anlaşması ve 30 ülke ile Nakdi Yardım Uygulama Protokolü imzalanmıştır. Bunların yanı sıra yeni anlaşmalar imzalamaya ve eski tarihli anlaşmaları güncellemeye yönelik gayretlerimiz de devam etmektedir.

“ÖĞRENCİ ALIMINA VE PERSONEL TEMİNİNE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ”

Savunma ve güvenlik alanında nitelikli insan gücünün hayati önemi haiz olduğunun bilinciyle öğrenci alımına, personel temini ve eğitimine büyük önem veriyoruz. Personel ve askerî öğrenci alımları ilgili mevzuata uygun, idari ve adli denetime açık ve şeffaf bir şekilde gerçekleştirilmektedir.

Diğer yandan görevdeki ve emekli personelimizin özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalarımız da devam ediyor.

“FETÖ İLE MÜCADELEMİZ TAVİZSİZ BİR ŞEKİLDE DEVAM EDECEKTİR”

Elde edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda FETÖ ile mücadelemiz, büyük bir hassasiyetle devam etmektedir. Hain örgütle mücadelemiz, iltisaklı tek bir personel kalmayıncaya dek tavizsiz bir şekilde ve kararlılıkla devam edecektir.

İNGİLİZCE SEMİNER DERSLERİ 2024 BAŞINDAN İTİBAREN BAŞLAYACAK

Silahlı Kuvvetlerimizin üstün niteliklerinin artarak devam etmesi için Millî Savunma Üniversitemiz de eğitim faaliyetlerini titizlikle sürdürmektedir. Hâlihazırda Millî Savunma Üniversitesi Müşterek Harp Enstitüsünde eğitim öğretim tüm öğrenciler için Türkçe olarak verilmektedir.

Ancak, gelen yoğun talepler üzerine Türkçeye ilave olarak anılan eğitimin İngilizce olarak da ayrı bir seminer halinde verilmesi için çalışmalarımızı başlatmış bulunuyoruz. Söz konusu seminer dersleri 2024 yılı başından itibaren verilmeye başlanacaktır.

“641 BİN 544 KİŞİ BEDELLİ ASKERLİK UYGULAMASINDAN İSTİFADE ETMİŞTİR”

Askeralma faaliyetlerimiz ise, 2019 yılında yürürlüğe konulan Kanun çerçevesinde sürdürülmektedir. Söz konusu Kanun hükümlerinden, yürürlüğe girmesinden bugüne kadar 2 milyon 817 bin 600 kişi askerlik yaparken, 641 bin 544 kişi de bedelli askerlik uygulamasından istifade etmiştir.

SAVUNMA SANAYİİ

İçinde bulunduğumuz hassas dönemde ulusal güvenlik konusu ile onun ayrılmaz parçası olan yerli ve millî savunma sanayisinin önemi her geçen gün daha da artmaktadır. Tarih ve coğrafya çok açık bir şekilde ortaya koymaktadır ki güçlü bir orduya sahip olmayan ülkelerin söz sahibi olabilmeleri mümkün değildir.

Sayın Cumhurbaşkanımızın desteği ve teşvikiyle yerlilik ve millilik oranı yüzde 80’lere ulaşan savunma sanayi ürünlerimizin de katkısıyla kahraman ordumuz; kara, deniz, hava ve siber harekât alanlarında sürekli güçlenmektedir. Devam eden modernizasyon projeleri kapsamında 2023 yılı içinde çeşitli cins ve miktarda önemli harp silah, araç ve gereçleri envanterimize alınmıştır.

Bu kapsamda, askeri fabrikalarımızda, yerli ve millî kaynaklarla modernizasyon, bakım ve onarım faaliyetleri başarıyla yürütülmekte, tersanelerimizde, kendi savaş gemilerimiz ve millî denizaltılarımız tasarlanıp inşa edilmekte, su üstü ve su altı platformlarının bakım ve onarımları gerçekleştirilmektedir.

Bakanlığımıza bağlı ASFAT başta MİLGEM ve Mekanik Mayın Temizleme Teçhizatı olmak üzere savunma sanayi alanında kritik projeleri başarıyla yürütmektedir.

Makine ve Kimya Endüstrisi de sahip olduğu köklü tecrübe ile millî proje ve yatırımlara öncelik vermektedir.

Ülkemiz artık; ürettiği, tasarladığı ve ihraç ettiği yerli ve millî savunma sanayi ürünleri ve bu alanda sahip olduğu imkân ve kabiliyetleriyle dünyada adından her geçen gün daha fazla söz ettirmektedir.

“KRİTİK PROJELERİN HAYATA GEÇİRİLMESİ TÜRKİYE’NİN GÜCÜNÜ SİMGELEMEKTEDİR”

Hülasa; Millî muharip uçağımız Kaan’dan Hürjet’e, insansız savaş uçağımız Kızılelma’dan Anka-3 ve Atak-2’ye, dünyanın ilk SİHA gemisi TCG Anadolu’dan TCG İstanbul’a, İMECE uydumuzdan Yeni Altay Tankı ve Fırtına Obüsüne birçok kritik projemizin hayata geçirilmesi uluslararası pazarda önemli bir aktör haline gelen Türkiye’nin gücünü simgelemektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir