Sosyal

Tuhaf fiyat artışları, Narin kızımız ve ahlak sorunu…

Pazartesi günü İstanbul’da bir arkadaşım aradı. Her zaman yediği dönerin 280 TL’den 360 TL’ye çıktığını söyledi. Bahsettiği orta hâlli bir yerdi. “Döviz artmadı. Asgari ücrete zam olmadı. Dünyada bildik olaylar dışında bir şey yok. Bu zam niye?” diye sordu.  Biraz daha iyi bir yerde 450 TL’lik bir salatanın 650 TL olduğunu da başka bir arkadaşım arttı. Hatta bu arkadaşım fiyatlarla ilgili bir anormal artış olduğunda her sabah bana gönderir… Böyle tepkiler Türkiye’nin her yerinden geliyor. Döviz artsa, ücretlere zam gelse, anormal kira artışları olsa anlaşılır. Ama bazı fiyat artışlarının sebebi yok. Bunu neyle izah etmek lazım, o da belli değil. Son iki senede kiralar uçtu. Yüzde 25 zam artışı yanlıştı ama bu sene TÜFE’ye göre artış oluyor. Sadece kiralar arttığı için de bu tuhaf zamları izah etmek mümkün değil. Ahlaken de zaaf var. 200 TL’ye aldığı kayısıyı 1.600 TL’ye satan satıcı gibi bazı fiyatlar asla makul değil. İnanılmaz kâr koyup satan var. Tamam serbest piyasaya inanıyoruz. Her zaman serbest piyasa daha iyidir. Bazı şeyler mantığı zorluyor. Türkiye’de ciddi bir ahlak sorunu da var. Böyle zamanları fırsat bilip fiyatları çakanlar, “nasıl olsa alırlar” diyenler az değil… Öte yandan Narin kızımız korkunç bir cinayete kurban gitti. Olay hâlâ soruşturuluyor. Narin’in ailesinden failler bugün yarın ortaya çıkar. Ancak aile denilen kavramın bazen bizleri olumsuz etkilediği de bilinen bir gerçek. Kim bilir bugüne kadar kaç çocuk böyle aile içi çatışmaların kurbanı oldu.  Aile sizi ileri bir noktaya götürür ama bazen de geriletir. Önünüzü de tıkar. Herhâlde akrabalar arası çatışma ve küslük hâli dünyada en çok bizdedir. Hemen herkes bazı akrabalarıyla konuşmuyor. Aile kavramının arkasına saklanıp “kol kırılır yen içinde kalır” diyenler az değil. Bu da insanı örseleyen bir şeydir. Aile içi şiddet, akrabalar arası istismar, arazi anlaşmazlıkları, alacak verecek gibi sebeplerle birbirleriyle konuşmayan çok akrabalar var. Bu durum çocuklarda travmatik etkilere sebep oluyor…  Burada da ahlak kavramı devreye giriyor. Hep derim, “Türkiye’de ahlak satanların çoğu ahlaksızdır!” Bizim toplumuzda ahlak sorunu var. Yaptığı yanlışa kılıf bulan, soygun yapan, engelli vatandaşları ve öğrencileri dolandıran, aldığı borcu ödemeyen, kendi akrabalarına tuzak kuran, uyuşturucu işi yapan sayısı bu topraklarda hiç de az değil. Üstelik yaptığı ahlaksızlığa kılıf bulup kendini buna ikna edenler de var… Türkiye’de kimse kimseyi sevmiyor. Herkes herkesin açığını arıyor. Hiç kendini hatalı gören yok! Elbette düzgün insanlar var. Ama Türkiye’de ahlak kavramı ciddi biçimde masaya yatırılmalı. Şeffaf bir şekilde irdelenmeli.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir