KAYNAKCNN TÜRKYalan haberle azınlıklar hedefe konuldu!Dayanışma ile yağmanın kesiştiği iki gündü… O iki günün sonunda geriye yakılan, yıkılan, tahrip edilen ve yağmalanan bir İstanbul kaldı. O iki günden sonra İstanbul daha gri, daha hüzünlü ve daha suçluydu. O iki günden sonra tarih, bir kenti, devleti ve bir milleti zan altında bıraktı. Türkiye tarihinin en karanlık ve üzücü olaylarından birisi, 6-7 Eylül 1955’te yaşandı. Selanik’te Atatürk’ün doğduğu eve bomba atıldığı haberiyle başlayan olaylarda, başta Rumlar olmak üzere gayrimüslim vatandaşların iş yerleri, evleri, ibadethaneleri, hatta mezarları tahrip edildi.Resmi kayıtlara göre,-70’in üzerinde kilise,
-1 sinagog,
-2 manastır,
-26 okul ile aralarında ev ve iş yerlerinin de bulunduğu binlerce mekân saldırıya uğradı. Saldırganların hedefleri arasında evler ve mezarlıklar da bulunuyordu.Olaylar, İngiltere’nin başkentinde gerçekleşen 1. Londra Konferansı’nın tarihine denk geldiYeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Furkan Kaya yaşanan olayları “6-7 Eylül olaylarının ana sebebi, Türkiye’nin milli davamız olan Kıbrıs meselesinde rahmetli Dışişleri Bakanı’nın Londra Konferansı’nda Kıbrıs adasının tamamını Türkiye’ye bırakılması hususunda toplantıda hukuki kaidelerle kabul ettireceği sırada, Yunan derin devletinin Türkiye’deki işbirlikçileri devreye girerek azınlıklarla Türk devletini ve halkını karşı karşıya getirmek üzere tertiplenmiş bir organizasyondur. Türkiye’nin azınlıklarına gösterdiği tevazuya karşı bir saldırıdır.” ifadeleriyle anlattı.”Atamızın evi bomba ile hasara uğradı”Kıbrıs geriliminin yükseldiği dönemde, Ekspres gazetesinin “Atamızın evi bomba ile hasara uğradı” başlığıyla, Selanik’te Atatürk’ün evinin bombalandığı iddiasını gündeme taşıması fitili ateşledi.Kaya, “Çok enteresan, dönemin İstanbul Ekspres gazetesi yaklaşık 10 bin, 20 bin tirajı olan bir gazete. O gün, olaylar Atatürk’ün evine bomba atılmadan önce 100 bin basılıyor ve olayların gerçekleşeceği İstiklal Caddesi’nin belirli köşelerine konuluyor. Atatürk’ün evine bomba atıldığı haberiyle insanlar bir anda galeyana geliyor. Kamyonlara yüklenen kişiler, ellerinde eşit kesilmiş sopalarla İstiklal Caddesi’ne doğru hücum ediyor.” dedi.6-7 Eylül 1955’teki olaylar önceden mi planlandı? Azınlıklarla Türk halkı neden karşı karşıya getirildi?Furkan Kaya, “Dönemin Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Kıbrıs’taki haklarımızı savunurken derin güçler devreye giriyor. Yunan Dışişleri Bakanı toplantıdan izin isteyerek Atina’ya dönüyor ve Yunan derin devleti ile Türkiye’deki işbirlikçiler bir toplantı yapıyor. Türkiye’nin Kıbrıs meselesindeki kartlarını nasıl zayıflatırız diye düşündüler. Atatürk’ün Selanik’teki evine bomba atılmış gibi gösterelim ve bir kargaşa ortamı oluşturalım dediler.” şeklinde konuştu.6-7 Eylül’de 11 kişi öldü, 30 kişi yaralandıO karanlık gecede, Türk basınına göre 11 kişi, bazı Yunan kaynaklarına göre ise 15 kişi bu olaylarda öldü. Resmi rakamlara göre 30 kişi, gayriresmi rakamlara göre ise 300 kişi yaralandı. Maddi hasar, o günün değerine göre 150 milyondu. Olaylarla ilgili olarak önce 3 bin 151 kişi tutuklandı. Sonradan bu sayı 5 bin 104’e yükseldi. İsrail saldırıları altındaki Gazze’de bir çocuk daha “açlıktan” öldü
