Türkiye’de her 15 dakikada bir kişi inme nedeniyle hayatını kaybediyor
Arsava, 10 Mayıs İnme Farkındalık Günü kapsamında yaptığı açıklamada, beynin bir bölümüne kan akışının kesilmesi veya azalması sonucu ya da beyin damarlarının duvarında bir yırtılma sonucu oluşan acil tıbbi durumun “inme” olarak tanımlandığını söyledi.
İnmenin, kalıcı felç, konuşma bozukluğu, görme kaybı, denge bozukluğu ve hatta ölümle sonuçlanabildiğinin altını çizen Arsava, hastalığın genellikle ani olarak ortaya çıktığını vurguladı. Arsava, en sık gözlenen bulgularının yüz, kol veya bacakta his veya güç kaybı, denge ya da koordinasyon bozukluğu, konuşma veya anlama güçlüğü, görme kaybı ve çift görme ile kendini gösterdiğini dile getirdi.
Türkiye’de ve dünya genelinde inmenin, ciddi bir halk sağlığı sorunu olduğunu ifade eden Arsava, ölüm oranlarına ilişkin şu bilgileri verdi:
“TÜİK tarafından açıklanan 2020 ve 2021 ölüm istatistikleri, akut inme sıklığını ve etkilerini göstermektedir. 2020’de Türkiye’de kaydedilen 507 bin 938 ölümün 183 bin 109’u kalp-damar sistemi hastalıklarından kaynaklanmıştır. İnme nedeniyle ölenlerin sayısı ise 35 bin 880’dir. Diğer bir deyişle, Türkiye’de her 15 dakikada bir kişi inme nedeniyle yaşamını yitirmektedir.
2021’de ise ölüm sayısı bir önceki yıla göre yüzde 11,4 artarak 565 bin 594’e ulaşmış, ölümlerin yüzde 33,4’ünden sorumlu olan kalp ve dolaşım sistemi hastalıkları yine en yaygın ölüm nedenleri arasında yer almıştır.”
“RİSK FAKTÖRLERİ OLAN KİŞİLER, MUTLAKA HEKİM KONTROLÜNDE OLMALI”
Arsava, inmede erken müdahalenin sadece hayat kurtarıcı olmakla kalmayıp, inme sonrası gözlenebilecek sakatlık oranını da asgari düzeye indirdiğine dikkati çekti.
İnme belirtileri görüldüğünde hemen 112 ile temasa geçilmesinin hayati önem taşıdığını vurgulayan Arsava, inme riskinin azaltılmasına yönelik yapılacaklara ilişkin şunları kaydetti:
“İnme riskini azaltmak için sağlıklı yaşam tarzı benimsenmeli. Bunun için sigara ve alkol tüketiminden uzak durulmalı, düzenli egzersiz yapılmalı, sağlıklı beslenilmeli, stresten uzak kalmaya gayret gösterilmeli. Ayrıca yüksek tansiyon, diyabet, yüksek kolesterol gibi risk faktörleri olan kişiler, mutlaka hekim kontrolünde olmalı ve düzenli kontrollerini yaptırmalı. Hastalık tanısı bulunanlar ise mutlaka tedavi edilmeli.”
Prof. Dr. Arsava, inmenin önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna işaret ederek, herkesin bu tıbbi acil durumu tanımada, önlemede ve tedavi etmede önemli bir rol oynayabileceğini söyledi.
İnme risk faktörlerinin bilinmesi, belirtilerinin tanınmasının erken müdahale konusunda bilinçlenme üzerinde etkili olduğunu vurgulayan Arsava, İnme Farkındalık Günü’nün bu yılki temasının da “İnmeye dur de” olarak belirlendiğini kaydetti.