Teröre göz açtırmayan Başsavcı Gürlek’i hedef gösterdi! Özgür yargıyı sindiremedi
Sebahattin Ayan İstanbul Yerli ve milli isimleri hedef haline getirmeyi alışkanlık haline getiren muhalefet şimdi de milletin yanında duran bağımsız yargıçlara yönelik karalama kampanyası başlattı. Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in terörle iltisakını, Kandil’le hat kurup yüzlerce kez görüşmesini ve kaynağı belirsiz paraları örgüt sempatizanlarına transfer etmesini görmezden gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e skandal sözlerle saldırdı. Geçmişte Hrant Dink, MİT tır’ları, DHKP-C, FETÖ, Canan Kaftancıoğlu, Selahattin Demirtaş ve Şebnem Korur Fincancı davalarına bakan Gürlek’e saldıran Özel, akla izana sığmayan şu ifadeleri kullan: “Vicdanı olmayan aklı olmayan hastane hastane gezen mahkumları bile cezaya boğan ama Akın Gürlek adliye adliye hukuk katledilsin diye gezen bir cellattır. Bu vicdansız bu millete hesap verecektir. Erdoğan’ın talimatıyla gelip de bu operasyonlara girişen Gürlek, Zekeriya Öz’ü hatırlıyor musun? Sen Erdoğan’ın Zekeriya Öz’üsün.” Ülkeyi yönetmeye talip olan Özel’in, görev ve yetkileri yasa ile belirlenen başsavcıya yönelik rezil sözlerini değerlendiren hukukçular, “Bağımsız yargının kararlarını sindiremedi” görüşünde birleşti. Kirli geçmişlerinin tezahürü Gazetemize konuşan Hukukçu Mehmet Sarı, şunları söyledi: “CHP Genel Başkanı’nın pervasızca yapmış olduğu bu söylemler; doğrudan yargıya karşı yapılmış bir saldırı niteliğini taşımaktadır. CHP geçmişte hep darbeyi darbecileri meşrulaştıranların yanında yer aldı. Dolayısıyla bağımsız ve tarafsız bir yargının yanında olmaları mümkün değil. İstiklal mahkemeleri, DGM hep bunların ürünü değil miydi. Şimdi ise terörle iltisaklı bir soruşturmayı ağır şekilde itham etmeleri kendi kirli geçmişlerinin bir tezahürü olduğunu ifade edebilirim. Nitelim adaylık sürecinde kamuoyunda yoğun bir eleştiri vardı. Son dakikada Esenyurt’ta belediye başkan adayının çekilip yerine DEM’in de baskısıyla kent uzlaşısı bahanesiyle PKK iltisaklı biri gösterilince, bugün de itirazı giyotinle, başka tür yol ve yöntemlerle yargıya tehdit yoluna gidiyorlar. Kirli çamaşırlardan önce arınmaları, onların temizlenmeleri lazım. Soruşturmaya CHP’nin söyleyeceği bir söz olmadığını düşünüyorum.” Tüm yargıyı hedef almıştır Avukat Yasemin Küçükkaya da, şunları dile getirdi: “Her fırsatta yargı bağımsızlığından dem vuran Özel’in, savunduklarıyla bir kez daha ters düşerek yargıya ve yargı mensuplarına bu ithamlarda bulunması kabul edilemez. Anayasamızın 138. maddesine göre; Hakimler, görevlerinde bağımsızdırlar. Hiçbir organ, makam, merci veya kişi, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez. Muhalefet liderinin söylemleri yargı bağımsızlığı namına endişe vericidir. Söylenen çirkin ifadeler hem mezkûr yargı mensubunu hem onun şahsında diğer tüm yargı mensuplarını hedef almaktadır. İfade özgürlüğü olarak nitelendirilemeyecek olan bu sözlerin karşılıksız kalmaması gerekmektedir.” Bu yaklaşım kabul edilemez Avukat Yurdal Kılıçer da şunları ifade etti: “İşlerine geldiği zaman yargının tarafsızlığını ve bağımsızlığını savunanlar işlerine gelmeyince hakimleri ve savcıları tehdit etmekten geri durmuyorlar. En son Şehit Mehmet Selim Kiraz bu şekilde hedef gösterilmişti ve şehit edildi. Özgür Özel’in bu konuşmaları yargıya, yargının bağımsızlığına ve tarafsızlığına açıkça ihlal eden ve bir yargı mensubu olarak Başsavcı Akın Gürlek’i terör örgütlerinin özünde hedef gösteren bir yaklaşımdır, kabul edilemez. ‘Türkiye’nin en demokratik anayasası yapıldı’ diyerek anayasayı hazırlayanları ve 1960 askeri darbesini yapanları alkışlayanlar, 28 Şubat’ta hâkim ve savcılara yönelik askerlerin brifinglerine sesleri çıkarmayan zihniyetin bugün yargının bağımsız ve tarafsızlığından bahsetmesi sadece ironik ve komik bir durumdur. Şiir okudu diye Cumhurbaşkanımızı hapse atanları alkışlayanlar yargının tarafsızlığından bağımsızlığından söz etmeyenlerin bir terör örgütü iltisaklısı olarak tutuklanan birisi için yargı mensuplarını tehdit ve hakaret etmesi kabul edilemez bir durumdur.”