Telif Hakları Genel Müdürü Erkin Yılmaz: Toplumun yüzde 83’ü haberlere dijital platformlarından ulaşıyor, dijital basın payını almalı
2.Haberin Telifi ve Medyada Yapay Zeka Sempozyumu’nda konuşan Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Erkin Yılmaz, Dijital Telif Yasası ile ilgili önemli ifadeler kullandı. Yılmaz, “Toplumun yüzde 83’ü haberlere dijital platformlarından ulaşıyor. Basın kuruluşlarının bundan pay almasını göz ardı edemeyiz.” dedi.TELİF HAKLARI GENEL MÜDÜRÜ YILMAZ: DİJİTAL BASIN PAYINI ALMALITelif Hakları Genel Müdürü Erkin Yılmaz’ın sempozyumdaki açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:Etkin işleyen bir fikri mülkiyet hakkının kurulması zorunludur. Sinema ve dizi endüstrimizde 750 milyon kişi bizim içeriklerimizi izliyor. Türkiye, dizi üretiminde dünyada 3.sırada yer almakta. Kitap basımında Türkiye yine ilk 10’da yer almakta. Haber ekonomisi her geçen gün büyüyor. Major değişimler var. Bundan etkilenenlerin en başında haber geliyor. Toplumun yüzde 83’ü haberlere dijital platformlarından ulaşıyor. Basın kuruluşlarının bundan pay almasını göz ardı edemeyiz. Bizim temel motivasyonumuz, basın yayıncılarımızın dijital platformlardan pay alması yönünde. Bunu bir kez daha söylüyorum.”HABER METNİ TELİF HAKKI KAPSAMINA ALINARAK KORUNMASI GEREKEN ESERDİR” Haber üretiminin bir yandan muhabirin emeğine, araştırma, soyutlama ve analizine öte yandan yayın kuruluşunun editöryal tercih, çaba, cesaret, imkan ve kabiliyetlerine muhtaç olduğuna dikkati çeken Altun, gerçek haber üretiminin zahmetli, maliyetli, emek isteyen, çetrefilli bir iş olduğunu vurguladı.Fahrettin Altun, “Örneğin, Anadolu Ajansının pandemi döneminde yaptığı gazetecilik, yine Rusya-Ukrayna Savaşı’nda sergilediği habercilik performansı, yahut 7 Ekim’den bu yana İsrail’in Gazze’de soykırım uyguladığı dönemden bu yana verdiği hakikat mücadelesi ‘yalın birer olgusal veri paylaşımı etkinliği’ olarak ele alınamaz. Çok açık ve net bir şekilde vurgulamak istiyorum. Haber metni, mutlak surette telif hakkı kapsamına alınarak korunması gereken bir eserdir. Bu analog medya dönemi için de dijital medya dönemi için de geçerli olan bir gerçekliktir. Hatta ve hatta içinde bulunduğumuz şu dijital medya-iletişim ekosistemi içinde haberin telif hakkıyla korunması meselesi, analog medya döneminden çok daha önemli ve acil bir hal almıştır. Zira bugün orijinal haber içeriklerinin izinsiz bir şekilde kolaylıkla ve hızla dolaşıma sokulabildiğini görüyoruz.” diye konuştu.”BU GİDİŞE BİR DUR DENMESİ GEREKTİĞİ AÇIKTIR” Bu durumun orijinal içerik üreten medya kuruluşlarının gelirlerinin azalmasına neden olduğu, dolayısıyla da medyanın iş modellerine zarar verdiğini kaydeden Altun, şunları söyledi:”Ne yazık ki Batılı dijital medya şirketleri, sosyal medya platformları, teknoloji devleri bu durumdan haksız kazanç elde etmekte, dahası açık ve net şekilde medya sektöründe haksız rekabet ortamı oluşturulmakta. Bu gidişe bir ‘dur’ denmesi gerektiği açıktır. Bizler her platformda dilimiz döndüğünce şu gerçeği dillendirmeye çalışıyoruz: Bugün insanlık, küresel düzlemde bir adalet sorunuyla pençeleşmekte ve bu adalet krizini derinleştiren başlıca dinamiklerinden biri de bütün dünyanın muhatap olduğu medya emperyalizmi ve dijital faşizmdir. Batılı medya şirketleri küresel adaletsizliği yaymakta, kurumsallaştırmaya çalışmaktadır. Tam da bu nedenle toplumlararası iletişim, asimetrik şekilde cereyan etmekte, eşitler arası bir ilişki olarak karşımıza çıkmamaktadır. Sözünü ettiğimiz Batılı medya şirketleri, sosyal medya platformları, orijinal haber içerikleri başta olmak üzere dünya üzerindeki bilgi kaynaklarını sömürmekte, bu içerikleri istedikleri formatlarda dağıtarak büyük gelirler elde etmekte.”