17.01.2024 20:44Son Güncelleme: 17.01.2024 20:44 “KYB tutumunu değiştirmezse daha ileri tedbirler alacağız.” Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Irak’ın kuzeyindeki KYB yönetiminin terör örgütü PKK’ya verdiği desteğe ve alan açma tutumuna dair bu sözleri gündemde.Aslında Ankara’nın rahatsızlığı yeni değil bir süredir var. Hatta bu konuda diplomatik kaynaklar 4 kritik başlığa dikkat çekiyor. Onlardan ilki DEAŞ’ın bölgeden çekilmesi sonucu dönemin Kerkük Valisi’nin terör örgütünü oraya davet etmesi, örgütün Sincar’a yerleşmesi.İkincisi Celal Talabini’nin ölümü sonrasında KYB’deki liderlik kavgalarının güç devşirmeye dönüşmesi.Üçüncü başlık KDP ile yani Erbil yönetimi ile Süleymaniye merkezli KYB arasındaki gerilimler ve dördüncü başlık, KYB’nin terör örgütü PKK’yı esas partner olarak görmeye başlaması.KYB ile terör örgütünün bağlarını ortaya çıkaran helikopter kazası sonrası Ankara bir dizi tedbir aldı. Süleymaniye’ye uçuşları kapattı. Türkiye, KYB ile angajmana girmeme kararı aldı. Yani KYB’nin Türkiye’ye ziyaret talepleri kabul görmüyor, diplomatik ilişki kurulmuyor.Güvenlik kaynaklarında da KYB-PKK bağına dair önemli tespitler var. Süleymaniye’nin terör örgütü için yeni bir koridora dönüştüğünü, teröristlere eğitim lojistik ağ sağlandığını ifade ediliyor. TSK operasyonlarından kaçan sözde örgüt yöneticilerinin yeni karargahının Süleymaniye olduğuna dikkat çeken kaynaklar MİT’in bu bölgede gerçekleştirdiği nokta operasyonlara da vurgu yaptılar.Peki Dışişleri Bakanı Fidan’ın ‘gerekli önlemler alınmazsa ileri adımlar atabiliriz’ sözleri ne anlama geliyor? Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Ankara-Bağdat nezdinde girişimlerde bulunacak. Merkezi hükümete diplomatik açıdan baskı yapılması öngörülüyor. Merkezi hükümet ile Erbil yönetimi arasında kalan ve yönetim boşluğu oluşan gri alanlar üzerindeki anlaşmazlığın giderilmesi için de çabalar sürecek.
