Katil Esed’in devrilmesini hazmedemeyen İran rejimi, Suriye’de yeni bir mezhep çatışması için düğmeye bastı. Hamaney’in geçtiğimiz pazar günü fitne kokan ifadeleri sonrası İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi’nın, “Suriye’de zafer kazandığına inananlar sabırlı olmalıdır, zira gelecekte, pek çok gelişme yaşanacak” diyerek önceki günkü kaos planını resmen duyururken, İranlı Şii ajanlar da hemen harekete geçip ülkeyi karıştırmaya başladı. Halep’te Aleviler için önemli bir figür olan Hüseyin bin Hamdan el-Hasibi’nin türbesine yönelik eski bir saldırı görüntüsünü yeniymiş gibi sosyal medyada yayan İranlı ajanlar, halkı da sokağa çağırıp kargaşa çıkardı. Suriye Geçici Enformasyon Bakanı Muhammed el Ömer, Halep’te türbenin yakıldığına dair dolaşan videonun eski olduğunu ve yeni yönetimin göreve gelmesinden sonra benzer bir olayın kaydedilmediğini söylese de Aleviler ve Şiiler başkent Şam, Lazkiye ve Tartus’ta “Aleviyye” ve “Ya Ali Ya Ali” şeklinde sloganlar atarak güvenlik güçleriyle çatıştı. 2011’de patlak veren iç savaş sürecinde Beşar Esed rejiminin en büyük destekçilerinden olan İran, Suriye’ye yüklü miktarda para, silah ve milis göndermişti. İran ve desteklediği Şii milisler Suriye’de birçok sivil katliamı gerçekleştirdi. Ancak 8 Aralık 2024 günü rejimin devrilmesi ve Beşar Esed’in kaçması sonrasında Tahran rejimi, Suriye’deki güçlerini tamamen çekmek zorunda kaldı. Suriye’den çekilmesine rağmen Şii ajanlarıyla bir kaos çıkarmayı planlayan İran’ın bölgede bir mezhep çatışmasını körüklemeye çalıştığı, bu amaçla Suriye’de kendisine bağlı olan ajanları, Şii din adamlarını ve milisleri kullandığı kaydediliyor. Bu plan doğrultusunda Lazkiye, Humus ve Şam’da Alevi, Şii kaos planını devreye sokuldu.
