Ya istisnai düzenleme ya 360… Başkan Erdoğan’a adaylık yolu nasıl açılır?
Müderissoğlu yazısında şu ifadeleri kaleme aldı:”Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu göreve yeniden aday olacak mı?” Soru, zamanlaması itibariyle erken olsa da ilgili ilgisiz hemen herkesin aklının bir köşesinde duruyor. Cumhurbaşkanlığı seçimini yeniden gündeme getiren üç durum söz konusu oldu: 1- 11 Ocak’taki AK Parti Şanlıurfa İl Kongresi’nde sanatçı İbrahim Tatlıses’in ilk kıvılcımı çakması. Yani, sahnede yekten Erdoğan’a, “Cumhurbaşkanlığı’na aday mısınız, değil misiniz?” diye sorması. Cumhurbaşkanı’nın bir süre sessiz kalması ama ısrarlar karşısında Tatlıses’e, “Sen varsan ben de varım!” demesi. Bu esnek ama manidar cevabın bir dizi yorumu beraberinde getirmesi.
2- “Terörsüz Türkiye” iradesinin ve bu yolda gösterilen gayretin CHP kanadında, “Acaba Erdoğan’a bir kez daha adaylık yolu mu açılmak isteniyor?” kuşkusu ile karşılanması. Terör örgütünü lağvettirecek tarihi adımın, doğrudan ilintisi olmasa da CHP tarafından bir şekilde cumhurbaşkanlığı seçimine bağlanmak istemesi.
3- 23 Şubat 2025’te gerçekleşecek AK Parti Büyük Kongresi ve sonrasına ilişkin tüm çalışmaların Erdoğan’ın, ana siyasi aktör olacağı varsayımıyla yürütülmesi.
O halde baştaki soruyu tekrar soralım ve kendi açımızdan cevabını verelim…
“Erdoğan, cumhurbaşkanlığına yeniden aday olacak mı?”
Benim cevabım… “Olmalı!”Ama nasıl? Bunun anayasal zemindeki karşılığı olduğu kadar milletteki karşılığı da önemli.
Neden?
Çünkü Şanlıurfa’da gördük ki… Erdoğan’ın bir dönem daha cumhurbaşkanı olmasını isteyen ciddi bir kitle söz konusu. Eğer, milletin hatırı sayılı bölümü vakti zamanı geldiğinde bu talebini ciddi biçimde yansıtırsa, Meclis’teki sayısal çoğunluk, milletin siyasal çoğunluğunu göz ardı edemez. YA ANAYASADA İSTİSNAİ DÜZENLEME YA DA 360 VEKİLBiliyoruz ki Erdoğan’ın adaylığı için… Ya anayasada istisnai bir düzenleme yapılacak ya da 360 milletvekilinin imzası ile seçimlerin yenilenmesine karar verilecek. Kanımca şartlar, Erdoğan’ın tecrübesine duyulan önemi belirgin şekilde ön plâna çıkaracak. Türkiye için , bölge için, küresel barış için Erdoğan’ın “kilit taşı” rolü anlaşıldıkça siyasi ezberler derinden sorgulanacak.