Yaşar Baş: ‘Cinsiyet değişikliği tıbbi bir zorunluluk olmadan insanlık suçudur’
Hukukçular Birliği Vakfı Başkanı Avukat Yaşar Baş, cinsiyet değişikliği ve Türk Medeni Kanunu’nun 40. Maddesi hakkında dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Baş, cinsiyet değişikliğinin tıbbi bir zorunluluk olmadıkça kabul edilemez olduğunu belirtirken, cinsiyet anomalilerinin tedavisine yönelik genelleme yapılmasını ise eleştirdi. Baş, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Tıbbi bir zorunluluk olmadan cinsiyet değişikliği yapmak, yapılmasına aracı olmak, buna rıza göstermek insanlık suçudur. Ancak doğuştan cinsiyet anomalisi olanların, tedavi edilerek temel cinsiyetlerden (kadın veya erkek) hangisine yakınsa o cinsiyete tamamlanmasına karşı çıkılması da insani bir durum değildir.” Baş, LGBT lobilerinin toplum üzerindeki etkisine de dikkat çekti:
“LGBT lobileri bir yandan cinsiyet değişikliği tercihinin bir özgürlük olduğu fikrini topluma empoze ederek toplumu zehirliyor. Diğer yandan ise LGBT karşıtı sloganlarla çarpıtılmış bir genelleme yaparak, cinsiyet anomalilerinin tedavisini engelleyip toplumda temel cinsiyetlerden herhangi biri ile tanımlanması zor bir grubun var olmasını sağlamaya çalışıyorlar.” Türk Medeni Kanunu’nun 40. Maddesi üzerine de açıklamalarda bulunan Baş, bu düzenlemenin yanlış yorumlandığını ifade etti:
“Türk Medeni Kanunu’nun 40. Maddesi, cinsiyet konusundaki tıbbi statünün değil hukuki statünün değiştirilmesini düzenliyor. Bu madde tıbbi açıdan cinsiyet değişikliğine, yani tıbbi açıdan kadın olanın erkek olarak değiştirilmesine veya tersine kesinlikle izin vermiyor.” Cinsiyet anomalileriyle ilgili tedavi süreçlerine değinen Baş, konunun hassasiyetine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Bazı özel durumlarda çocuğun yaşı ilerledikçe, nüfusa kaydedilen cinsiyetten farklı bir cinsel kimliğin geliştiği görülüyor. Türk Medeni Kanunu’nun 40. Maddesi, bu gibi durumlarda cinsiyetin hukuki statüsünün değiştirilmesini düzenliyor. Ancak bu madde yanlış yorumlanarak, tıbbi zorunluluk kavramı kanunun amaçlarına aykırı şekilde değerlendirilebiliyor.” Baş, cinsiyet değişikliği konusunda yapılan yanlış uygulamaların önlenmesi gerektiğini belirterek şu önerilerde bulundu:
“Tıbbi raporlama konusunda bir merkezi üst kuruluş oluşturulmalı ve kararlar tek merkezden verilmelidir. Ayrıca özel ihtisas isteyen bu konuda, ihtisas mahkemesi kurulup yeterli donanıma sahip olmayan hâkimler tarafından karar alınmasının önüne geçilmelidir.” Son olarak, Türk Medeni Kanunu’nun 40. Maddesi’nin başlığına dair de bir öneri getiren Baş, “Bu maddenin içeriği cinsiyet değiştirmeyi değil, cinsiyet düzeltmeyi konu alıyor. Dolayısıyla madde başlığının ‘Cinsiyet Düzeltme’ olarak değiştirilmesinde fayda var” dedi.