Uluslararası Sürdürülebilir Finans ve Sorumlu Yatırım Konferansı başladı
Borsa İstanbul, Entegre Raporlama Derneği Türkiye (ERTA) ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) iş birliğiyle Uluslararası Sürdürülebilir Finans ve Sorumlu Yatırım Konferansı düzenlendi. Borsa İstanbul’da düzenlenen gong töreniyle başlayan konferansa, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcıları Osman Çelik ile Abdullah Erdem Cantimur, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, KGK Başkanı Hasan Özçelik, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Erişah Arıcan, Borsa İstanbul Genel Müdürü Korkmaz Ergun, Merkezi Kayıt Kuruluşu Genel Müdürü Ekrem Arıkan, ERTA Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güler Aras ve davetliler katıldı.
Konferansın açılışında konuşan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Çelik, Orta Vadeli Planın (OVP) hedeflerine değinerek, programın nihai hedefinin fiyat istikrarı, mali disiplin, sürdürülebilir cari açık ve yapısal adımlar sağlanarak sürdürülebilir yüksek ve kapsayıcı büyüme olduğunu söyledi.
Çelik, “Programımızın temel dinamikleri sürdürülebilir, yüksek ve kapsayıcı program, fiyat istikrarı, mali disiplin ve sürdürülebilir cari açık. Programımızı yapısal değişikliklerle birlikte tamamlamak istiyoruz, fiyat istikrarı ana önceliğimiz. Altın ithalatındaki düşüş, düşük enerji fiyatları ve ihracattaki artışın yanı sıra büyümenin yeniden dengelenmesi nedeniyle cari açıkta kayda değer bir iyileşme görebiliyoruz. Ağustos 2024’te, Mayıs 2023’e kıyasla yıllıklandırılmış cari açık 44,4 milyar dolar azalarak, 11,3 milyar dolar oldu ve bu yıl cari açığın gayri safi yurt içi hasılaya (GSYH) oranının yüzde 1’in altına düşmesini bekliyoruz. Bu, OVP programımızdan önemli ölçüde daha iyi.” diye konuştu
Döviz rezervlerine dikkati çeken Çelik, OVP’nin bir diğer önemli başarısının da rezerv birikimi olduğunu dile getirdi. Çelik, rezervlerdeki artışın Türkiye’nin kırılganlığını azalttığını ve finansal sürdürülebilirliği güçlendirdiğini kaydetti.
-“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÜLKELERİN BİRLİKTE YAPMALARI GEREKEN ÖNEMLİ BİR FAALİYET ALANI”
Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Cantimur da sürdürülebilirliğin çok önemli ve tüm dünyayı ilgilendiren bir alan olduğunu ifade etti.
Bu konuda yapılması gerekenlere değinen Cantimur, “(Sürdürülebilirliğin) Sadece şirketlerin yapacağı bir şey olmadığı anlaşılıyor. Bunun sadece devletlerin yapacağı bir iş olmadığı, dünyadaki bütün milletlerin, bütün ülkelerin ortak olarak birlikte yapmaları gereken önemli bir faaliyet alanı olduğu anlaşılıyor.” diye konuştu.
Cantimur, öncelikle sürdürülebilirliği engelleyen ve çevreye zarar veren faktörlerle ilgili ciddi tedbirler alınması gerektiğini vurguladı.
Bunun temelde şirketlerden başlayacağının altını çizen Cantimur, “Peki sadece şirketler bu işin içinden çıkabilir mi? Tabii çıkamaz. Böyle önemli bir konuda sadece şirketlerin bu işin içinden çıkması mümkün değil. Bu işin içerisinde sivil toplum kuruluşlarını sokmamız lazım. Bu işin içerisinde kamuyu, devleti sokmamız lazım. Bütün kamu kurum ve kuruluşların yaptıkları işlemlerin denetlenmesi, bakılması izlenmesi, takip edilmesi lazım ve bunun ortaya konulması lazım.” ifadelerini kullandı.
“YEŞİL VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BORÇLANMA ARAÇLARININ NOMİNAL TUTARI 317 MİLYAR LİRA SEVİYESİNDE”
SPK Başkanı Gönül de iklim krizi ve Avrupa Yeşil Mutabakatı gibi gelişmelerin dünyada ve Türkiye’de sürdürülebilir finans yaklaşımının ve yeşil tahvil gibi yenilikçi finansal araçların önemini artırdığını söyledi.
11. Kalkınma Planı’nda, sürdürülebilirliğe olumlu katkı sağlayacak yatırımların finansmanının teşvik edilmesi konusunun gündeme geldiğini anımsatan Gönül, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kurulumuz, bu alanda oluşturulmuş ülkemizin ilk ve tek ‘Yeşil ve Sürdürülebilir Borçlanma Araçları ve Kira Sertifikası Rehberini’ hazırlayarak Şubat 2022’de yayımlamıştır. Piyasa katılımcılarının talepleri ve uluslararası alanda sürdürülebilirliğe ilginin artması, bu konulardaki yeni temalı sermaye piyasası araçlarının ülkemizde de geliştirilebilmesi için mevcut rehberin geliştirilmesine yönelik çalışmalarımızı devam ettirmekteyiz.”
