Eski SMDK Başkanı Dr. Halit Hoca, 61 yıllık Baas rejimine son verilmesiyle İran’ın İslam coğrafyasında sergilediği tahakkümün bittiğini, Lübnan ve Irak’ta dalgalanmaların olabileceğini kaydetti.YILMAZ BİLGEN – Suriye’de yaşanan devrim, tüm bölgede yeni bir dönemin başlangıcı olarak değerlendiriliyor. Eski Suriye Muhalif Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) Başkanı Dr. Halit Hoca, başta Lübnan ve Irak olmak üzere bütün Arap dünyasında 8 Aralık’ın bir milat olduğunu söyledi. Gazze süreci ve İsrail katliamlarının Suriyeliler üzerinde ciddi etki yaptığına vurgu yapan Dr. Hoca, Arap sokağında inisiyatifin halk iradesi lehinde döndüğünü kaydetti.Halit Hoca, İran’ın güçlendiği-güçlendirildiği son 20 yıllık dönemde Sünni çoğunluğun ağır bir depresyona dönemi yaşadığını kaydetti ve şu önemli bilgileri paylaştı:Suriye’de yaşanan olaya hiçbir Arap ülkesi kayıtsız kalamaz. İran ve Rus etkisinin farklı sebeplerle zayıfladığı bir dönemde gelen tarihî hamle ile bölgenin gidişatı değişti. Şayet Suriye tecrübesi iyi yönetilirse artık tek adam rejimleri ve totaliter yapıların varlığı daha ciddi tehdit altında olacak. Tabii ki bu noktada Türkiye’nin de rolü ve önemi de çok değişti. Suriye’ye açılan kapı ülke olmak yanında Akdeniz ve Arap dünyasında Türkiye’yi çok daha büyük fırsatlar bekliyor. Esad üzerinden şekillenen Rus varlığı artık olmayacak. Yine münhasır bölge ve Lazkiye-Tartus deniz koridorunda Türk varlığı ve müşterek adımlar belirleyici nitelik arz edecek.İRAN’IN TAHAKKÜMÜ BİTTİBu noktada en hassas denklem Şam-Musul-Trablus bağıntısıdır. Bu üç kadim merkez, siyaset, kültür, ekonomi, tarih, mimari, coğrafya, din ve insan yapısı olarak dinamik etkileşim içerisindedir. Bu durum hiç değişmez. Bu sebeple önümüzdeki aylarda Lübnan ve Irak’ta dalgalanmalar yaşanacaktır. İran’ın İslam coğrafyasında vesayet güçleri aracılığı ile sergilediği tahakküm sona erdi. Her ne kadar PKK-Kandil kartını oynamaya devam etmek istese de Türkiye’nin son dönem girişimleri ile o koz da eski etkisini yitirdi. Şam’da izlenen akılcı politika ile devletin değil Baas rejiminin tasfiye edildiği intibaı doğru bir strateji. Aynı kapsamda ordu, istihbarat, polis ve diğer kritik kurumların da inşası ile süreç taçlandırılır ve bölge için farklı bir dönem başlar.SÜNNİLERDEN ARINDIRMA PLANI BOŞA ÇIKTISuriyeli uluslararası ilişkiler uzmanı Bekir Atacan, Irak, Suriye, Lübnan ekseninde yaşanan sahayı Sünnilerden arındırma planının boşa çıktığını belirtti. Birleşik Arap Emîrlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Bahreyn gibi Arap ülkeleri dâhil Rusya’nın bile Suriye’de Türkiye üzerinden yeni pozisyon arayışında olduğunu ve tüm denklemin ters yüz hâle geldiğini kaydeden Atacan şunları kaydetti:
Ankara artık çok daha büyük bir nüfuz alanına sahip. İran’ın işgal ve imha üzerine kurduğu etki tamamen yerle bir oldu. Erdoğan liderliğindeki Türkiye, diyalog yolu ve insan merkezli stratejisi ile çok daha farklı bir ülke konumunda. Osmanlı ruhu kadim topraklarda bir kez daha diriliyor. Halep, Hama, Lazkiye, Tartus, İdlib, Rakka, Deyrizor, Humus ve Şam’ın imarı için Türkiye yegâne alternatif. Yine Suriye’nin terörden arındırılması, gaz ve su kaynaklarının normale döndürülmesi için de Türkiye tek adres ülke. Bizim 14 yıldır kahrımızı çeken Türk halkının artık Azerbaycan, Kuzey Kıbrıs ve Türk dünyası gibi bir kardeş ülkesi oldu.DEVRİM ATEŞİ YENİDEN HARLANDISuriye devriminde etkin rol oynayan Suriye Millî Ordusu (SMO) gruplarından Sultan Melikşah Tümeni Komutanı Mahmut Hacı Hasan ise Esad’ı devirmelerinin Arap coğrafyasında çok büyük değişimleri tetikleyeceği görüşünü savundu. Hasan “Öncelikle Orta Doğu’nun en acımasız terör koridoruna dönüştürülen durumdan kurtuluyor olmamız başlı başına bir kazanç. Burada 35’ten fazla Şii terör grubu, 14 yıldır insanımıza kan kusturup şehirlerimizi yakıp yıkıyor ya da yağmalıyor. Şii teröristlere ek PKK ve paravanları ile Lazkiye hattındaki Mihraç Ural çetesi dâhil tüm terör urlarını temizliyoruz. Diğer yandan Lübnan ve Irak’tan çok fazla tebrik alıyoruz. Bizim yaşadığımız özgürlük dalga dalga o coğrafyaları da saracak. Herkeste devrim ateşi yeniden harlandı. Yıllardır Şii despotizmi ile zor dönemler yaşadılar ancak tarih döndü. Sadece Lübnan ve Irak değil, Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan ve BAE’de bu değişimden hissesine düşen payı alır” diye konuştu.
