Türk savunma sanayisinden 5. nesil zırhlı araç
Türk savunma sanayisi yeni nesil zırhlı muharebe aracı PARS ALPHA 8X8 ile askeri kara araçlarında 5. nesil bir çözüme imza attı. Zırhlı kara aracı üreticisi FNSS, PARS araç ailesinin yeni üyesi PARS ALPHA’yı, Suudi Arabistan’daki World Defense Show’da ilk kez sergiledi. Başyapıt FNSS Genel Müdürü Nail Kurt, PARS ALPHA’nın 5. nesil bir zırhlı araç olduğunu söyledi. Aracın 35 yıllık serüvenlerinde bir tepe noktası olduğunu vurgulayan Kurt, “Bu süreçte edindiğimiz teknolojik kazanımları, bilgi birikimini, sayısız müşteri deneyimini ve saha geri bildirimlerini; en nihayetinde bölgemizde, özellikle 10-15 yıldır süre gelen simetrik ve asimetrik tehditlerin tümünü dikkate alarak tasarladığımız ve ortaya çıkardığımız bir başyapıt olarak adlandırmak istiyorum bu aracı. Dünyadaki rakip ve benzerlerine göre çok sayıda üstünlüğü mevcut. Bu anlamda da lider karakterini yansıtması için PARS ALPHA olarak adlandırdık aracımızı ve Suudi Arabistan’da gerçekleştirilen World Defence Show’da tanıtımını yaptık” dedi. Yeni araç yerleşimi birçok avantaj getirdi PARS ALPHA’nın özelliklerine ilişkin bilgiler veren Kurt, hem tekerlekli hem paletli geleneksel zırhlı muharebe araçlarında şoförün oturduğu önde bir bölme bulunduğunu, yanında güç grubu kompartımanı, arkada ise ayrı bir kompartıman yer aldığını ifade etti. PARS araç ailesinde ise bundan farklı olarak önde hem sürücünün hem de istenirse nişancı, komutan veya başka bir personelin oturabileceği, iki kişilik ve 180 dereceden fazla bir görüş açısı olan bir bölüm bulunduğunu dile getiren Kurt, bu bölmenin arkasında güç grubu var yer aldığını ve bir koridor vasıtasıyla diğer görev ekipmanlarının ve personelin olduğu bölüme bağlandığını belirtti. Engel tanımıyor Aracın iç hacminde sağlanan avantajın mühimmat taşıma kapasitesinde büyük avantaj sağladığını vurgulayan Kurt, “Dolayısıyla hacimde yakaladığımız genişlik de çok önemli bir avantaj olarak ön plana çıkıyor. Bu anlamda PARS ALPHA’nın rakiplerinden üstün olduğunu iddia ediyoruz” dedi.
Araç 2 metre 40 santim açıklıklardan köprüye ihtiyaç duymadan geçebildiğini, 80 santim dik engelleri kendi başına aşabildiğini aktaran Kurt, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün bunlara ilave olarak rakip araçların bir seviye üstünde balistik koruma, ön taraftaki ön tekerlerde basacağı mayına karşı yüksek koruma ve yanlarda el yapımı patlayıcı koruması sağlar. Bugünün asimetrik muhabere ortamında bunlar çok çok önemli. Bütün bu korumayı, iç hacmi, mobiliteyi, düşük silueti bir araya getirdiğinizde inanılmaz bir imkan ortaya çıkıyor. Belirli araçlarda bu özelliklerin bir kısmı var, başka araçlarda diğer özellikler var ama PARS ALPHA ile tüm bu özelliklerin bir arada toplandığı bir araç ortaya çıkarmış oluyoruz. Tüm bu nedenlerle bu aracımız için başyapıtımız tanımını kullanıyorum ve tüm bu nedenlerle de ALPHA adını verdik aracımıza.” Silah sisteminde sınır yok Araçların üzerindeki silah sistemlerinin tamamen kullanıcı gereksinimlerine göre şekillendiğini, buna uygun çözümler oluşturduklarını ifade eden Kurt, PARS ALPHA’nın üzerinde yer alan ve opsiyon olarak kullanılabilecek silah sistemlerine ilişkin şu bilgileri verdi: “Lansman kulemizde de yine benzer bir durum söz konusu aslında. Orta Doğu’da önemli bir kullanıcımızın talep ettiği 30 milimetre silaha topa sahip bir kule entegre edildi araca. Çift kişilik kule istendi ancak bunun insansız, yani basketsiz, içeride sabit oturan bir nişancı vasıtasıyla kullanılabilecek versiyonları da var. Yine yanlarda iki tane anti tank füze istendi onları da adapte ettik ama bu kuleler tek tarafta da olabilir. Bunun dışında 35 milimetre kule entegre edilebilir ki yurt içinde önemli bir projemizde böyle bir talep var. 105 milimetrelik kule istenirse o da takılabilir. Endonezya’ya verdiğimiz hafif tankta bu kule mevcut, bu kule PARS ALPHA’ya da entegre edilebilir, havan sistemleri de olabilir. Dolayısıyla bu aracın bir özelliği de ölçüsel anlamda kullanıcının isteyebileceği her türlü silah sistemini ve onun gerektireceği mühimmat miktarını da aracın içinde tutabilmek. Bu açıdan da yine iç hacmin çok büyük avantajı olduğunu tekrar vurgulamam lazım. Silah sistemi konusunda hemen hemen bir sınırımız yok. Yani kullanıcımız ne isterse, gerek şirketimiz ürün portföyünde yer alan silah sistemleri gerekse kullanıcının tercih ettiği başka bir silah sisteminin entegre edilmesi sağlanabilir. Bu araçlarda 3 sene sonra modeli değişti, 5 sene sonra yenisini alalım diyemezsiniz, bu araçların 40 ila 50 yıl ömrü var. İyi bakılırsa, orta yaş ve ömür uzatım kapsamlı bakımları yapılırsa bu araçlar 40 ila 50 yıl envanterlerde kalıyor. Dünya orduları envanterlerinde daha eski araçlar, tanklar da mevcuttur.”
ÖNE ÇIKAN VİDEO