Daha önce rehberde yer almayan, sürdürülebilirlik bağlantılı sermaye piyasası araçlarına ilişkin yeni ve ayrı bir rehberi hazırladıklarını anlatan Gönül, 6 Eylül’de “Yeşil, Sürdürülebilir ve Sosyal Sermaye Piyasası Araçları Rehber Taslağı” ile “Sürdürülebilirlik Bağlantılı Sermaye Piyasası Araçları Rehber Taslağı”nın kamuoyunun görüşüne açıldığını anımsattı.
Gönül, gelen görüşler doğrultusunda taslak rehberlerin geliştirilmesi ve değerlendirilmesine yönelik çalışmaların en kısa sürede nihai haline getirileceğini ve kamuoyuna duyurulacağını vurguladı.
20 farklı ihraççı tarafından yeşil ve sürdürülebilir temalı ihraçlar gerçekleştirdiğine işaret eden Gönül, şu bilgileri paylaştı:
“Bu ihraççıların 3’ünü reel sektör, 17’sini bankalar oluşturmuştur. Bugüne kadar yeşil ve sürdürülebilir temalı borçlanma araçlarına ilişkin toplam ihraç tutarı yaklaşık 334 milyar lira olmuştur. Şu anda tedavülde olan yeşil ve sürdürülebilir borçlanma araçlarının nominal tutarı 317 milyar lira seviyesindedir. Yeni rehberlerimizle birlikte bu tutarın daha da artacağına olan inancım tamdır.”
“TÜRKİYE DE DÜNYAYLA EŞ ZAMANLI TÜRKİYE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORLAMA STANDARDINI YAYIMLADI”
KGK Başkanı Özçelik de küresel iklim değişikliğine karşı Türkiye’nin en büyük ticaret ortağı olan Avrupa ülkelerinin Paris İklim Anlaşması doğrultusunda hızlıca harekete geçtiğini belirtti.
Özçelik, Avrupa Birliği’nin 2019’da yayımladığı Yeşil Mutabakat sonrasında kurumsal sürdürülebilirlik ve sınırda karbon düzenleme direktifleriyle sürdürülebilirlik standartlarını oluşturduğunu ifade etti.
Türkiye’nin de dünyayla eş zamanlı olarak Aralık 2023’te Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standardını yayımladığını hatırlatan Özçelik, bu kapsamda zorunlu güvence denetimlerine yönelik kararlar alındığını söyledi. Sürdürülebilir denetçilik sınavının ikincisinin yakında yapılacağını belirten Özçelik, eylülde ilk sınavın gerçekleştiğini anlattı.
KGK olarak yalnızca sınav ve standart belirlemekle yetinmediklerini vurgulayan Özçelik, KOBİ’ler ve şirketler için bir kapasite geliştirme programı hazırladıklarını ifade ederek, “Dört aşamalı programımızın ilk aşaması farkındalık ve işbirliği toplantıları, ikincisi eğitim kuruluşlarının akreditasyonu, üçüncüsü yeşil yakalı personel kapasitesinin oluşturulması ve son olarak da güvence denetimi kapsamında sürdürülebilir denetçilik etkinlikleridir.” diye konuştu.
“TÜRKİYE YEŞİL DÖNÜŞÜM SÜRECİNDE İYİ BİR AŞAMADA”
ERTA Yönetim Kurulu Başkanı Aras ise toplantının amacının şirketlerin mikrodan makroya dönüşüm sürecine hazırlıklarını sağlamak olduğunu, global rekabete uyumlarını destekleme ve yabancı sermayenin Türkiye’ye çekilmesi için istenilen yatırım ortamını oluşturma yönünde dernek tarafından yürütülen çalışmaların bir parçasını oluşturduğunu ifade etti.
Aras, Avrupa Birliği’ndeki yeşil dönüşüm sürecine de değinerek şunları kaydetti:
“AB, kalkınma ve büyüme stratejisini yeşil dönüşüm üzerine inşa etmiş durumda ve ticaret yaptığı ülkelerdeki iş ortaklarının da bu kurallara uyum sağlamasını bekliyor. Hatta ihracat yapan şirketlerden sınırda karbon vergisiyle finansman sağlamayı planlıyor. Bu süreçte biz de karbon vergisi gibi yurt dışına çıkacak fonların kendi iç dönüşümümüzde kullanılmasını sağlamalı ve şirketler üzerinde bu uygulamaları hayata geçirmeliyiz. Türkiye’nin bu konuda oldukça ileri bir aşamada olduğunu söyleyebiliriz.”
Gelişmekte olan ülkelerin yaşadığı ekonomik zorlukların Türkiye’yi de etkilediğini belirterek, geçmişte çevreye kontrolsüz zarar veren gelişen ülkelerin şimdi bu bedeli ödemesi gerektiğine dikkati çeken Aras, “Gelişmekte olan ülkelere destek sağlanmalı ve bu dönüşümün finansmanı müzakere edilmeli, COP20 toplantısı bu konuda iyi bir ortam sunuyor. Kirlettiğinin bedelini herkesin ödemesi gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.