Suudi Arabistan, İsrail’in kölesi oldu! İşte “Vay Yezid vay” dedirten şok fetva

0

Salih Tuna, Suudi Arabistan’ın İsrail’e karşı savaşan direniş gruplarını terörist olarak nitelemesini eleştirdi. Tuna, Suudi yetkililerin bu fetvalarla İslam’ın direniş ruhuna ihanet ettiklerini söyledi. İsrail’e karşı savaşmanın haram olduğuna dair fetvaların, Müslümanların direnişini kırmayı amaçladığını belirten Sabah gazetesi yazarı Tuna, bu yaklaşımın emperyalist güçlerin bir oyunu olduğunu vurguladı. Salih Tuna, Müslümanların bu fetvalara karşı uyanık olmaları gerektiğini ifade ettiği yazısında şunları kaydetti: “Suudi Arabistan Başmüftüsü Abdülaziz eş-Şeyh, “Müslümanların, Yahudilere karşı Şiileri desteklemesi caiz değildir, bunu yapanların Allah’a tövbe etmesi gerekir…” demiş. Peki, Yemen’deki Ensarullah veya Lübnan’daki Hizbullah gibi Sünni olmayan direniş örgütlerinin İsrail’e karşı Ehl-i Sünnet Müslümanlardan oluşan Hamas’ı desteklemesi caiz midir? “İngiliz Şiiliğine” göre caiz değildir. Söz konusu Suudi Müftü, İsrail’e direnenleri “terörist” tesmiye etmiş. Dahası, “İsrail’e karşı savaş haramdır!..” fetvası vermiş. Demek ki, İsrail’e karşı savaşmak haram ama Gazzeli çocuk ve kadınların sığındıkları çadırlarda İsrail bombalarıyla cayır cayır yanmaları helal. Savaşmadan ölmek yani öldürülmek caiz midir peki? Yani hastaneler, ambulanslar ve yeni doğmuş bebekler İsrail ile isteseler de savaşamayacaklarına göre maruz kaldıkları bombalar nedeniyle ölmelerinin hükmü nedir? Mahut Müftü Hazretleri (içtihat hesabı), “Öldüren bir sevap, öldürülen iki sevap” der mi?.. Bence der, zira onda bu cevher var! Allah bunların Amerikancı İslam’ından da İngiliz Şiiliğinden de sahici İslam’ı ve gerçek Müslümanları korusun. *** Suudi Müftü, “Hizbullah’a karşı İsrail ordusuyla işbirliği yapılabileceğini” de dile getirmiş. Nasıl fetva ama! Soykırımcı Netanyahu’dan “En Yaratıcı Fetva” ödülü alsa yeridir değil mi? Sanmayın ki eleman münferit. Daha geçenlerde Sabır Meşhur adlı Mısırlı bir gazeteciden bahsetmiştim bu köşecikte. Hani, İran ile İsrail arasındaki savaşı Persler ile Rumların savaşına benzetmiş ve Kuran’da Rumların desteklendiğinden hareketle İran’a karşı İsrail’i desteklemek gerektiğini söylemişti. Oldukça da uyanık bir eleman. Güya Osmanlı’ya meftun ve güya Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hayran olmakla muhafazakâr kesimlere şappadak sızmanın yolunu bulmuş. Fakat, Başkan Erdoğan “İsrail Türkiye’ye saldıracak” derken, eleman “İran Türkiye’ye saldıracak…” diyor! Yezid’i savunmak için de Hazreti Ali’yi itibarsızlaştıracak kadar gözü dönmüş bir mezhepçi. Hatta, “Yezitleşmeyi beka meselesi” olarak gördüğünü söylüyor. Hep derim: Bu topraklardaki neşvünema bulan inşa edici Ehl-i Sünnet anlayışı ile bu tür rezil Arapların Sünni anlayışının uzaktan yakından alakası yoktur. *** Yazık ki yazık, son zamanlarda bizim ülkemizde de bu kafaya yakın mürailer türedi. Bunun bir operasyon olduğunu düşünüyor; NATO’cu çevrelerin “İran düşmanlığı” üzerinden ABD’ye “biat” tazeleme peşinde oldukları şeklinde okuyorum. Bu elemanların Suudi Müftü kadar açık sözlü olmamalarının nedeni, Türkiye’nin başında Muhammed bin Selman’ın değil, Recep Tayyip Erdoğan’ın bulunması. Yoksa aynı cevher bunlarda da ziyadesiyle var. Bir de “İsrail kendisine saldırmayana saldırmaz” diyen “seküler müftülerimiz” var. Sanki İsrail ile ABD birbirinden bağımsızmış gibi ve sanki ABD binlerce TIR silahla vekil örgütlerini teçhiz etmemiş gibi konuşuyorlar. Bu seküler müftüler ile Amerikancı müftüler mevzubahis İsrail olunca nasıl da aynı mevzide buluşuyorlar!”      

Leave A Reply

Your email address will not be published.

File not found.