Medical Park Antalya Hastanesi’nde görev yapan Eser, AA muhabirine, Kovid-19 salgını sonrası Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığının (KOAH) arttığını söyledi. Birçok hastada salgının hasarlar bıraktığına işaret eden Eser, yeni çektikleri tomografilerde hala Kovid-19’un izini gördüklerini aktardı. KOAH’ın özellikle sigara içenlerde görüldüğüne dikkati çeken Eser, hastalarda solunum yollarının daralmasıyla karakterize klinik bulgu olarak öksürük, nefes darlığı ve balgam şikayetlerinin yaşandığını kaydetti. Eser, “KOAH, dünyadaki ölümlerde kanser ve kalp krizinden sonra üçüncü sırada geliyor, dikkat edilmesi gereken ciddi toplumsal sağlık sorunu.” dedi. KOAH’ın dört evresinin bulunduğunu vurgulayan Eser, ilk evrede tanının zor olduğunu, kişinin normal işlerini ve hayatını devam ettirdiğini, ara ara öksürüğün ve balgamın gerçekleşebildiğini ifade etti. Eser, ikinci evrede hastanın her gün öksürmeye, balgam çıkarmaya başladığını, merdiven çıkma, spor yapma gibi eforlu işlerde solunum sıkıntısı çektiğini dile getirdi. “En kesin tedavisi ikinci evrede yapılabilir” Bu evrede özellikle sigaranın bırakılmasının en etkili tedavi olacağını anlatan Eser, “İkinci evrede hem tanısı konulabilir hem de oturmamış bir KOAH olduğu için en kesin tedavisi yapılabilir. Üçüncü evrede öksürük, nefes darlığı ve balgamın tamamen oturduğu, hastanın gece dahi nefes darlığı çektiği, uykudan uyandığı, kısa mesafede bile zorluk çektiği dönemdir. Dördüncü çok ağır dönemde ise kişi artık günlük işlerini yapamaz, ev içinde bile hareketi zorlaşır.” diye konuştu. Hastalara balgam sökücü, öksürük kesici ve solunum yollarını genişletici tedaviler verdiklerini belirten Eser, KOAH’ın tedavisinde yeni yöntemlerin olduğunu söyledi. Tedaviler sayesinde hastanın daha rahat nefes alıp verdiğini, günlük işlerini yapabildiğini kaydeden Eser, tedavilerin hastanın ömrünü uzattığını, konforunu artırdığını ifade etti. KOAH’ta özellikle birinci, ikinci evrede olanlara önerilerde bulunan Eser, “KOAH’lı hastalar sigara kullanıyorsa hemen bırakmalı, içilen ortamlarda bulunmamalı, günlük 30 dakikayı aşmayan hafif egzersizler yapmalı, bol sıvı tüketmeli, kabızlık ve gaz yapıcı yiyeceklerden uzak durmalı, sulu yemekler tercih etmeli.” diye konuştu.
